İmam Cafer’den insanların geçim şekli.....

İmam Câfer'in, insanların geçim şekli ve malları harcamanın yolları hakkındaki görüşleri

<İmam Cafer’den insanların geçim şekli.....

Adamın biri İmam'a, "Kulların geçimini sağlamanın kapsamına giren kazanç, çalışma, muamele (ticaret) ve malları harcamanın kaç yolu vardır?" diye sordu.

İmam şöyle buyurdu: "Halk arasında alışveriş ve muamelenin çeşitlerini kapsamına alan ve kazanç vesilesi olan geçim yolları dört kısma ayrılır."

"Bu dört kısmın hepsi mi helal veya haramdır, yoksa bazısı helal ve bazısı da haramdır?" diye sorunca İmam şöyle buyurdu:

"Bunlardan her birinin hem helal yönü vardır, hem de haram yönü. Bunların hepsinin isim ve özellikleri bilinen meşhur şeylerdir.

Bu dört kısmın birincisi yönetimdir. Yani, insanların bazılarının diğerlerine olan velayetidir. (yönetme hakkıdır). Birincisi yöneticinin velayetidir. Sonra yüksek yönetici makamından en aşağısına kadar her birinin elinin altındakilere olan velayetleridir.

İkincisi, insanların birbirleriyle yaptıkları alışveriş ve ticarettir.

Üçüncüsü, zanaatın bütün kısımlarıdır.

Dördüncüsü, kira ve ücretlerdir.

Bunlardan her birinin hem helal yönleri vardır ve hem de haram yönleri. Bu muamelelerde Allah tarafından kulların üzerine farz kılınan şey muamelenin helal olan yönüne girip, o yönde çalışmaları ve haram olan yönünden ise kaçınmalarıdır."  

Ticaret çeşitleriyle ilgili açıklama

"Alıcı ve satıcıya helal veya haram olan bütün ticarî işlemler temel olarak şundan ibarettir:

Allah'ın emrettiği gibi halkın gıda maddesi olarak kullandığı, geçimlerini sağladığı ve yemek, içmek, giymek, evlenmek, mülkiyet ve tasarruf gibi geçimde ihtiyaç duyulan veya halkın her yönden yararına olup onları koruyan şeylerin alışverişi, elde tutulması, hibesi ve emanet verilmesi helaldir.

Alışverişin haram olan kısmı ise şundan ibarettir: İçerisinde bozukluk olan ve yenmesi, içilmesi, kazancı, nikahı, mülk edinilmesi, elde tutulması, hibesi ve emanet verilmesi yönünden nehyedilen veya faiz muamelesi gibi bir yönden bâtıl olan her çeşit alışveriş, murdar, kan, domuz etinin, karada veya havada olan yırtıcı hayvanların etinin ve derilerinin, şarap ve necis olan herhangi bir şeyin alım satımı haramdır.

Çünkü bunlarda fesat olduğu için yenilmesi, içilmesi, mülk edinilmesi, korunması ve tasarrufu nehyedilmiştir.

Böylece eğlenceye, Allah'tan başkasına yönelmeye ve herhangi bir küfrün, şirkin, sapıklığın ve bâtılın takviye edilmesine veya bir hakkın zayıflamasına sebep olan her şeyin alışverişi, korunması, mülkiyeti, hibesi, emaneti ve her çeşit tasarrufu, zaruret dışında haramdır."
 
Velayetin (yöneticiliğin) kısımlarıyla ilgili açıklama

İmam buyurur ki: "Velayet iki kısımdır; bir kısmı Allah'ın kendilerinin velayetini (yöneticiliğini) insanların üzerine farz kıldığı âdil yöneticilerin ve onlar tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin velayetidir.

Velayetin diğer kısmı ise, zalim yöneticilerin ve onlar tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin velayetidir.

Velayetin helal olan kısmı, âdil yöneticinin velayetidir. Allah, ona indirdiği hükme bir şey eklemeyip eksiltmeyeceğini, sözünü tahrif etmeyeceğini ve buyruğundan da çıkmayacağını, emrettiğinden dolayı insanların onu tanımalarını, velayetini kabul etmelerini, velayetinde hizmet etmelerini ve onun tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin yöneticilik makamında çalışmalarını emretmiştir.

Eğer yönetici zikrettiğimiz şekilde adaletli olursa, onun adına vali olmak, onunla çalışmak, ona yardımda bulunmak ve onu desteklemek helal ve meşru olduğu gibi onlarla muamele yapmak da câizdir.

Çünkü âdil yöneticinin ve onun tarafından tayin edilen yöneticilerin önderliğinde hak ve adalet dirildiği gibi, her (çeşit) zulüm ve fesat da yok olur. İşte bunun içindir ki, o yöneticinin hükümetini desteklemek için çalışan ve ona yardımda bulunan bir kimse Allah'ın dinini güçlendirdiği gibi, Allah'a itaatte de çaba göstermiştir.

Velayetin (yöneticiliğin) haram kısmı zalim yöneticinin velayeti ve en yükseğinden en alt makamına kadar onun tarafından tayin edilen kimselerin velayetidir.

