İmam Rıza’nın Hz. Fatıma’nın evlenmesi hakkındaki sözleri

Muhammed b. Sâbık şöyle diyor: ‘İmam Rıza (a.s.) buyurdu: ‘Babam, babası Câfer b. Muhammed’den (a.s.), o da babasından ve o da ceddinden İmam Ali’nin (a.s.) şöyle buyurduğunu nakletti

<İmam Rıza’nın Hz. Fatıma’nın evlenmesi hakkındaki sözleri

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Evlenmeye karar vermiştim ama bu konuyu Peygamber'e (s.a.v.) açmaya cüret edemiyordum. Bir süre bu mevzu gece gündüz hep aklımdaydı. Nihayet bir gün Resul-i Ekrem'in huzuruna vardığımda hazret 'Ya Ali!' diye buyurdular.

Ben de, 'Buyurun ey Allah'ın Elçisi!' dedim. Resûlullah (s.a.v.), 'Evlenmeye rağbetin var mı?' diye sordu. Ben de cevaben, 'Allah Resulü daha iyi bilir' dedim.

Resûlullah'ın (s.a.v.) Kureyş hanımlarından birini benimle evlendireceğini zannettim. Fatıma (a.s.) ile evlenme fırsatını kaçırmaktan endişeliydim. Hiçbir şeyden haberim olmadığı bir halde Hazret beni yanına çağırdılar, ben de Ümmü Seleme'nin evinde huzurlarına vardım.

Bana bakınca yüzü parladı (sevindi) ve tebessüm etti; öyle ki, dişlerinin parladığını gördüm. Hazret bana, 'Ey Ali, müjde! Allah (c.c) Beni mahzun etmekte olan senin evlenme işini Kendi üzerine aldı' diye buyurdu.

Ben, 'Bu iş nasıl oldu ey Allah'ın Resulü, dediğimde şöyle buyurdular: 'Cebrâil (a.s.) cennet sümbülü ve cennet karanfili ile Bana geldi ve onları Bana verdi. Ben onları alıp kokladım ve Cebrâil'e, 'Ey Cebrâil, bunun sebebi nedir?' diye sordum.

Cebrâil şöyle dedi: 'Allah-u Teala, cennette bulunan meleklere ve diğer cennet ehline bütün cennetleri; ağaç, nehir, meyve ve saraylarıyla beraber süsleyip donatmalarını emretti. Cennet rüzgârlarına çeşitli çeşitli güzel kokularla esmelerini emretti. Cennet hûrilerine de 'tâ-ha', tâ-sin' ve 'hâ-mim-ayn-sin- kâf' ile başlayan sûreleri okumalarını emir buyurdu.

Daha sonra bir münadiye şöyle nida etmesini emretti: 'Ey benim meleklerim ve ey cennetimin sakinleri! Şahit olun ki, Muhammed'in (s.a.v.) kızı Fâtıma'yı, Ali bin Ebu Tâlib ile evlendirdim. Bu işten dolayı hoşnut ve râzıyım; bu ikisi birbirlerinindir.'

Sonra Allah, melekler için de belagatta üstüne olmayan 'Rahil' adlı meleğe bir hutbe okumasını emretti. O da yer ve gök ehlinin okuyamadığı bir hutbe okudu.

Ardından, bir münadiye şöyle seslenmesini emretti: 'Ey benim meleklerim ve ey cennetimin sakinleri! Muhammed'in (s.a.v.) habibi Ali bin Ebu Tâlib'i (a.s.) ve Muhammed'in (s.a.v.) kızı Fâtıma'yı tebrik edin.

Çünkü Ben, onlara hayır ve bereket verdim.' Rahil; 'Ey Rabbim, cennette ve katında gördüğümüzden başka onlara verdiğin bereket nedir?' dedi.

Allah-u Teala şöyle buyurdu: 'Onlara ihsan ettiğim bereketimden bazıları şudur ki, onları sevgim üzere bir araya topluyor ve yaratıklarıma hüccetim olarak kılıyorum.

İzzet ve celalime and olsun ki, onlardan öyle bir nesil ve evlatlar vücuda getireceğim ki, onları yeryüzünde hazinedârlarım ve hikmetimin madenleri kılacağım; peygamber ve resullerden sonra da onlarla yaratıklarıma delil göstereceğim.'

Öyleyse, müjde ey Ali! Ben de Allah-u Teala'nın evlendirmesi üzerine kızım Fâtıma'yı seninle evlendirdim. Allah'ın onun için râzı olduğuna Ben de râzıyım.

Şimdi, eşinin elinden tutuver ki, sen ona Benden daha layıksın. Cebrâil Bana haber verdi ki cennet ve cennet ehli, sizi çok arzuluyorlar.

Eğer Allah, sizin neslinizden halka hüccet karar kılmak istemeseydi, cennet ve cennet ehlinin sizinle ilgili bu isteklerini kabul ederdi. Sen ne iyi bir kardeş, ne iyi bir damat ve de iyi bir dostsun! Allah'ın hoşnutluğu sana yeter.'

Bu sırada Ali (a.s.) şöyle dedi: 'Allah'ım! Bana verdiğin nimete şükretmemi bana ilham et!'   Resul-i Ekrem de amin dedi."

Bu hadis (Arapça metindeki tarikle), diğer yolla da Hz. Ali bin Ebu Tâlib'den (a.s.) nakledilmiş, başlangıcında da şöyle denilmiştir: "İmam Ali buyurdu: Fâtıma (a.s.) ile evlenmeye karar vermiştim ama konuyu Peygamber'e (s.a.v.) açmaya cüret edemiyordum..." (hadisin sonuna kadar da aynı olarak devam eder).

Yukarıdaki hadisin bir başka rivayet yolu da var ki "Medinetü'l İlim" kitabında zikredilmiştir.

Hüseyin bin Hâlid, İmam Rıza'dan (a.s.), o da muhterem ba-balarından ve onlar da Ali'den (a.s.) şöyle buyurduğunu naklederler: "Resûlullah bana buyurdular:

'Ey Ali! Kureyş büyüklerinden bir kısmı Fâtıma'nın seninle evlenmesi konusunda Beni kınadılar ve dediler: 'Biz onu Senden istedik ama Sen vermedin; tutup Ali ile evlendirdin!' Ben de onlara dedim ki: 'Allah'a and olsun, bu işi Ben yapmadım. Allah (c.c) onu size vermedi ve Ali ile evlendirdi.

Cebrâil Bana gelerek şöyle dedi: 'Ey Muhammed! Allah buyuruyor: Eğer Ali'yi yaratmasaydım, Adem'den insanlığın sonuna kadar yeryüzünde kızın Fâtıma'ya eş olabilecek birisi bulunmazdı." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)