Îslam aleminin bugün içinde bulunduğu ahvalin sebebi aslın da çok açıktır. Dünya hayatı için ahretinden vazgeçmiş olmasıdır. Gönlüne masivayı doldurarak kalbini iltihabla,çirkapla doldurduğundan bu ahir zaman da Rabbinin tecellisinden mahrum kalmış bir toplum olmuştur İslam dünyası.
24-11-2023’Varsayalım insan bir gemi dünya bir deniz, denizin suyu gemiye dolarsa ne olur?. Tabi ki o gemi batar’ İnsan dünya hayatını elbette yaşayacak ama dünya niğmetlerini basamak olarak kullanacak maksat olarak değil. ’Misal paranı cebine koy çoksa kasana koy ama asla gönlüne koyma’ Bu misali çoğalta biliriz mal,makam dünya niğmetlerinin tümü v.s. Ne kadar dünyanın peşinden koşarsanız dünya sizden o kadar uzağa kaçar. Siz dünya ya sırtınızı dönerseniz dünya peşinizden koşar. O yüzden sizi dünya niğmetleri ile makam, mevki, para, makarna v.s. ile avlamalarına müsade etmeyin.
Allah'ın (cc) habibullah’ı Muhammed Mustafa (s.a.a) insanları bu yolla imana çağırmadı aldatmadı. Alemlere rahmet Hz.Muahmmed (s.a.a) bizlere en güzel örnektir. O Allah’ın sevgilisidir. Allah (cc) O’nu bize en güzel örnek ve ölçü olarak göndermiştir.
Ayeti celilede Allah cc ‘’Andolsun sizin sıkıntılarınızın, problemlerinizin en güzel çözümü, çaresi, kurtuluşunuzun şifalı reçetesi, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur Allah’ın tek yetkili Rasulünde, onun yiğitliklerle, fedakârlıklarla, sabırla mücadelelerle dolu örnek hayatındadır. Allah’ın rızasını, âhiret hayatındaki mutluluğu umanlar, Allah’ı çok zikredenler, devamlı Allah’ın dininin tebliği ile uğraşanlar için onda örnekler vardır’’(Azhab 21) Buyurmaktadır.
Demek ki Allah’a ve Peygamberine iman eden Müslümanın örnek alacağı insan Hz.Muhammed (s.a.a) dir. Resulullah (s.a.a)’e takip edenler onun ahlakı ile ahlaklanırlar.Rasulullah’ın hayatında şaibe, hayasızlık, Ahlaksızlık, itibarsızlık ve insanları kin’e sürüklemek yoktur. Tüm insanları kucaklayarak merhameti ile muamele ederdi.
Şura suresi 15.ayeti kerimede Allah (cc) ‘’ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.’’buyurmuştur. Başka bir ayette ise “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış)’tır. Allah’a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.” (Maide 8.) buyurmuş ve Müslümanlara daima adaletle davranmalarını emretmiştir.
Resulullah (s.a.a) ve Ehl-i Beyti her dönemde İslam alemine örnek olmuşlardır.Son lokmasını dahi insanlarla bölüşmüşlerdir. Adaletle hükmetmişler asla adaletten şaşmamışlardır. Bir hadis-i Şerif de Hz.Muhammed (s.a.a) “Ey kızım Fatıma!, Babam Peygamber diye güvenme Rabbine karşı kulluk vazifeni yap, Eğer Allah’tan nefsini satın alamazsan vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam…” (Müslim, İman,89, Hadis no:351) buyurmuştur.
Diğer bir hadis de ise; Bedir savaşında alınan esirler arasında Peygamberimiz’in amcası Hz. Abbas da vardı. Hz. Abbas'ın elleri bağlanmıştı. Esirler, fidye karşılığı serbest bırakılmaya başlanmıştı. Ensar’dan bazı kişiler Hz. Abbas'ın Allah Rasûlü’nün amcası olduğunu öğrenince onun fidyeden affedilmesini istediler. Allah Rasûlü: “Hayır, asla böyle bir şey olamaz Onun ödemek zorunda olduğu fidyenin tek bir dirhemi dahi bağışlanamaz” (Buharî, Megâzî, 53.)
Bu zamanda idareciler din bezirganlığı yapıyor insanların duygularını istismar ediryor. İktidar oluncada gerçek yüzlerini çekinmeden sergiliyorlar. Nasıl olsa peşlerine Allah'a değilde kendilerine sorgusuz iman etmiş sürüyü takmışlar ne yapsalar ne bahane getirseler inanıyorlar. Allah c.c. haram kıldığını helal ediyorlar, faiz verip alıyorlar, zinayı serbest bırakıyorlar, hırsızlık yapıyorlar, besmele ile kilise açıyorlar, ayetlerle dalga geçiyorlar ve yinede sürüler peşlerinden ayrılmıyorlar. Bu sürülerin imanı kime?
Resulllah (s.a.a), Ehl-i Beyti ve Allah’ın veli kullarının hayatında adaletten şaşmak,haksızlığın içinde veya yanında olmak asla olmamıştır. Günümüzde İslam aleminin içinde bulunmuş olduğu durum bize açıkça gösteriyor ki Müslümanlar yüce Allah’ı, Peygamberini ve Ehl-i Beytini örnek almaktan onların ahlakı ile ahlaklanmaktan fersah, fersah uzaktırlar. Aksi halde İslam dünyası kan, ızdırab ve göz yaşı içinde olmazdı. Müslüman olduğunu iddia eden insan kafirlerle dost, Müslümanlarla düşmaz olmaz. Bizlere ahlaklı olmayı tüm Müslümanları ayırmadan bir beraber olmayı vahdet'in Ehl-i Beyt şemsiyesi altında olduğunu öğütleyen ve bu uğurda kimsenin kınamasından korkmadan ömrünün sonuna kadar mücadele eden gerçek İslam alimi Prof.Dr. Haydar Baş hocamızı özlemle ve rahmetle anıyorum.