İmam Ali: ‘Günahlar hastalık, devası istiğfardır’

Günahlar hastalık, devası istiğfar, şifası ise ona bir daha geri dönmemektir

<İmam Ali: ‘Günahlar hastalık, devası istiğfardır’

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Günahların en büyüğü onları pak ve temiz bilmektir.

Şüphesiz Muhammed (s.a.v)'in düşmanı, onunla her ne kadar akrabalık bağı olsa da Allah'a karşı isyan eden kimsedir.

(Günahtan) uzak olabileceğinize inanamıyorsanız (en azından) kalplerinizin günahlarından uzaklaşın.

Yüce olan Allah, gücüne, kudretine rağmen nasıl da sabretmede! Oysa sen, zayıflığınla huzurunda eğilirken ona karşı günah işleyip durmadasın; o halde nedir seni günah işleme konusunda cüretli kılan?

Eğer Allah haramları yasaklamasaydı, yine de akıl sahibine ondan kaçınmak farz olurdu.

Küçük günahları sakın gözünde küçültmeyesin; zira onlar, helak edicidirler. Küçük günahlar kimi sarar, kuşatırsa onu helak eder.

GÜZEL-UYGUN TARZ/GİDİŞ/SÜNNET

Kötülüğünden dolayı teşekkür edilen kimse, alaya alınmıştır.

HABER/HABER VERMEK

Güvenmediğin kimseden bir şey hakkında asla haber verme, yoksa yalancı duruma düşersin.

Eğer onun dışında bir şeyden haber verecek olursan bilmelisin ki yalancılık alçaklık ve zillettir.

Haber, gözle görülmedikçe doğru olmaz.

HAK

Küçük veya büyük aşağılık veya değerli, sizin hakkınızı tanıyan kimseye karşı siz de onun hakkını tanıyın.

HEVA VE HEVES/NEFSANÎ İSTEK

Nefsanî isteklerinizin size galip gelmesine izin vermeyin. Çünkü onun başı fitne ve bela, sonu ise meşakkattir.

Kim nefsanî isteğine uyarsa onu kör, sağır, aşağılık ve sapmış kılar.

Din, nefsanî istekten daha büyük bir şeyle helak olmamıştır.

Hevâ ve hevese uymak, şeytanın ne de iyi yardımcısıdır.

HÂKİM/VALİ

Hâkimin Müslümanların ganimetinden bağışta bulunması, zulüm ve hıyanettir.

Hâkimin hakkı, kendi için istediği şeyi halkı için istemektir.

HÂKİMLER

Hâkimlerin afeti (belası) hırstır.

Zâlimane hüküm veren hakimin gücü yok olur.

HALK/İNSANLAR

İnsanlar çalışma bakımından iki kısma ayrılırlar: Dünyada dünya için çalışan; gerçekte dünya onu ahiretinden alıkoymuştur. Geriye bıraktığı kimsenin fakirliği için korkuyor ama kendisinden emindir.

Ömrünü başkalarını menfaati için harcar. Dünyada dünyasından sonrası için çalışan; onun için olan, amelsiz olarak ona gelir. Dünya ve ahiret kârını beraber toplar, dünya ve ahiret evinin ikisine birden sahip olur.

İnsanların en üstünü, nefsi (kötülüklerden) temizlenen ve imkânı olduğu halde dünyaya düşkün olmayandır.

İnsanların en iyisi; nimet verildiğinde şükreden, bela geldiğinde sabreden ve haksızlık edildiğinde affedendir.

İnsanların en yücesi, makamının üstünlüğüne rağmen alçakgönüllü olan ve gücüne rağmen yumuşak davranandır.

HALKI ISLAH ETMEK

Halkı ıslah etmeye karar verdiğinde önce kendinden başla; zira başkasını ıslah etmeye çalıştığında kendinin ıslah olmamış olması en büyük ayıptır.

HASED

Hasedden uzak dur! Zira haset huyların en kötüsü, kişiliklerin en çirkini ve şeytanın huyudur.

Hasedçi, kaderine de gazap eder.

Mutlu hasedçi bulunmaz.

Hasedçi, hased ettiği kimsenin nimetinin yitmesini kendine dönen nimet olarak görür.

HASTALIK

İki şeyden utanç duyulmamalıdır: Hastalık ve fakir akraba.

HAYIR İYİLİK

Elinizden geldiği kadar iyilik yapın, (zira) iyilikten daha iyi olanı, onu yapan kimsedir.

Sonrası ateş olan bir hayır, hayır değildir.

HIRS/OBURLUK/AÇGÖZLÜLÜK

Oburluk ve açgözlülükten kaçın! Çünkü o her kötülüğün başı, zilletin tarlasıdır. Nefsi alçaltır, insan bedenini rahatsız olmasına neden olur.

Hırs gibi nefsi zelil eden, cimrilik gibi onuru zedeleyen olmaz.

HIRSLI

Senin için garantisi verilmemiş şeyde hırslı isen, (en azından) sana vacip olan şeyi yerine getirmede de hırlı ol.

HİDAYET

Hidayet nuruyla nurlanan, nefsanî isteklerine karşı gelen, imanı kendisinin dönüş günü için hazırlayan ve takvayı azık edinen kurtulmuştur.

HİKMET/İLİM

Allah'ın hikmetinden mahrum olduğun zaman kudretinin yanında dur. Çünkü onun hikmetinden sana şifa verecek şeyi kaybedersen, kudretinden aşan yeterli olacak şeyi asla kaybetmezsin.

Nerede olursa olsun alın hikmeti; çünkü hikmet, müminlerin kayıp malıdır.

Senden yukarıda olanla kavga etmemen; aşağıda olanı zelil etmemen, gücün yetmediği şeyin sorumluluğunu almaman, dilinin kalbinle, sözünün amelinle ters olmaması; bilmediğin şey hakkında konuşmaman; ikbalin açıldığında işini terk etmemen ve sırt döndüğünde onu istememen hikmettendir.

HÜKÜMET

Rezil insanlar hâkim olduklarında faziletli insanlar helak olur.

Devlerin yok oluşu, alçakların iş başı yapmasıyla gerçekleşir.

ISRARLA İSTEMEK

Bir şeyi isterken çok ısrar eden ondan mahrum olur.

İBADET

İbadetin sürekliliği saadete ulaşmanın delilidir.

Az ama yerine getirilmesi kolay olan, çok ama kaldırılması güç olan şeyden daha hayırlıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)