İmam Rıza’nın hayatından.....

Ben Horasan’da İmam Rıza’ya (a.s.), ‘Hişam bin İbrahim Abbasî, sizin kendisine şarkı dinlemek için izin verdiğinizi söylüyor, bu doğru mu?’ diye sordum

<İmam Rıza’nın hayatından.....

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Ahmed bin Ziyad Câfer Hemedanî metindeki mezkur senetle Rayyan bin Salt'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir:

"Ben Horasan'da İmam Rıza'ya (a.s.), 'Hişam bin İbrahim Abbasî, sizin kendisine şarkı dinlemek için izin verdiğinizi söylüyor, bu doğru mu?' diye sordum. İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurdu:

"Zındık yalan söylüyor, benden şarkı dinlemenin hükmünü sordu, ben de ona şöyle dedim: Adamın biri İmam Bâkır'a (a.s.) bu meseleyi sordu. İmam Bâkır (a.s.) ona şöyle buyurdu: 'Allah, hakkı bâtıldan ayırınca şarkı hangisinde karar kılacaktır?' Adam, 'bâtılda' diye cevap verince İmam şöyle buyurdu: O halde hükmünü sen kendin verdin."

Hakeza, Rayyan'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir: "İmam Rıza'dan (a.s.) şöyle buyurduğunu işittim: 'Allah-u Te- ala, her peygamberi şarabın haram olduğuna dâir hüküm, Allah'ın istediğini yapacağına dâir ikrar ve güçlü bir bedenle gönderdi.'
Hakeza şöyle diyor: İmam Rıza'dan (a.s.) şöyle dediğini işittim: Akşam eve dönerken mutlaka yanınızda bir kandil bulundurun."
Babam mezkur senetle Hasan Veşşa'dan şöyle rivayet ediyor: "İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurmuştur:

'Zilhicce ayı gözükür de biz Medine'de olursak hac için ihrama girmemiz gerekir. Zira biz Medine ehlinin mikatı olan Mescid-i Şecere'de ihrama girmeliyiz. Peygamber orayı mikat karar kılmıştır. Siz Irak tarafından geldiğiniz için Zilhicce ayında iseniz umre yapmalısınız. Zira Peygamber size de Zat-i Irk ve diğer mikatları takdir etmiştir. Burası önünüzde ve Mekke'ye yakındır.'

Fazl bin Sehl Zu'r-Riyaseteyn şöyle dedi: 'Acaba şimdi Beytullah'ı tavaf ettiği halde ihramdan çıkıp Temettü Haccı'nı yerine getirebilir mi?'

İmam (a.s.) şöyle buyurdu: 'Evet yapabilir.'

Muhammed bin Câfer, bu meseleyi Sufyan bin Uyeyne ve Sufyan'ın ashabıyla tartıştı ve onlara şöyle dedi: 'Falan şahıs şöyle böyle diyor.' Sufyan bunu Ebu Hasan (a.s.) kabul etmedi ve reddetti.'

Kitabın yazarı diyor ki: Sufyan bin Uyeyne İmam Sâdık'ı (a.s.) görmüş ve ondan hadis rivayet etmiştir. İmam Rıza (a.s.) zamanına kadar da yaşamıştır."

Muhammed bin Hasan bin Velid metindeki mezkur senetle İbn-i Ebi Nasr Bezentî'den şöyle dediğini rivayet etmektedir:

"Ebu'l-Hasan İmam Rıza'ya (a.s.), 'Geçen yıl ne yaptın?' diye sordu. İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurdu: Receb ayında umre yaptım. Hac günlerinde de temettü haccı için ihrama girdim. Umre yaptığım her zaman böyle yapıyorum."

Babam metindeki mezkur senetle Sâd bin Sâd'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir:

"Ben Ebu'l-Hasan (a.s.) ile birlikte Kâbe'yi tavaf ediyorduk. Rükn-ü Yemanî karşısında kendisine ulaşınca İmam (a.s.) durdu, ellerini kaldırarak şöyle buyurdu:

Ey Allah'ım, ey afiyetin velisi, ey afiyetin yaratıcısı, ey afiyet rızkını veren, ey afiyet nimetini ihsan eden, ey afiyet ihsan eden; bana ve bütün yaratıklarına afiyet ihsan et.

Ey dünya ve ahiretin Rahman ve Rahim'i, Muhammed'e (a.s.) ve Ehl-i Beyt'ine rahmet gönder bizleri afiyetle, afiyetin devamıyla, bütün afiyetle ve afiyet şükrüyle dünya ve ahirette rızıklandır. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi!"

Muhammed bin Mûsa bin Mutevekkil mezkur senetle Mukatil bin Mukatil'den şöyle rivayet etmektedir:

"Ben İmam Rıza'yı (a.s.) Cuma günü, öğle vakti ihramda olduğu halde, cadde kenarında hacamat yaparken gördüm."

Kitabın yazarı şöyle diyor: "Bu rivayette bir kaç fayda vardır. Birisi; Cuma gününde de hacamat yaptırmanın sakıncalı olmadığıdır. Cuma günü hacamat yaptırmanın mekruh olduğunu gösteren rivayetler ihtiyar (irade) halinde geçerlidir, zaruret halinde değil.

İkinci faydası; zeval vaktinde hacamatın yapılabileceğidir. Üçüncü faydası; ihrama girmiş bir insanın da mecburiyet anında hacamat yaptırabileceğidir. Ama hacamat yaptırdığı yeri kazımamalıdır."

Babam metindeki mezkur senetle Hasan bin Fazzal'dan şöyle nakletti:

"İmam Rıza'yı (a.s.) Medine'de gördüm. Umre yapmak istiyordu. Veda için akşam namazından sonra Peygamber'in kabrinin başına geldi. Selam verdi, kabre dokundu, döndü, kabrin başına geldi, namaz kıldı, sol omzunu bir sonraki sütuna yasladı, ayakkabısı ayağında olduğu halde altı veya sekiz rekât namaz kıldı.

Rükû ve secdeleri; üçer defa veya daha fazla tesbihte bulunacak kadardı. Namazı bitince secdeye kapandı. Secde uzun sürdü. Öyle ki, secde ettiği taşlar terinden ıslandı."

Râvi şöyle diyor: İmam'ın (a.s.) ashabından bazısı şöyle dedi: İmam (a.s.) mübarek yanaklarını da secde ettiği yere yasladı."

Babam mezkur senetle Mûsa bin Sellam'dan şöyle rivayet etmiştir:

"İmam Rıza (a.s.) umre yaptı, Beyt'e veda edip çıkmak için Hennatin kapısına doğru yürüdü. Mescidin içinde Kâbe'nin arkasında durdu. Ellerini dua için kaldırdı ve bize şöyle buyurdu:

'Burası insanın Allah'tan hacetini dileyeceği en iyi yerdir. Burada kılınan namaz başka yerde altmış yıl veya ay yapılan ibadetten daha faziletlidir.' İmam (a.s.) kapıya yaklaşınca şöyle dua etti: Allah'ım, ben Senden başka ilahın olmadığına inanarak evinden dışarı çıkıyorum."   (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)