İmam Zeynelabidin (a.s) diyor ki.....

"Allah (c.c) katında iki damladan daha değerli damla yoktur. Allah (c.c) yolunda dökülen kan damlası ve gecenin karanlığında yalnız Allah (c.c) için dökülen gözyaşı damlası.
 
"Allah (c.c) katında en sevimliniz, ameli en güzel olanınızdır; ameli en üstün olanınız, Allah (c.c) indinde olan sevaba en çok rağbet göstereninizdir; azabından daha çabuk kurtulanınız O'ndan daha çok korkanınızdır…
 
O'na en yakın olanınız, ahlakı en güzel olanınızdır. Allah'ın (c.c) hoşnutluğunu en fazla kazananınız, ailesinin refahını en iyi sağlayanınızdır. En değerliniz ise takvası daha fazla olanınızdır…
 
Allah'ın kitabında sizleri korkuttuğu şeylerden korkun ve zalimlere verdiği azap vaatlerinin size de inmeyeceğinden emin olmayın. Allah-u Teâlâ başkalarının hikâyelerini anlatmakla size öğüt vermiştir. Mutlu kimse başkalarından öğüt alan kimsedir."
 
"Günahkârlarla dost olmaktan, zalimlere yardım etmekten ve fasıklarla komşu olmaktan sakının. Fitnelere karşı ihtiyatlı olun ve çevrelerinden uzaklaşın." (Sh:86-87)
 
En büyük gün
 

 
"Bir adam İmam Zeynelabidin (a.s)'ın huzuruna vararak hayatından şikayet etti. İmam şöyle dedi;
 
"Zavallı insanoğlu! Her gün üç musibete duçar olmakta ama buna rağmen onlardan ibret almamaktadır. İbret alırsa dünya zorluk ve sıkıntıları ona kolay gelir.
 
Birinci musibet şudur ki; Her gün ömründen azalmaktadır. Eğer malında zarara uğrarsa üzüntüye kapılır. Oysa mal, tekrar geri dönebilir. Ama ömrün geriye dönmesi imkansızdır.
 
İkinci musibet şudur ki; Her gün rızkını yiyor, helal oluyorsa, hesabını vermelidir. Haram olduğu takdirde cezasını görmelidir.
 
Üçüncüsü ise daha önemlidir. (O nedir) dediklerinde buyurdu ki; Her günü sona erdiğinde, bir adım daha ahirete yaklaşmaktadır. Ama cennete mi, cehenneme mi yaklaştığını bilmiyor. Sonra şöyle buyurdular; İnsanın (önem açısından) en büyük günü, anneden doğduğu gündür." (Sh:91)
 
Namaz hakkında
 

 
"Bir gün namaz kıldığında, ridası omzundan düştü. Namazı bitirene kadar onu düzeltmedi. Ashabından birisi bunun sebebini sorduğunda şöyle buyurdu;
 
"Yazıklar olsun sana! Kimin karşısında durduğumu biliyor musun? Kulun namazı, kalbiyle Allah'a (c.c) yöneldiği miktarca kabul olunur ancak. " derken o adam, "biz helak olduk" dedi.
 
İmam buyurdular ki; Hayır, öyle değildir. Allah (c.c) nafile namazlarınızla onu tamamlıyor."
 
Raviler namaz esnasındaki hali ile ilgili olarak şöyle rivayet etmişlerdir;
 
"Namaza kalkmak istediği zaman rengi değişirdi. Azaları Allah (c.c) korkusundan titrerdi. Zelil bir kölenin, heybetli bir kralın huzurunda duruşu gibi dururdu namazda. Bundan sonra bir daha namaz kılamayacağını düşünen birinin kıldığı son veda namazı gibi namaz kılardı."
 
Oğullarından biri, ibadetten son derece bitkin kaldığı bir anda kendisine şöyle demişti; "Babacığım bu alışkanlık (namazı kastederek) ne zamana kadar böyle sürecek?" İmam (a.s) cevaben buyurdu ki; "Rabbimin katına varıncaya kadar." (sh:110)
 
Dua hakkında
 
"Bir mümin dua ettiğinde üç sonuçtan biri gerçekleşir. Ya kendisine ahirette azık olur veya bu dünyada kabul olur ya da ona ulaşacak bir belayı geri çevirir." (Sh:143)
 
Duanın kabulüne engel haller
 
"Duanın kabul olmamasına sebep olan günahlar şunlardır; Kötü niyetli olmak. Batını bozuk olmak. Kardeşlerine ikiyüzlü davranmak. Duanın kabul olacağına inanmamak.
 
Farz namazları vakitleri geçinceye dek geciktirmek. İyilik ve sadaka ile Allah'a (c.c) yaklaşmayı terk etmek ve konuşmada küfür ve sövmeye başvurmak." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Zeynelabidin eseri Sh:147) H: AknAydn

<İmam Zeynelabidin (a.s) diyor ki.....