Resûlullah onlara şefaat edecek.....

Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki “Dört grup insan vardır ki Ben kıyamet gününde onların şefaatçisi olacağım: Benden sonra zürriyetime ikram ve ihtiramda bulunanlar, zürriyetimin ihtiyaçlarını giderenler, zor anlarında Benim zürriyetime yardım etmek için çaba harcayanlar, kalbi ve diliyle Benim zürriyetime sevgi gösterenler”

<Resûlullah onlara şefaat edecek.....

TÜRK-AZ HABER / EHL-İ BEYT

Di'bil bin Ali, İmam Rıza (a.s)'ın baba ve dedeleri vasıtasıyla Hz. Ali'den ve o da Resûlullah (s.a.a)'den kendisi için şöyle buyurduğunu naklediyor: "Dört grup insan vardır ki ben kıyamet gününde onların şefaatçisi olacağım: Benden sonra zürriyetime ikram ve ihtiramda bulunanlar, zürriyetimin ihtiyaçlarını giderenler, zor anlarında Benim zürriyetime yardım etmek için çaba harcayanlar, kalbi ve diliyle Benim zürriyetime sevgi gösterenler."

İmam Rıza (a.s)'ın hizmetçisi Abbas bin Hilali eş- Şamî İmam Rıza (a.s)'dan şöyle dediğini naklediyor: "Her kim sabah ve akşam ezanlarını duyduğunda, 'Allah'ım Senden; gündüzün gelmesi; gecenin gitmesi; namaz vakitlerinin girmesi ve Sana dua edenlerin sesleri hürmetine Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ine selam göndermeni ve benim tövbemi kabul etmeni diliyorum. Çünkü Sen tövbeleri çok kabul eden ve merhameti bol olansın' şeklinde dua ederse, o gün veya o akşam vefat ettiği takdirde tevbe etmiş bir halde ölür ve cennete girer."

Feth bin Yezid Cürcanî diyor: "İmam Rıza (a.s)'a mektup yazarak Ramazan ayında oruçluyken kendi hanımıyla veya kendisine helal olmayan bir hanımla on kere birlikte olan bir adamın hükmü nedir?" diye sordum.

İmam (a.s) buyurdular: "Her defası için bir kere olmak üzere on kere kefaret vermesi lazım. Ancak yeme veya içme yoluyla orucunu bozmuş olsaydı sadece bir günlük kefaret vermesi gerekecekti."

Yûsuf bin Muhammed bin Ziyad babasından İmam Hasan Askerî (a.s)'ın babaları vasıtasıyla Hz. Ali (a.s)'dan şu hadisi naklediyor:

Ca'fer bin Ebu Tâlib, Habeşe'den döndüğünde Resûlullah (s.a.a) ayağa kalkıp ona doğru on iki adım ilerleyerek onu kucaklayıp ağladı ve şöyle buyurdu: "Bu iki olaydan hangisi benim için daha sevinç vericidir bilmiyorum. Senin dönüşün mü yoksa Allah Teâlâ'nın kardeşin Ali'nin eliyle Hayber'in fethinin nasip etmesi mi?" Sonra Resûlullah, Ca'fer'i görmenin sevinciyle sevinç gözyaşları döktü.

Hasan bin Ali Veşşa diyor ki:

İmam Rıza (a.s)'dan dedeleri vasıtasıyla Resûlullah (s.a.a)'den şu hadisi naklettiğini duydum: "Beni Mirac'a götürürlerken Arş'ta bir akraba gördüm ki başka bir akrabasını Rabbine şikâyet ediyordu. Ben ona bu şikâyet ettiğin kişiyle aranızda kaç baba var, diye sordum. 'Onunla kırkıncı babadan akrabalık bağımız var' dedi."

Abbas bin Hilal diyor ki:

İmam Rıza (a.s)'dan şöyle dediğini duydum: "Her kim Allah için Şâban ayında bir gün oruç tutarsa Allah Teala onu cennete dahil eder. Her kim Şâban ayında günde yetmiş defa istiğfar ederse Allah Teâlâ onu kıyamet günü Peygamber (s.a.a) ile birlikte olanlarla haşreder ve ona keramet ihsan etmeyi kendisine vacip bilir. Her kim Şâban ayında yarım hurmayla dahi olsa sadaka verirse, Allah Teâlâ onun bedenine ateşi haram eder. Her kim de Şâban ayının son üç gününü oruç tutarak Ramazan orucuna başlarsa, Allah-u Teâlâ ona iki ay peş peşe oruç tutma sevabını yazar."

(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyh)