HA ABD HA ADOLF HİTLER.....

  Dünyaya demokrasi getireceğiz tiyatrosu altında gizlenen gerçek aslında dünya insanlığını köle veya yok etmek maksadı taşımakta olduğunu satılmışlar, şahsiyetini kaybetmiş kuklalar hariç vatanını seven ve sadece Allah’a kul olan aklı başındaki herkes görmektedir.

HA ABD HA ADOLF HİTLER.....
Mimar Gökhan Demir

HA ABD HA ADOLF HİTLER.....

  İlk önce yerli ahaliye soykırım yaparak topraklarını ellerinden aldılar. Avrupalı göçmenlerin en elverişli ve verimli topraklara yerleşebilmesi için, değişik yöntemlerle kıtanın yerli nüfusu Kızılderililerin sistematik olarak tasfiye edilmesini gerekli kılıyordu.

Avrupalıların Amerika kıtasını keşfi öncesinde kıtada yaşayan yerli halkların nüfusu hakkında yazılı belge bulunmamaktadır. Bu nedenle bugüne kadar bu konuda tahminlere dayanan rakamlar ileri sürülmüştür. Son olarak, 1600’lü yıllarda yerkürenin ısısında meydana gelen 0,15C’lık düşüşün sebeplerinin açıklanması amacıyla yapılan araştırmalar, Keşif öncesi yerli nüfusu konusunda da dikkat çekici sonuçlar vermiştir. Buna göre, 2019 yılı Şubat ayında Quarterly Science Reviews dergisinde yer alan yazıda, Avrupalı göçmenlerin gelmesinden önce, kıtada yaşayan yerli nüfus 60,5 milyon olarak belirtilmiştir.

undefined

Uygulanan metotlar ne kadar bilimsel ve isabetli olursa olsun, ileri sürülen rakamlar tartışmaya açıktır. Tartışmaya açık olmayan önemli husus ise, 1900’lü yıllara gelindiğinde, resmi tespitlere göre Kızılderili nüfusunun 270.000’ne indiği gerçeğidir.  ABD’nin 1776’da resmen kurulması sonrası devam etmiş, Kızılderili Savaşları da denilen yoğun bir şiddet dönemi kaydedilmiştir. Bu dönem Kızılderililerin yıldan yıla topraklarını kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Göçmenler istedikleri her yeri ele geçirmiştir. Çıkarılan bir yasa ile yerli halk asırlardan beri yaşadıkları verimli topraklardan koparılarak binlerce kilometre uzaklıktaki bölgelere göç etmeye zorlanmış, gitmek istemeyenlere karşı şiddet kullanılmıştır. Göçmenler, Kızılderilileri yok etmek üzere, salgın hastalıklardan yararlanmayı bile düşünebilmişlerdir. Yerli halkı açlığa mahkûm etmek üzere yiyeceğe erişme yolları imha edilmiştir. Yerli kadınların kısırlaştırılması, Kızılderililerin sistematik tasfiyesi için uygulanan bir yöntem olmuştur. Genç Kızılderili nüfusu ise sert bir asimilasyon uygulamasına tabi tutulmuştur. ABD 26’ncı Başkanı (1901-1909) Theodore Roosvelt, 1886 da New York’ta yaptığı bir konuşmada “Ben en iyi Kızılderili ölü Kızılderili’dir diyecek kadar ileriye gitmek istemiyorum, ama gerçekten onda dokuz böyledir” demiştir. Günümüzde başka ülkelere soykırım ithamında bulunan ABD yöneticilerinin, ABD’nin tarihi sicili göz önünde bulundurulduğunda, Almanya’nın da bilinen kendi sicilini sulandırmak gayretiyle yaptığı gibi, işledikleri insanlık suçunu başkalarına da isnat ederek kendilerini temizlemek istedikleri de aslında bir hikâyedir.

ABD’nin 172 ülkede 320 binden fazla askeri var. Almanya, İtalya, Belçika, İspanya, Hollanda, Türkiye, Yunanistan, Polonya, Norveç’te üst açtı. ABD’nin Çin’i çevreleme projesinde Japonya, Güney Kore, Guam adasında üst açtı. Avusturalya, Tayland, Filipinler, Hindistan ve Singapur dâhil ülkelerde 2 binden fazla askeri var.  Büyük Ortadoğu projesi adı altında Ortadoğu’yu işgal ve büyük İsrail devletini kurma projesi BOP için Afganistan’ı kendisinin planlayıp uyguladığı 11 Eylül saldırısının ardından işgal etti. Irağı işgal etti. Suriye’yi parçaladı. İran ve Türkiye üzerinde çalışmaları devam ediyor. Bugün Dünyanın jandarmalığına soyunan ABD aslında dünyada tek güç unsuru olmaya çalışmaktadır. Karşısındaki engel olan Çin ve Rusya’yı kıskaca almak için etraflarındaki küçük ama satılmaya müsait ülkelere destek sözleri vererek Çin ve Rusya’ya karşı kışkırtarak hem dünyada kargaşa yaratıyorlar hem de insanların ölmelerine sebep oluyorlar sonra hiç utanmadan hakkı yenmiş ülkelere sahip çıktıklarını göstermeye çalışıyorlar bugün Ukrayna’da olduğu gibi. Önce Yahudi kökenli palyaçoyu Ukrayna’nın başına getirdiler sonra Rusya ile savaşmaya ittiler.  Şimdide Azerbaycan’ın tarihi toprağı olan SSCB (Eski Rusya) tarafından ermenistan’a kiralanmış Zengezur’da ermenistan’a destek için ‘SAM’ emmisi konsolosluk açmaya çalışıyormuş.  Kendinden olmayanı yok etmeye çalışan Adolf Hitler ile yine kendinden olmayanı türlü entrikalar ile yok etmeye çalışan ABD arasında ne fark var. ABD dünya insanlığının başına bela bir mikroptur. Bütün salgın hastalıklarında temelinde ABD vardır. Onlar laboratuvarlarında salgın için mikrop üretiyor hava vasıtası ile insanlara bulaştırıyorlar. ABD’nin ünlü animasyon dizisi Simpsonslar ne hikmetse salgınları, depremleri v.s. önceden tahmin ediyor. https://img.piri.net/mnresize/720/-/resim/upload/2022/02/07/11/12/c626d08915.jpg

1989'dan beri yayında olan ve 2007 yılında da sinema filmi olarak izleyicilerinin karşısına çıkan Simpsons, gezegeni kasıp kavuran koronavirüs salgını da dahil olmak üzere bir dizi ürkütücü tahmin yaptı.

Dünya insanlığı öküzün ağzında ot yerken trene bakması gibi başına geleceklere aldırmadan seyrediyor olanları. Adamlar gözlerinizin içine baka, baka başınıza çorap örüyorken sen git ben BOP eş başkanıyım diyen adamın neticesinde kıl olmayı seç gerçi bu bir tercih öyle değil mi?  Anamı uzun adamın altında görsem o anamın fahişeliğidir diyen adamında anasını çok iyi tanıdığını gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Adam ne yapsın. Dünyada böyle insanlar oldukça ABD’de haklı Hitlerde. Ne demiş atalarımız sen eşek olursan sırtına semer vuran çok olur. EEE bu da bir tercih. Yükünüz bol olsun…..