Bayram namazları

 "- Kendilerine Cuma namazı farz olanlara, Cuma namazının vücub ve eda şartları içinde, Ramazan ve Kurban Bayramı namazları vacibdir. (Şâfiîlerce Bayram namazları sünnet-i müekkededir. Bir görüşe göre de farz-ı kifâyedir. Ve İslâmî şeâirdendir. Cemaatle kılınması efdaldir. Yalnız başına hutbesiz de kılınabilir). 'Bayram namazlarında hutbeler vacib değildir. Bu namazlardan sonra hutbe okunması sünnettir. Abdullah b. es-Sâib (r.a.)'dan; Peygamber (s.a.a.), bayram namazını kıldırdı ve şöyle buyurdu: "Kim gitmek isterse gitsin, hutbe için kalmak isteyen kalsın." (Ebû Dâvud, No. 1155; Nesâî,îdeyn 15,III,185).

Bayram namazları
Mimar Gökhan Demir

Bayram namazları

- Bayram namazlarının ilk vakti, işrak zamanıdır. Güneşin görünüşüne nazaran ufuktan bir veya iki mızrak boyu kadar yükselip kerahat vaktinin çıktığı andır. Bu andan itibaren istiva veya zeval vaktine kadar kılınması caizdir. Peygamber (s.a.a.)'in sahâbisi Abdullah b. Büsr (r.a.)'dan; O, Ramazan ya da Kurban bayramında cemaatle namaza gitmişti. İmamın gecikmesini yanlış bularak şöyle dedi: "Biz bu saatte namazı bitirmiş olurduk, bu vakit ise tesbih zamanıdır. (Ebû Dâvud, No. 1135; İbn Mâce,No.1317).

- Bayram namazları ikişer rekâttır. Cemaatle âşikâre olarak kılınırlar. İmam Ali (r.a.)'dan; "Bayram namazlarında sesli okumak sünnettendir." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat'ta).

- Ezan ve kâmet yapılmaksızın imam, iki rekât Ramazan veya Kurban bayramı namazına niyet eder. Câbir b. Semure (r.a.)'dan; "Allah Resûlü (s.a.a.) ile iki bayram namazını birçok kere ezansız ve kâmetsiz olarak kıldım." (Ahmed,V,91; Müslim,îdeyn 7,s.604; Ebû Dâvud,No.1148; Tirmizî,No.532, "hasen sahîh"; Taberânî, M.el-Kebîr 1981; İbn Hibbân,No.2808; Beyhakî,III,284).

- İmam, bayram namazını kıldırdıktan sonra hutbe okumak için minbere çıkar. Cuma'da olduğu gibi iki hutbe okur. Ancak bu bayram hutbelerine tekbir ile başlanır. Cemaat de bu tekbirlere hafifçe katılır. Hatib, Ramazan bayramı hutbesinde cemaate fıtır sadakası, Kurban bayramı hutbesinde Kurban ve Teşrîk tekbirleri konusunda bilgi verir.

- Cuma hutbelerinde sünnet olan şeyler, bayram hutbelerinde de sünnettir. Mekruh olanlar da aynen mekruhtur. Bayram hutbelerinin namazdan önce okunmaları caiz olmakla beraber mekruh sayılmıştır. İbn Ömer (r.a.)'dan; "Allah Resûlü (s.a.a.), Ebû Bekr ve Ömer bayram namazlarını hutbeden önce kılarlardı." (Ahmed,II,12,38,92; Buharî,Îdeyn7,II,4; 8,II,5; Müslim,îdeyn 8,s.605; Tirmizî,No.531; Nesâî,îdeyn 9,III,183; İbn Mâce, No. 1276; İbn Huzeyme, No. 1443; İbn Hibbân, No. 2815; Dârekutnî II, 46; el-Hâkim, I, 298; Beyhakî, III, 296).

– İmam birinci rekâtta bayram tekbirlerini unutup da Fatiha'nın bir kısmını veya tamamını okuduktan sonra hatırlarsa tekbirleri alır. Fatiha'yı yeniden okur. Fakat Fatiha'dan sonra bir miktar Kur'an okuduktan sonra, tekbirleri alır, kıraatı iade etmez. 

- Bayram namazlarında, birinci rekâtın rükûuna varmış olan bir imama yetişen kimse, bu rükûa kavuşacağını tahmin ediyorsa, hem iftitah tekbirini, hem de bayram tekbirlerini ayakta alarak ondan sonra rükûa varır. Rükûu kaçıracağından korkuyorsa, iftitah tekbirinden sonra hemen rükûa varır ve Bayram tekbirlerini rükûda alır. Bu tekbirleri alırken ellerini kaldırmaz. Tekbirleri tamamlayamasa dahi, imam kıyama kalkınca o da imamla kalkar, imamın alacağı tekbirlerde imama uyar. İmam sünnete uygun olan tekbirlerin dışına çıkmadıkça, imama tekbirlerde uyulur, sünnet dışında az veya çok almış olduğu tekbirlerde ona uyulmaz.

- Bayram namazının ikinci rekâtına yetişen kimse, imam selâm verdikten sonra birinci rekâtı kaza etmeye kalkınca önce Besmele ile Fatiha sûresini ve ilâve edeceği bir sûreyi okur. Sonra gizlice tekbirleri alarak namazı tamamlar. Bu şekilde mesbuk olanlar, kendi mezheblerinde alacakları tekbirleri getirirler, imamın almış olduğu tekbirlerin sayısını gözetmezler.

