İmamet makamı Ehl-i Beyt’indir.....

Resûlullah (s.a.a) Gadir günü buyurdular ki: "Beni tebrik edin çünkü Allah Teâlâ bana peygamberlik ve Ehl-i Beyt'ime de imamet makamını verdi." Daha sonra Ömer b. Hattab, Emirü'l Mü'minin Ali ile karşılaştı ve "Ey Ebu'l Hasan! Seni kutluyorum; çünkü sen benim ve bütün mü'min erkek ve kadınların mevlası oldun" dedi

<İmamet makamı Ehl-i Beyt’indir.....

Resûlullah'ın Gadir-i Hum'da Hz. Ali Efendimizi kendisinden sonraki imam ve halife olarak ilan etmesi ve sahabeden biat alması o günü bir bayrama dönüştürmüştür. Başta Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer olmak üzere, hemen Hz. Ali'nin yanına gelmiş ve Onun imametini kutlamışlardır.

Birçok muhaddis, müfessir, tarihçi, kutlama hadisinin kesin olduğunu bildikleri için senedini zikretmeye gerek duymamışlardır. Yine birçoğu da hadisi sahih senet ve sika olan ravilerden rivayet ederek onu İbn-i Abbas, Berra b. Azib ve Zeyd b. Erkam gibi sahabilere dayandırıyorlar.

Bu hadisi rivayet edenlerden bazıları ise şunlardır:

Hafız Ebu Bekir Abdullah b. Muhammed b. Ebu Şeybe (ö. h. 235), el-Musannif'de kendi senediyle Berra b. Azib'ten rivayet etmiştir. (Habibu's-Seyr, c.1, b.3, s.114).

Ahmed b. Hanbel (ö. h. 241), Müsned'inde Affan'dan, o da Hammad b. Seleme'den, o da Ali b. Zeyd'den, o da Ali b. Sabit'ten, o da Berra b. Azib'ten rivayet ediyor:

"Biz Resûlullah (s.a.a) ile birlikte bir seferde idik. Gadir-i Hum'da durduk; 'cemaat namazına hazır olun' diye seslenildi, bir ağaç altında Resûlullah için bir yer ayarlandı. Resûlullah (s.a.a), öğle namazını kıldıktan sonra Ali'nin elinden tutup şöyle buyurdu: 'Acaba benim bütün mü'minlerin kendilerinden daha üstün olduğumu biliyor musunuz?' 'Evet, ey Allah'ın Resulü' dediklerinde şöyle buyurdular: 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Ey Allah'ım! Onu sevenleri sev.' Ondan sonra Ömer onunla karşılaştı ve 'Kutlu olsun sana ey Ebu Tâlib'in oğlu, işte sen bütün mü'min erkek ve kadınların mevlası oldun' dedi." (Müsned-i Ahmed, c.4, s.281).

Hafız Ebu Abbas eş-Şeybani en-Nesevi (ö. h. 303) Berra'dan o hadisi rivayet etmiştir.

Hafız Ebu Ca'fer Muhammed b. Cerir-i Taberi (ö. h. 310), Gadir hadisini zikrettikten sonra şöyle yazıyor:

"Ömer onunla karşılaştı ve 'Kutlu olsun sana ey İbn-i Ebu Tâlib, sen benim ve bütün mü'min erkek ve kadınların mevlası oldun' dedi." İbn-i Abbas, Berra b. Aziz ve Muhammed b. Ali'nin sözü de böyledir. (Tefsir-i Taberi, c.3, s.428).

Hafız Ebu Ya'la el-Musuli (ö. h. 307), Müsned'in de senedini Berra'a yetiştirerek mezkûr hadisi naklediyor.

Hafız İbn-i Ukde el-Kufi (ö. h. 333), Velayet kitabında Said b. Museyyib'den şöyle naklediyor:

Ben, Sa'd b. Ebu Vakkas'a; "Senden bir soru sormak istiyordum ama korkuyorum" dedim.

O da; "Ben senin amcanım, her ne sormak istersen sor" dedi. Bunun üzerine, "Resûlullah'ın Gadir-i Hum gününde içinizde yaptığı konuşması hakkında sormak istiyordum" dedim. O da şöyle dedi: "Evet, öğle namazından sonra ayağa kalkıp Ali b. Ebu Tâlib'in elinden tutarak şöyle buyurdular: 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır, Allah'ım ona dost olanlarla dost ve ona düşman olanlarla da düşman ol.'

Daha sonra Ebu Bekir ve Ömer, Hz. Ali'ye; 'Sen bütün mü'min erkek ve kadınların mevlası oldun' dediler." (Savaiku'l-Muhrika, s. 26).

Hafız Ebu Abdullah-i Merzbani el-Bağdadi (ö. h.384), Serakatu'ş-Şiir kitabında Said-i Hudri'den naklediyor.

Hafız Ali b. Ömer-i Darukutni el-Bağdadi (ö. h.385), mezkûr hadisi kendi senediyle rivayet ediyor, ikinci yolla da Ebu Hureyre'den naklediyor. (Tarih-i Bağdadi, c.8, s.290).

Hafız İbn-i Betta el-Hanbeli (ö. h. 387), el-İbane kitabında Berra b. Azib'den rivayet ediyor.

Kadı, Ebu Bekir el-Baklani (ö. h. 403) o hadisi kitabında rivayet etmiştir.

Hafız Ebu Said-i Harkuşi en- Nişaburi (ö. h. 407), Şerefu'l- Mustafa kitabında iki yolla Berra b. Azib ve Ebu Said-i Hudri'den şöyle naklediyor:

"Daha sonra Resûlullah (s.a.a) buyurdular ki: 'Beni tebrik edin çünkü Allah Teâlâ bana Peygamberlik ve Ehl-i Beyt'ime de imamet makamını verdi.' Daha sonra Ömer b. Hattab, Emirü'l-Mü'minin Ali ile karşılaştı ve 'Ey Ebu'l-Hasan!

Seni kutluyorum; çünkü sen benim ve bütün mü'min erkek ve kadınların mevlası oldun' dedi."

Fakih Ebu'l-Hasan İbn-i Meğazili (ö h. 483), Menakıb kitabında iki senetle Ebu Hureyre ve Enes'ten naklediyor.

Enes'in rivayetinde şöyle geçiyor: "Elinden tuttu ve minbere çıkararak buyurdu: 'Ey Allah'ım, O (Ali) benden ve ben de ondanım. Dikkatli olun, onun bana nisbeti, Harun'un Musa'ya nisbeti gibidir. Ben kimin mevlası isem bu Ali de onun mevlasıdır.' Ali gittikten sonra Ömer b. Hattab arkasından gitti ve ona, 'Behhin behhin leke! (Ne mutlu, ne mutlu sana) ey Ebu'l-Hasan! Sen benim ve bütün Müslümanların mevlası oldun' dedi." (Allame Emini, el-Gadir).