MÜSLÜMAN’I OYNAYAN MÜNAFIKLAR.....   

   Adına İslam dünyası denen dünyanın içinde bulunduğu korkunç ve utanç duyucu vaziyeti çok net bir şekilde görülmektedir. Genel olarak Arap dünyasının İslamı anlama/yaşama hususunda, İslam ahlakı vede amentüsün den ne kadar uzak oldukları ortada dır.

 MÜSLÜMAN’I OYNAYAN MÜNAFIKLAR.....   
Mimar Gökhan Demir

 MÜSLÜMAN’I OYNAYAN MÜNAFIKLAR.....   

   Suud ailesi İngilizlerin himayesi ve destekleri ile İslam dünyasını parçalamak için vahabiliğin temellerini atarak binlerce masun Müslümanı katletmiştir. İngiliz ajanı Hempher’in Muhammed bin Abdülvehhab Necdiyi avlayarak bir yandan kendisi ve bir yandan da mute nikâhı yaptığı yahudi asıllı ingiliz ajanı Safiye ile Adbdulvahab’ı pişirdiler.

   Hempher hatıratında şunları söylüyor: Deriye emiri Muhammed bin Süudu da safımıza çekmeye muvaffak oldu. Müslümanların kalblerini ve itimatlarını, dini yoldan temin için, Necdli bizim Muhammed’den, siyasi yoldan temin için de, Muhammed bin Süuddan istifade ettik. Böylece, devamlı, kuvvetlendik. Deriye şehrini merkez yaptık. Din olarak da VEHHABİLİK dinini tesis ettik. Bakanlık, yeni vehhabi hükümeti gizlice destekliyor ve takviye ediyordu. Yeni hükümet, Arabcayı ve çöl muharebesini çok iyi öğrenmiş 11 ingiliz subayını köle ismi altında satın aldı. Planları, bu subaylarla beraber hazırlıyorduk. Her iki Muhammed de, gösterdiğimiz yolda yürüdüler.

    Suud kabilesi 1802'de Kerbela törenlerine katılan Şiileri kılıçtan geçirir ve Hz. Hüseyin'in türbesini yağmalarlar. Ardından da Taif, Mekke ve Medine'yi ele geçirirler.  Mekke Şerifi Galip kısa bir süre sonra Mekke’yi geri alınca Suud şeyhi Abdülaziz Necd'e geri döner. Burada da Kerbela'nın intikamını almak isteyen bir Şii tarafından öldürülür.

  Yerine geçen oğlu Abdülaziz 1805'te yeniden Hicaz'a girer, Medine'yi ele geçirir ve Vahhabiliği kabul etmeyenleri ölümle tehdit eder, şehirdeki türbe ve mazarları yakar.

  Vahabiler, Hz. Muhammed'in türbesini de yağmalar. Bir yıl sonra da Mekke'yi ele geçirirler ve Mekke Emiri Şeyh Galip yönetimlerini tanır. Osmanlı paşası, İbrahim Paşa, Vahabilerin başkenti Der’iye’yi kuşatır ve Nisan 1818’de ele geçirir. Abdullah bin Suud yakalanır. Önce Mısır’a oradan da gönderildiği 1820 yılının Şubat ayının ikinci haftasında İstanbul’da idam edilir.

   Hempher’in dediği gibi suud ailesi her zaman onların gösterdiği yolda oldular bugünde aynı yolda devam etmektedirler. Sene 2017 yani bugünümüz de Suudi Arabistan Müftüsü ve Ulema Heyeti Başkanı Abdülaziz Al-i Şeyh'i, "İsrail'e karşı savaşmanın caiz olmadığı ve Hamas'ın terör örgütü olduğu" yönündek fetva verdi.

  Bu fetvadan dolayı İsrail İletişim Bakanı Eyüp Kara müftüyü tebrik ederek ülkesine davet etti. Times gazetesi haberinde, "Suud'dan İsrail yerine Filistin'e ültimatom Suudi Arabistan veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas'a 'ABD'nin hazırladığı Orta Doğu barış planını kabul et yada istifa et'haberi yer aldı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Hoşgörü Bakanı Şeyh Nahyan bin Mübarek El Nahyan, "Biz sık sık vaaz veren din adamlarına eğitim verme konusunda yardım önerisinde bulunduk" diye konuştu. 

