Yaş açısından İmamların halleri

“Horasan’da Ebu’l-Hasan’ın (a.s.) karşısında duruyordum. Biri ona dedi ki: ‘Ey efendim! Başınıza bir şey gelirse, kime uyalım?

<Yaş açısından İmamların halleri

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

El-Hayranî, babasından şöyle rivayet etmiştir: "Horasan'da Ebu'l-Hasan'ın (a.s.) karşısında duruyordum. Biri ona dedi ki: 'Ey efendim! Başınıza bir şey gelirse, kime uyalım?'

'Oğlum Ebu Câfer'e (a.s.)' buyurdu.

Soruyu soran kişi, Ebu Câfer'in (a.s.) yaşını küçük görmüş olacak ki, Ebu'l-Hasan (a.s.) ona şöyle dedi: 'Allah Tebareke ve Teala, Meryem oğlu İsa'yı (a.s.) resul, nebi ve şeriat sahibi olarak gönderdiği sırada, Ebu Câfer'in yaşından daha küçük bir yaştaydı."

ÖLEN İMAMI ANCAK BİR DİĞER İMAM YIKAR

Hasan b. Ali el-Veşşa, Ahmed b. Ömer el-Hallâl'dan veya başka birinden şöyle rivayet etmiştir:

"İmam Rıza'ya (a.s.) dedim ki: 'Bazı insanlar (İmam Rıza'nın imamlığını ve babasının öldüğünü inkâr eden Vâkıfîye gurubunu kastederek) bizimle tartışıyor ve diyorlar ki: 'Vefat eden bir imamı ancak bir imam yıkayabilir.'

Buyurdu ki: 'Onlar, imamı kimin yıkadığını nereden bilecekler? Peki, sen onlara ne dedin?'

'Sana feda olayım. Onlara dedim ki: Eğer efendim, 'Onu, Rabbimin Arş'ının altında yıkadım' dese, doğru söylemiş olur veya 'Onu yerin altında yıkadım' dese, yine doğru söylemiş olur.'

Buyurdu ki: 'Öyle değil.'

Dedim ki: 'Peki, onlara ne söyleyeyim?'

Buyurdu ki: 'Onlara benim onu yıkadığımı söyleyin.'

'Onu senin yıkadığını mı söyleyeyim?' dedim.

'Evet' dedi. 

Ebu Ma'mer bize dedi ki: "İmam Rıza'ya (a.s.) 'Bir imamı ancak diğer bir imam mı yıkar?' diye sordum.

Buyurdu ki: Bu İmran oğlu Mûsa'dan (a.s.) kalan bir sünnettir." 

Tarha şöyle rivayet etmiştir: "İmam Rıza'ya (a.s.) dedim ki: 'Ölen imamı ancak diğer bir imam mı yıkar?'

Buyurdu ki: Yoksa onu yıkamak için kimin geldiğini bilmiyor musunuz? Hiç kuşkusuz onu yıkamaya gelen, orada bulunma-yanlardan daha hayırlıdır.

Onun yanında bulunan kimseler, babasının ve ailesinin bulunmadığı bir sırada kuyunun derinliklerinde Yusuf'un (a.s.) yanında bulunan kimselerdir."
 
İMAMLARIN DOĞUŞLARININ KEYFİYETİ

Muhammed b. İsa b. Ubeyd şöyle rivayet etmiştir: "Ben ve İbn Faddal oturuyorduk. O sırada Yûnus çıkageldi ve şunları söyledi: "Ebu'l-Hasan er-Rıza'nın (a.s.) yanına gittim ve şöyle dedim: 'Sana feda olayım. İnsanlar, imam için dikilen (nurdan) direk hakkında, ileri geri konuşuyorlar.'

Buyurdu ki: 'Ey Yûnus! Onu ne sanıyorsun? Yoksa imam için dikilen demirden bir direk mi sanıyorsun?'

Dedim ki: 'Bilmiyorum.'

Buyurdu ki: 'Bundan maksat, her belde için bir meleğin görevlendirilmesidir. Allah, bu melekler aracılığıyla belde halklarının amellerini ulaştırır.'

Bunun üzerine İbn Faddal kalktı ve başını öptü. Sonra şunları söyledi: Allah sana rahmet etsin, ey Ebu Muhammed! (a.s.) her zaman, Allah'ın müşkil meselelerimizi çözdüğü bir hadis getirirsin."

MELEKLER, İMAMLARIN EVLERİNE GELİR, SERGİLERİNE AYAK BASAR VE ONLARA HABERLER GETİRİRLER

Ali b. Ebu Hamza şöyle rivayet etmiştir: "Ebu'l-Hasan'ın (a.s.) şöyle dediğini duydum:

Allah'ın herhangi bir emir için yeryüzüne gönderdiği hiçbir melek yoktur ki, ilk önce bu emri gelip imama açmasın. Allah Tebareke ve Teala katından melekler, bu işin sahibine (imama) gidip gelirler."

CİNLER İMAMLARA GELİP GİDERLER, ONLARA DİNLERİNİN ALAMETLERİNİ SORARLAR VE İŞLERİNİ ONLARA ARZ EDERLER

Muhammed b. Cehraş şöyle rivayet etmiştir: "Bana İmam Mûsa'nın (a.s.) kızı Hâkime anlattı ki: 'İmam Rıza'yı (a.s.) odunluğun kapısında durmuş, alçak bir sesle konuş-tuğunu gördüm. Yanında hiç kimse görmedim. Dedim ki: Ey efendim! Kiminle böyle sessizce konuşuyorsun?'

Buyurdu ki: 'Bu Amr ez-Zehraî'dir. Bana gelmiş, bazı şeyler soruyor ve şikayetini iletiyor.'

Dedim ki: 'Ey efendim! Onun sesini ben de duymak istiyorum.'

Dedi ki: 'Eğer onun sesini duyarsan, bir yıl boyunca sıtmaya tutulursun.'

'Ey efendim! Duymak istiyorum' dedim.

Bana dedi ki: 'Öyleyse dinle.'

Bunun üzerine sözlerine kulak kabarttım, kırbaç gibi bir ses işittim. Hemen arkasından bir sıtma tuttu beni ve bu sıtma bir yıl boyunca devam etti." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)