‘Gözlerin ağladığı o gün ağlamayacaklar’

İmam Rıza (a.s) buyurdu ki: "Her kim bizim çektiklerimizi hatırlar ve ağlarsa veya başkalarının ağlamalarını sağlarsa; bütün gözlerin ağladığı o günde ağlamayacaktır. Her kim de bir yerde oturup, orada bizim bir işimizi ihya ederse, bütün kalplerin öldüğü o günde onun kalbi ölmeyecektir"

<‘Gözlerin ağladığı o gün ağlamayacaklar’

TÜRK-AZ HABER / EHL-İ BEYT

İbn-i Fazzal şöyle diyor: İmam Rıza (a.s)'a Şâban ayının on beşinci gecesini sordum. İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Şâban ayının on beşinci gecesi ateşlerden kurtuluş ve büyük günahların bağışlandığı gecedir."

"O gecenin diğer gecelerden ayrı özel bir namazı var mıdır?" diye sorunca İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Özel bir namazı yoktur. Ama istiyorsan o gece müstehab amellerde bulun. Câfer-i Tayyar namazını kıl. Allah'ı çok zikret, dua ve istiğfar et. Zira babam şöyle buyuruyordu: O gece yapılan dualar kabul olur."

Ben, "Bazıları o gecenin her şeyin yazıldığı, takdir edildiği gece olduğunu söylüyorlar" deyince; İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Her şeyin yazıldığı gece Ramazan ayındaki Kadir gecesidir."

İmam Rıza (a.s) babalarından, onlar da Hz. Ali (a.s)'dan, o da Allah Resûlü'nden şöyle buyurduğunu naklediyor: "Ramazan ayı yüce bir aydır. Allah-u Teâlâ bu ayda iyilikleri artırır, kötülükleri ise yok eder, dereceleri ise yükseltir. Her kim bu ayda sadaka verirse Allah-u Teâlâ onun günahlarını af eder. Her kim bu ayda güzel ahlaklı olursa Allah-u Teâlâ onu affeder. Her kim de bu ayda öfkesini yenerse Allah onu affeder. Her kim bu ayda sıla-i rahimde bulunursa Allah onu affeder.

Bu ay diğer aylar gibi değildir. Bu ay, her ne zaman size gelirse rahmet ve bereketle gelir. Sizden ayrılacağı zaman günahlarınız bağışlanmış olarak ve mağfiretle ayrılır. Bu ayda iyilikler çoğalır, iyi ameller bu ayda kabul olur. Sizden her kim iki rekât nafile namazı kılarsa Allah onu bağışlar.

Asıl bedbaht bu ay gelip geçtiği halde günahları bağışlanmayan kimsedir; iyilik edenler ise yüce Allah'tan karşılıklarını aldığında kendisi ziyan ve zarara uğrayan kimsedir."

İmam Rıza (a.s) babalarından, onlar da Emire'l-Müminin Ali (a.s)'dan Resul-i Ekrem (s.a.a)'in şöyle buyurduğunu naklediyorlar: "Ey Ali! Sen dünya ve ahirette kardeşim, vezirim, bayraktarımsın ve sen Havuzumun sahibisin. Her kimseni severse beni sevmiştir. Her kim senden nefret ederse benden nefret etmiştir."

İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: "Her kim bizim çektiklerimizi hatırlar ve ağlarsa veya başkalarının ağlamalarını sağlarsa; bütün gözlerin ağladığı o günde ağlamayacaktır. Her kim de bir yerde oturup, orada bizim bir işimizi ihya ederse, bütün kalplerin öldüğü o günde onun kalbi ölmeyecektir.

İmam Rıza (a.s), "Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş olursunuz; kötülük ederseniz de yine kendinize etmiş olursunuz" (îsra/7) ayeti hakkında şöyle buyurdu: "İyilik etmişseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz, eğer kötülük etmiş olsanız (tevbe ve pişmanlıktan sonra) sizi bağışlayan bir Rabbiniz vardır.

Yine, "Şimdilik onlara güzel muamele et" (Hicr/85) ayeti hakkında da şöyle buyurdu: "Amaç azarlamadan affetmektir."

Daha sonra, "O size korku ve ümit içinde şimşeği gösteriyor" (Râd/12) ayetinin tefsirinde ise şöyle buyurdu: "Yolcu için korku, ikamet eden içinse umut vardır."

Ardından da şöyle buyurdu: "Her kim günahlarına kefaret olarak verebilecek bir şeye sahip değilse, Muhammed'e (s.a.v.) ve Ehl-i Beyt'ine bol bol salavat göndersin. Zira salavat günahları tamamıyla ortadan kaldırır. Hakeza Muhammed'e (s.a.v.) ve Al-i Muhammed'e salavat göndermek, Allah katında tesbih, tahlil (lâ ilahe illallah) ve tekbir değerindedir" diye buyurdu.

(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk îbn-i Babeveyh)