‘Allah onun şahsını saklayacaktır’

Hz. Hasan, Mehdi (a.s.) hakkında buyurdu ki: “Arkasında İsa b. Meryem’in namaz kılacağı Kaim dışında biz Ehl-i Beyt’ten olan hepimizin boynunda zamanın tağutunun biati olduğunu bilmiyor musunuz? Yüce Allah onun velayetini gizleyecek ve şahsını saklayacaktır. Böylece o, zuhur ettiğinde kimsenin biati onun boynunda olmayacaktır”

<‘Allah onun şahsını saklayacaktır’

Esbağ b. Nubate'den rivayetle;

Bir gün, Emirü'l-Mü'minin aleyhi's-selâm'ın yanına gittiğimde derin derin düşündüğü halde yeri çizdiğini gördüm. "Ey Emirü'l-Mü'minin! Seni derin derin düşünerek yeri çizdiğini görüyorum. Yoksa ona rağbet mi ediyorsunuz?" dedim.

Buyurdu ki: "Hayır, Allah'a and olsun, ne ona ne de dünyaya bir gün bile rağbet etmedim. Yalnız benden olacak olan on birinci çocuğumu düşünüyorum. Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracak olan Mehdi odur. O gaybete çekilecek ve bir şaşkınlık dönemi başlayacak, bazıları bu dönemde sapacak, bazıları ise hidayete ereceklerdir."

"Ey Emirü'l-Mü'minin! Bu şaşkınlık ve gaybet dönemi ne kadar sürecek?" diye sordum.

Buyurdu ki: "Altı gün veya altı ay veya altı yıl."

"Bu mutlaka olacak mı?" diye sordum.

Buyurdu ki: "Evet, tıpkı onun yaratıldığı gibi. Sen buna ulaşamazsın ey Esbağ! Onlar bu ümmetin seçkinleri olup ıtretin seçkinleriyle birliktedirler."

"Peki, ondan sonra ne olacak?" dedim.

Buyurdu ki: "Sonra Allah dilediğini yapacaktır. Çünkü Allah'ın bedaları, iradeleri, gayeleri ve sonuçları vardır." (el- Kafi, c. 1, s. 273).

Ebu Said'den rivayetle;

Hasan b. Ali aleyhi's-selâm Muaviye b. Ebu Süfyan ile sulh ettiği zaman, bazıları onu bu işten dolayı kınayınca şöyle buyurdu: "Yazıklar olsun size! Ne yaptığımı bilmiyorsunuz? Vallahi güneşin üzerinde doğup battığı her şeyden daha hayırlısını ben taraftarlarım için yaptım. Benim, sizin İmamınız olduğumu, sizin bana itaat etmeniz gerektiğini ve Resûlullah'ın buyurduğu cennet gençlerinin efendilerinden biri olduğumu bilmiyor musunuz?"

"Evet biliyoruz" diye cevap verdiler.

Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Biliyor musunuz Musa b. İmran Hızır aleyhi's- selâm'ın gemiyi delmesine, duvarı düzeltmesine ve çocuğu öldürmesine neden o kadar çok kızdı? Çünkü bu işlerin hikmetini bilmiyordu. Hâlbuki bu işler zikri yüce Allah'ın yanında doğru ve hikmet üzereydi. Arkasında İsa b. Meryem'in namaz kılacağı Kaim dışında biz Ehl-i Beyt'ten olan hepimizin boynunda zamanın tağutunun biati olduğunu bilmiyor musunuz? Yüce Allah onun veladetini gizleyecek ve şahsını saklayacaktır. Böylece o, zuhur ettiğinde kimsenin biati onun boynunda olmayacaktır. O, tüm kadınların en üstünü olan birinin oğlu olan kardeşim Hüseyin'in dokuzuncu oğludur. Onun gaybetinde Allah onun ömrünü uzatacak, sonra kendi kudreti ile onu kırk yaşından daha genç görünümlü olarak aşikâr edecektir ve bu, Allah'ın her şeye kadir olduğunun bilinmesi içindir." (Kemalu'd-Din, c. 1, s. 315; Kifayetu'l-Eser, s. 317).

Abdurrahman b. Selit'ten rivayetle;

İmam Hüseyin b. Ali b. Ebu Tâlib aleyhi's-selâm şöyle buyurdu: "On iki Hidayet İmamı bizdendir. Birincisi Emirü'l-Mü'minin Ali b. Ebu Tâlib'dir sonuncusu ise dokuzuncu evladımdır. Hak üzere kıyam edecek olan odur. Yeryüzü öldükten sonra, Allah onun vasıtasıyla tekrar onu ihya edecektir ve müşrikler istemese de Allah hak dini diğer dinlere muzaffer kılacaktır. Onun gaybete çekildiği dönemde bazı kavimler mürted olacak, bazıları ise dine bağlı kalacaktır. Onlara eziyetler olacak ve onlara denilecek ki: 'Eğer doğru söylüyorsanız bu vaat ne zaman vuku bulacaktır.' Biliniz ki, onun gaybetindeki eziyetlere ve tekziplere sabretmek, Resûlullah ile beraber kılıçla cihat etmek gibidir." (Uyunu'l- Ahbar, c. 1, s. 68).