‘Marufu emret ve ona uyanlardan ol’

İmam Ali vasiyetinde buyurdu ki: “Sapıklık olacağından korktuğun bir yola girme. Çünkü sapma ihtimali olan yollardan kaçınmak, o korkunç yerlere girmekten daha iyidir. Marufu emret ve ona uyanlardan ol, münkeri elinle ve dilinle ortadan kaldır. Münkeri yapanlardan tüm çabanla sakın ve uzaklaş”

<‘Marufu emret ve ona uyanlardan ol’

 

TÜRK-AZ HABER / EHL-İ BEYT

İmam Ali (a.s.), Sıffin'den dönerken oğlu Hz. Hasan'a Hadirin'de yazdığı vasiyetnamesi şöyledir:

"Dünyanın benden yüz çevirmesinden, zamanın bana başkaldırmasından ve ahiretin bana yönelmesinden başkalarını değil, kendimi düşünmem, geride bıraktıklarımdan yüz çevirmem ve halkın dertleriyle dertlendiğim gibi kendi derdimin de farkına varmam gerektiğini anladım.

Bu hal heva ve hevesimden uzaklaştırdı, bana işimin gerçeğini gösterdi, böylece içinde şaka olmayan bir ciddiyete ve yalanı olmayan bir doğruluğa sürükledi. Seni kendimden bir parça olarak, belki de bütünüm olarak gördüm; hatta başına bir musibet gelse bana gelmiş gibidir, ölüm sana gelmiş olsa, bana gelmiş gibidir. Senin durumunu, kendi durumum gibi bildim ve sana sağ olsam da, dünyadan göçsem de hayatında yardımcı olması için bu mektubu yazdım...

Ey oğlum! Allah'tan korkup sakınmanı, emrine sürekli itaat etmeni, kalbini zikriyle imar etmeni, onun ipine sımsıkı sarılmanı tavsiye ederim. Eğer Allah ile arandaki bağa sımsıkı sarılacak olursan, bu bağdan daha sağlam bir bağ var mıdır?

Kalbine öğütle hayat ver, zühd ile öldür, yakîni imanla kuvvetlendir, hikmetle nurlandır; ölümü zikrederek zelil kıl, yok olacağını ikrar ettir, dünyanın feci olaylarıyla basiret sahibi kıl, onu zamanın saldırısından, günlerin, gecelerin geçmesiyle oluşan kötülüklerden koru. Ona geçmişlerin haberlerini arz et ve senden öncekilerin başına gelenleri hatırlat, onların diyarlarında ve bıraktıkları eserler arasında gez, dikkatle bak! Ne yapmışlar, nereden göçüp ayrılmışlar ve nereye yerleşip konaklamışlar.

Muhakkak kendi dostlarından ayrıldıklarını, diyar-ı gurbete göçtüklerini göreceksin. Az bir zaman sonra, sen de aynı onlardan biri gibi olacaksın. Öyleyse konağını (ölümden sonraki yerini) ıslah et; ahiretini dünya karşılığında satma. Bilmediğin şey hakkında konuşmayı, üzerine düşmediği halde söz söylemeyi terk et.

Sapıklık olacağından korktuğun bir yola girme. Çünkü sapma ihtimali olan yollardan kaçınmak, o korkunç yerlere girmekten daha iyidir. Marufu emret ve ona uyanlardan ol, münkeri elinle ve dilinle ortadan kaldır. Münkeri yapanlardan tüm çabanla sakın ve uzaklaş.

Allah yolunda hakkıyla cihat et. Hiçbir kınayıcının kınaması, seni O'nun yolundan alıkoymasın. Nerede olursa olsun Allah için zorluklara katlan, dinini güzel öğren. Kendini zorluklara karşı sabretmeye alıştır. Bütün işlerinde Rabbine sığın; böylece, tam bir sığınağa, güçlü bir koruyucuya sığınmış olursun. Bir şey istersen sadece Rabbinden iste çünkü vermek de vermemek de O'nun elindedir. Hayrı çok iste, vasiyetimi iyice anla ve sakın yüz çevirme. Çünkü sözün hayırlısı faydalı olanıdır. Fayda vermeyen ilimde hayır olmadığını bil. Faydalanılmayan bilgi öğrenilmeye layık değildir."

(Devam edecek...)