    Bakan ancak şimdiye dek bu yardım teklifine Avrupa'dan herhangi bir yanıt alamadıklarını belirtti. Arapların ABD,İsrail ve İngilize olan sevgileri ve teslimiyetleri anlatmakla, yazmakla bitmez. Araplara sormak lazım (Arap düşmanı değiliz bu soru bunların zihniyetin de olan ben Müslümanım diyen herkese dir.) siz kimin kulusunuz ve sizin dininiz hangi dindir. Allah’a kulum ve Müslümanım diyorsanız o halde Allah’ın düşmanlarına neden dost ve hatta kul oluyorsunuz. Kim mi Allah’ın düşmanları, Müslüman olmayanların tümü Allah’ın düşmanı dır.

   Maide suresi 51. ‘Ayeti kerime de Allah (cc) Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez.’ Buyurmaktadır.Alimran 19.Ayeti kerimede: ‘Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir.’ Buyurmaktadır.

İslam dünyasının tam ortasında sinek kadar yer tutatn İsrail 18 binden fazla çoğu kadın ve çocuk olan filistinlileri katletti, soykırım hala devam edeiyor. Arap birliği ve İİT teşkilatları İsraili kınınıyormuş. Kürsülere çıkıyorlar İsrailin bu yaptığı doğru değil diyor ve kınıyorlar ancak İsrail ile olan ortaklıklarını bozmuyorlar. Gazze Zirvesi'nde İsrail'e ambargo önerisini 4 Arap ülkesi kabul etmedi. Petrol kullanımı, İsrail uçaklarının Arap hava sahasına girememesi, tüm ilişkilerin dondurulması gibi maddelerin yer aldığı öneriyi BAE, Suudi Arabistan, Fas ve Bahreyn reddetti. Recep Tayip Erdoğan İsraili terör devleti ilan etti eyvallah güzel peki maden terör devleti onlarla olan stratejik anlaşmaları neden iptal etmiyorsun. Niye demir kubbelerine koruyan üstlerini kapatmıyorsun. Daha dün yahudilerin 'Hanuka Bayramı' kutladı. Büyük İsrail yani Büyük ortadoğu projesinin eş başkanı sayın Erdoğan kürsülerde İsraile nefret kusmak 'one munit' demeyi artık kimse yemiyor samimiyet bekliyor insanlar. İslama iman etmişseniz Müslümanın imani duruşunu bekliyor inananlar. Yazıklar olsun münafıklara Müslümanı ve Allah'ı c.c. aldattığını sananlara.....

   Ali-İmran 28.Ayeti kerimede: ‘Mü'minler, mü'minleri bırakıb da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allahdan ilişiği kesilmiş olur’ buyurmaktadır. Bu konuda yüzlerce ayet var şimdi söyleyin Allah’a, O’nun Peygamberine iman eden insan Allah’a ve ayetlerine rağmen Müslüman’ı kafire satar mı? Değişir mi? Her kim Allah’a ters iş yapan amirlerin peşinden giderse Allah’a düşmanlık eder. Bizim dinimiz İslam, Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.a) , kılavuzumuz Resulullahın varisi Allah’ın velisi İmam-ı Ali (k.v) ise bize müslüman denir aksi halde ABD’nin, İsraillin kısaca haçlı ve Yahudilerin piyonu, oyuncağı denir. Ali-İmran 85.ayeti kerimede:’ Kim İslam'dan başka bir dine yönelirse onun dini kabul edilmeyecektir. O ahirette de hüsrana uğrayanlardan olacaktır.’ Maide 80.Ayeti kerimede:’ Onlardan birçoğunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendilerine sunduğu şey ne kadar kötüdür! Allah onlara gazabetmiştir. Onlar ebedî olarak azap içinde kalacaklardır.’ Buyurmaktadır.

Vallahi yarım asırlık yaşıma kadar İslam için vatanı milleti için gerçek manada yüreği yanan bu uğurda kimsenin kınamasından korkmadan mücadele eden canını bile çekinmeden feda eden tek düşünür, din, siyaset ve devlet adamı gördüm o'da hiç şüphesiz Prof.dr. Haydar Baş'tır. Onsuz geçen hergüne lanet olsun. O gitti ortalık şarlatan hocalarla doldu birden bire mantar gibi bittiler niye daha önce sesleri çıkmıyordu. Çünkü Prof.dr. Haydar Baş hoca işin sahibiydi karşısında duramıyorlardı. Ruhun şad olsun Hocam vuslata ermek ümidi ile.