Sabır, şükür ve af

İmam (a.s.) bana şöyle dedi: Eğer sabredersen, herkes sana gıpta eder. Ama sabretmezsen, istesen de istemesen de Allah takdir edileni gerçekleştirir.” 

<Sabır, şükür ve af

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Sema'e b. Mihran rivayet eder: "Ebu'l-Hasan (İmam Rıza aleyhisselâm) bana dedi ki: 'Niçin hacca gitmiyorsun?'

Dedim ki: 'Canım sana feda olsun. Büyük bir borcun altına girdim. Bütün malım gitti. Üzerimdeki borç, giden malımdan daha fazladır. Eğer arkadaşlarımızdan biri beni bu borçtan kurtarmasaydı, bundan kurtulamayacaktım.'

Bu cevap üzerine İmam (a.s.) bana şöyle dedi: Eğer sabredersen, herkes sana gıpta eder. Ama sabretmezsen, istesen de istemesen de Allah takdir edileni gerçekleştirir."  

ŞÜKÜR

Muammer b. Hallâd rivayet eder: "Ebu'l-Hasan'ın (İmam Rıza aleyhisselâm) şöyle dediğini duydum: (Kendisine verdiği bir) nimetten dolayı Allah'a hamd eden kimse, O'na şükretmiş olur. Hamd, o nimetten daha üstündür." 

Hişam b. Ahmer, rivayet eder: "Medine'nin çevresinde Ebu'l-Hasan (İmam Rıza aleyhisselâm) ile beraber yürüyordum. Birden bineğinin sırtından indi ve secdeye gitti. Secdeyi uzattıkça uzattı. Sonra başını kaldırdı, tekrar bineğine bindi.

Dedim ki: 'Canım sana feda olsun. Secdeyi niçin bu kadar uzattın?'

Buyurdu ki: Allah'ın bana bahşettiği bir nimeti hatırladım. Rabbime bundan dolayı hamd etmek istedim."  

AF

İbn-i Faddal rivayet eder: "Ebu'l-Hasan'ın (İmam Rıza aleyhisselâm) şöyle dediğini duydum: Ne zaman iki topluluk karşı karşıya gelse, mutlaka bunlardan en çok affedici olanı zafer kazanmıştır."  

SUSMA VE DİLİ MUHAFAZA ETME

Ahmed b. Muhammed b. Ebu Nasr rivayet eder: "Ebu'l-Hasan er-Rıza (a.s.) buyurdu ki:

Fıkhın (dinde derin kavrayışın), alameti, hilm, ilim ve susmaktır. Susmak hikmete açılan kapılardan biridir. Susma sevgiyi kazandırır. O her türlü hayra ulaştıran bir rehberdir." 

Osman b. İsa, rivayet eder: "Ebu'l-Hasan'ın (İmam Rıza aleyhisselâm) yanına gittiğim bir sırada bir adam ona şöyle diyordu: 'Bana tavsiyede bulun.'

Buyurdu ki: Dilini muhafaza edersen, aziz olursun. Yularını insanlara teslim etme. Yoksa boynunu eğerler." 

Veşşa, rivayet eder: "İmam Rıza'nın (a.s.) şöyle dediğini duydum:

'İsrailoğulları'ndan bir adam ibadete kendini adamak istediği zaman bundan önce on yıl konuşmazdı.' (Gerekmedikçe konuşmazdı. Mezkur müddet ise söz konusu tutumun halini alması için kişinin beklediği süreyi ifade eder)."  

RIFK

Hişam b. Ahmed rivayet eder: "Ebu'l-Hasan (İmam Rıza aleyhisselâm) buyurdu ki: Onlara karşı yumuşak ol. Zira onlardan biri öfkesinden dolayı küfre girer. Öfkesinden dolayı küfre girenden de bir daha hayır gelmez.'

Râvi der ki: Benimle bir adam arasında bir konuşma geçmişti ve bunun üzerine bu sözleri bana söylemişti."

TEVAZU

Hasan b. Cehm rivayet eder: "Ebu'l-Hasan er-Rıza (a.s.) buyurdu ki:

'Tevazu, insanlara, sana verilmesini istediğin şeyi vermen demektir...'

Diğer bir rivayette şöyle deniyor: Dedim ki: 'İnsanın mütevazı sayılmasının sınırı hangi davranıştır?'

Buyurdu ki: Tevazuun dereceleri vardır. Bunlardan biri, kişinin nefsinin, kendinin değerini bilmesi ve selim bir kalple onu gerçek değerinin düzeyine indirmesidir. Bir kimseye, kendisine verilmesini istediği şeyden başkasını vermemesidir. Bir kimseden kötülük gördüyse buna iyilikle karşılık vermesidir. Öfkesini yutmasıdır. İn¬sanları affetmesidir. Allah, iyilik yapanları sever."

DÜNYAYI YERME VE AZIYLA YETİNME

El-Veşşa rivayet eder: "İmam Rıza'nın (a.s.) şöyle dediğini duydum: 'İsa b. Meryem (a.s.) Havarilere şöyle dedi:

Ey İsrailoğulları! Dünya ehli olan kimseler, istedikleri dünyalığı elde ettikleri zaman ellerinden kaçırdıkları dinlerinden dolayı üzülmedikleri gibi, siz de elinizden kaçırdığınız dünyalık için üzülmeyin."

KANAAT

Muhammed b. Arefe rivayet eder: "Ebu'l-Hasan er-Rıza (a.s.) şöyle buyurdu:

Kim bol rızktan başkasına kanaat getirmezse, çok amel işlemedikçe onun yakası bırakılmaz. Kime az rızk yeterse, işlediği az bir amel yeterli görülür."

İNSANLARA İHTİYAÇ DUYMA

Ahmed b. Muhammed b. Ebu Nasr rivayet eder: "Ebu'l-Hasan er-Rıza'ya (a.s.) dedim ki:

'Canım sana feda olsun. Benim için İsmail b. Davud el-Kâtib'e bir mektup yaz; belki bana bir yardımı dokunur.'

Dedi ki: Senin gibi bir adamın, ondan ve benzerlerinden bir şeyler istemelerine hayret ediyorum. Ama eğer bir şeye ihtiyacın varsa, benim malımdan al." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)