’Bugün, ibadet ve namaz günüdür’

Gadir gününün Müslümanların en büyük bayramı olduğunu söyleyen İmam Sâdık'a (a.s.), o günde ne yapılması gerektiği sorulduğunda buyurdu ki: "Bugün, ibadet ve namaz günüdür. Bugün Allah Teâlâ'nın sizlere ihsan ettiği velayetimiz için, Allah'a şükretme, hamd etme ve sevinç günüdür. Ben bu günde sizlerin oruç tutmanızı severim"

<’Bugün, ibadet ve namaz günüdür’

TÜRK-AZ HABER

Ehl-i Beyt İmamları, Gadir gününü bayram olarak kabul etmekte Hz. Resûlullah'ın izini takip etmişlerdir ve bugünü bayram olarak adlandırıp bütün Müslümanlardan bugün de bayram yapmalarını istemiş; bugünün faziletini ve bu günde iyi amel yapanların ulaştıkları sevabı açıklamışlardır.

Fırat b. İbrahim el-Kûfi'nin tefsirinde, Maide Suresinde şu rivayet naklediliyor:

Fırat b. Ahnef diyor ki: Ben Hz. Sâdık (a.s)'a; "Size feda olayım Müslümanların Fıtır, Kurban, Cuma ve Arefe gününden daha faziletli bayramı var mıdır?" diye sordum. Hazret cevaben şöyle buyurdu: "Elbette bunlardan daha faziletlisi, daha büyüğü ve Allah katında daha şereflisi Allah Teâlâ'nın Resûlullah'a, 'Bugün sizin için dininizi kâmil kıldım ve kendi nimetimi size tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip beğendim' ayetini indirerek dinini kâmil kıldığı gündür.

İmam'a, "O gün hangi gündür?" diye sorduğumda şöyle cevap verdiler: "Ben-i İsrail peygamberlerinden birisi, kendinden sonraki imam için vasiyet ettiğinde o günü bayram kabul ederlerdi. Bugün de Hz. Resûlullah'ın Hz. Ali'yi İmam olarak tayin ettiği gündür, işte o günde ikmal ayeti inmiş, din kâmil olmuş ve nimet mü'minlere tamamlanmıştır."

Fırat: "O gün, yıl içindeki hangi gündür?"

İmam: "Günler ileri ve geri giderler, cumartesi, pazar, pazartesi veya haftanın diğer günlerinden biri olabilir."

Fırat: "Bu günde ne yapmamız gerekir?"

İmam: "Bugün, ibadet ve namaz günüdür. Bugün Allah-u Teâlâ'nın sizlere ihsan ettiği velayetimiz için, Allah'a şükretme, hamd etme ve sevinç günüdür. Ben bu günde sizlerin oruç tutmanızı severim."

Usul-i Kâfî'de, Hasan b. Raşid'den şu rivayet nakledilmiştir:

Ravi: "Size feda olayım, Müslümanların Ramazan ve Kurban bayramından gayri bayramı var mıdır?"

İmam Sâdık (a.s): "Evet, ey Hasan, onlardan daha büyük ve daha şerefli bayram vardır."

Ravi: "O bayram hangi gündür?"

İmam: "Hazreti Ali'nin halka İmam olarak tayin edildiği gündür."

Ravi: "Sana feda olayım, o günde bizler ne yapmalıyız?"

İmam: "Ey Hasan, o günde oruç tutarsın, Muhammed'e (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt'ine çokça salavat getirirsin ve onlara zulmedenlerden Allah'a teberri edersin. Çünkü bütün peygamberler halka vasilerini tayin ettikleri günü bayram yapmalarını emrediyorlardı."

Ravi: "O günde oruç tutanın mükâfatı nedir?"

İmam: "O günde oruç tutana altmış ay oruç tutanın sevabı verilir." (Usul-i Kafi, c.1, s.303).

Yine Kâfi kitabında nakledilen bir hadiste şöyle yazıyor:

Sehl b. Ziyad Abdurrahman b. Salim'den, o da babasından şöyle rivayet ediyor:

Ravi: "Müslümanların Cuma, Kurban ve Fıtır bayramlarından gayri bir bayramları var mıdır?"

İmam Sâdık: "Evet, ihtiramı daha fazla olan bir bayram vardır."

Ravi: "Sana feda olayım o hangi bayramdır."

İmam: "Hz. Resûlullah'ın,

'Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır' diyerek Emriü'l-Mü'minini halife olarak tayin ettiği gündür."

Ravi: "O gün hangi gündür?"

İmam: "Hangi gün olduğunu ne yapacaksın yıl değişmektedir, ancak o gün Zilhicce ayının 18'i idi."

Ravi: "O günde ne yapmamız gerekir?"

İmam: "O günde oruç tutarak, ibadet ederek Allah'ı anın ve Muhammed'e (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt'ine salavat getirin. Zira Hz. Resûlullah Emirü'l-Mü'minine bu günü bayram yapmasını emretmiştir. Geçen peygamberler de vasilerini tayin ettiklerinde o günü bayram yapmalarını emrederlerdi."