Yönetici olarak onlar için çalışmak ve onlarla ticaret yapmak haramdır ve bu iş meşru değildir. Bunu yapan adam, yaptığı iş ister az olsun, ister çok, bu işinden dolayı azaba uğrayacaktır. Çünkü onlara her çeşit yardımda bulunmak büyük bir günahtır.

Bunu sebebi ise şudur: Zâlim yöneticinin yöneticiliğinde her şey ayakaltına alınır ve bâtıl olan her şey dirilir, zulüm, sitem ve fesat âşikâr olur.

İlahî Kitap iptal edilir. Peygamber ve mü'minler öldürülür. Camiler yıkılır, Allah'ın sünnet ve şeriatı değiştirilir. Bu yüzden onlarla çalışmak, onlara yardımda bulunmak ve onlarla ticaret yapmak haramdır ama kan ve murdarı yemek kadar bir zaruret söz konusu olursa o başka."  

Zanaatla ilgili açıklama

"Zanaat, halkın öğrendiği veya başkalarına öğrettiği herhangi bir işten ibarettir. Örneğin, katiplik, muhasebecilik, ticaret, kuyumculuk, saraçlık, dokumacılık, elbise temizleyiciliği, terzilik, canlı olmayan şeylere yönelik ressamlık ve halkın şahsî menfaatleri için ihtiyaç duyduğu, hayatlarını korumaları için gerekli olan ve ihtiyaçlarını gideren her çeşit aletin yapımı, bunların öğretimi ve kullanımı, ister kendisi için olsun, ister başkası için olsun câiz ve helaldir.

Gerçi, bu meslek ve aletler bazen fesat veya günah üzere, bazen de hak ve bâtıl yolunda kullanılır.

Örneğin, zâlim yöneticilerin ve onların temsilcilerinin güçlenmesi ve yardımı için bazen istifade edilen katiplik mesleği gibi...

Bu tür meslekleri öğretmenin sakıncası yoktur. Bıçak, kılıç, mızrak ve yay gibi iyi ve kötü yolda kullanılan ve her iki yön için de yardımcı olan aletler böyledir.

Bunları öğrenmenin ve öğretmek için ücret almanın veya bunları iyi olan bir yolda kullanan kimseler için yapmanın bir sakıncası yoktur.

Ama halkın bunları bozgunculuk ve başkalarına zarar verme yolunda kullanmaları câiz değildir. Bu meslekler tabiaten halkın yararına ve onların bekâsı için gerekli olduğundan dolayı, bunları öğreten ve öğrenen kimseler için hiçbir suç ve günah yoktur.

Suç ve günah ancak bunları bozgunculuk ve haram yolda kullanan kimselerin üzerinedir. Allah, gitar, kaval, satranç gibi fesat doğuran ve insanı boşuna meşgul eden her aleti, haç ve put yapmayı haram kılmıştır.

Hayır, ve iyilik yönü olmayan her şeyi öğretmek, öğrenmek, yapmak, onlar için ücret almak ve onlarla her çeşit tasarrufta bulunmak haramdır ama helal yararı olur fakat bazen günah işlerde de kullanılırsa o başka...

Kim bu gibi şeyleri hak ve iyilik dışında kullanırsa, sadece o kimseye haram olur. İşte bunlar kulların maişet yollarının beyanı ve kazanç şekillerinin açıklamasıdır."  

Malları harcama şekilleri
 
"Farz veya müstehab olarak malları harcamanın helal yolları bütünüyle 24 kısma ayrılır.
 
Bunların yedi kısmı, insanın şahsî masraflarıyla ilgilidir. Beş kısmı, nafakası insanın üzerine farz olan fertlere mahsustur. Üç kısmı, insanın yerine getirmesi gereken şer'i borçlardır. Beş kısmı, gerekli bahşiş ve hediyelerdir. Dört kısmı da, hayır yolda yapılan harcamalardır.
 
1- İnsan için gerekli olan şahsî masraflar şunlardır: Yiyecek, içecek, giyecek, evlenme masrafı, hizmetçi, ihtiyaç duyulan eşyaların tamiri, nakli ve korunması için ücretlilere verilen ücretler, ev ve geçim ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli eşyalar.
 
2- Nafakası farz olan fertler de şunlardır: Evlat, anne, baba, hanım ve köle. Bunların nafakasını vermek, ister varlıkta olsun, ister yoklukta, insana gereklidir.
 
3- İnsanın yerine getirmesi gereken üç şer'i borç da şunlardır: Her yıl verilmesi şart olan zekat, (hayatta yalnız bir kere farz olan) hac ve kendi zamanında (İslam ile küfür arasında savaş çıktığında) farz olan cihat masrafları.
 
4- Müstehab olan beş kısım bağış ve ihsan da şunlardır: Kendisinden üsttekilere bağış, akrabalara bağış, mü'minlere bağış, sadaka verip ihsanda bulunmak ve köle azad etmek.
 
5- Hayır yolda yapılan dört harcama da şunlardır: Borcu ödemek, emaneti verme, borç vermek ve misafiri ağırlamak. Bunların hepsi sünnete tâbi olan şeylerdir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)