- Bayram namazına yetişemeyen kimse, kendi başına Bayram namazı kılamaz. İsterse dört rekât nafile namazı kılar. Bu, bir kuşluk namazı yerine geçer, sevabı büyük olur. (Şafiîlere göre Bayram namazları müekked sünnetlerdir. Bir rivâyete göre de, farz-ı kifayedir. İslâm alâmetlerinden sayılır. Cemaatle kılınması daha faziletlidir. Yalnız başına da hutbesiz kılınabilir. Bunu misafirler de, kadınlar da yalnız başlarına kılabilirler. Güneşin doğuşundan zeval vaktine kadar kılınabilir. Ca'ferî mezhebinde; Ramazan ve Kurban bayramı namazları Masum İmam'ın (a.s.) huzuru döneminde farzdır ve cemaatle kılınması gerekir. İmam'ın (a.s.) gaybette olduğu şu dönemde ise müstehabdır ve cemaatle veya münferit kılınabilir. Malikîlere göre Bayram namazı müekked sünnettir. Bir görüşe göre de, farz-ı kifayedir. Hanbelî mezhebinde de farz-ı kifayedir. İmam ile kılmayı başaramayanın bunu kaza etmesi sünnettir).

- Kurban bayramı namazını ilk vaktinde kılmak, Ramazan Bayramı namazını da biraz geciktirmek müstehabdır. Bayram namazı cenaze namazına ve cenaze na-mazı da Bayram hutbesine takdim edilir (önce kılınır).

- Bayram namazlarında hutbeler vacib değildir. Bu namazlardan sonra hutbe okunması sünnettir.

- Bayram namazları bir şehirde herkesin toplanacağı bir yerde (namazgâhda) kılınabileceği gibi, birçok camide de kılınabilir.-Ramazan bayramında, bayram namazından önce hurma gibi tatlı bir şey yenilmesi, Kurban bayramında ise namaz kılınmadıkça bir şey yenilmemesi müstehabdır. Enes (r.a.)'dan; "Peygamber (s.a.a.), Ramazan bayramı namazına sayıca tek olarak birkaç hurma yemeden çıkmazdı." (Ahmed,II,I,126,232; Buharî,Îdeyn,4,II,3; İbn Mâce,No.1754; İbn Huzeyme,No.1429; İbn Hibbân, No.2803; Dârekutnî II,45; el-Hâkim,I,294; Beyhakî,III,282-3). Büreyde (r.a.)'dan; "Peygamber (s.a.a.),yemek yemedikçe Ramazan bayramında namaza çıkmazdı. Kurban bayramında ise namaz kıldırıncaya dek bir şey yemezdi." (Tirmizî,No.542).

- Sahih olan görüşe göre, bu hususta kurban kesecek kimse ile kesmeyecek kimse eşittir. Kurban kesecek kimsenin, keseceği kurban eti ile yemeğe başlaması daha uygundur. Bununla beraber namazdan önce bir şey yenilmesinde de kerahat yoktur.

- Bayram günü camiye bir vakar ve sükûn ile gidilir. Ramazan bayramında namaza giderken gizlice, Kurban bayramında ise açıkça tekbir alınması ve namazdan sonra da mümkün ise başka bir yoldan eve dönülmesi mendubdur.

Bayram namazları ikişer rekâttır. Cemaatle âşikâre olarak kılınırlar. Ezan ve kâmet yapılmaksızın imam, iki rekât Ramazan veya Kurban bayramı namazına niyet eder. Cemaat de böyle iki rekât bayram namazı kılmak için imama uymaya niyet eder. "Allahüekber" diye iftitah tekbiri alınır, eller bağlanır. Hep birlikte gizlice "Sübhaneke" okunur. Sonra imam yüksek sesle, cemaat da gizlice "Allahüekber" diye üç tekbir alırlar. Tekbirlerde eller yukarıya kaldırılıp ondan sonra yanlara salıverilir, her tekbir arasında üç tesbih miktarı durulur. Üçüncü tekbirden sonra eller bağlanır. İmam gizlice "Eûzü-Besmele" çektikten sonra, âşikâre olarak Fatiha sûresi ile bir miktar daha Kur'an-ı Kerim'den okur. Âşikâre "Allahüekber" diyerek bilindiği gibi rükû ve secdelere gider. Cemaat de gizlice tekbir alarak imama uyar. Sonra yine tekbir alınarak ikinci rekâta kalkılır. İmam gizlice "Besmele"den sonra yine âşikâre olarak Fatiha sûresi ile bir miktar daha Kur'an okur. Tekrar üç defa eller kaldırılarak birinci rekâtta olduğu gibi üç tekbir alınır. Ondan sonra imam yine âşikâre, cemaat ise gizlice "Allahüekber" diye rükûa ve secdelere varırlar. Sonra oturulup gizlice "Tahiyyat, Salli-Barik ve Rabbenâ âtinâ" duaları hep birlikte okunur ve iki tarafa selâm verilerek namaz tamamlanır. 

Bu halde bayram namazlarının her rekâtında üç fazla tekbir bulunmuş olur ki, bunlar da vacibdir. (Hanbelî mezhebine göre birinci rekâtta altı, ikinci rekâtta beş tekbir alınır ve her iki rekâtta da tekbirler kıraattan önce yapılır. İmam Malik ile İmam Şafiî'ye göre, birinci rekâtta yedi, ikinci rekâtta beş tekbir alınır ve tekbirler her iki rekâtta da kıraattan önce alınır)."

Kaynak: Prof. Dr. Haydar Baş, "Büyük İslam İlmihali: Namaz" eseri.....