TUTMAZ ALTILI GANYAN, JOKEYİ OLURSA PENSİLVANYADAN.....

  Türk milletini uyu, uyu yat uyu diye yıllarca uyuttular. İstedikleri adamı vezir istemediklerini de halkın gözünde rezil ettiler. Milli ve manevi değerleri yıpratmak için yıllardır süren planlı yozlaştırılmanın neticesinde gözlerine perde inen halk batılı hak, hakkı ise batıl görmeye başladı.

TUTMAZ ALTILI GANYAN, JOKEYİ OLURSA PENSİLVANYADAN.....
Mimar Gökhan Demir

TUTMAZ ALTILI GANYAN, JOKEYİ OLURSA PENSİLVANYADAN.....

   Biri geldi vatan dedi vatanı sattı. Biri geldi din elden gidiyor dedi papazlarla, hahamlarla besmele ile kiliseler açtı. Papazlarla iftarlar ettiler. Zinayı, domuzu Allah’ın haram kılmasına rağmen helal yaptılar. Milletimizin kullanılmaya müsait olan iki hassas noktası var. Din ve vatan sevgisi. Ülkenin birlik ve beraberliğini bozmak sevdasına düşen hainler bizi çok iyi tanıdıklarından içerden ve dışardan yetiştirdikleri ajanları ile yılladır çalışıyorlar. Kimi hoca oldu, kimi âlim, kimi milliyetçi, kimi ise halkçı.

  Yelpaze gibi. Yelpazenin dalları vardır bir, bir açılan her birine bir ad verelim. Milliyetçi, halkçı, dinci, sağcı, solcu v.s. millet yıllarca bunları bir, bir denedi. Yağmurdan kaçarken adeta doluya tutulmuş oldu. Böylede olmalıydı millet yelpazenin dallarına bakacağına o yelpazeyi tutan elin aynı el olduğunu görmesi gerekiyordu.

 Türkiye’de hemen, hemen her siyasetçinin bir kasetçisi var. Stüdyoda, otelde v.s. doldurmuşlar bu kasetleri. Bir gün bu kasetçi başı, halkçı lidere sözünü geçirmek istedi olmayınca da. Halkçı liderin otel odalarında kasetleri patladı. Kasetçi maksadına erdi halkçı lider gitti yerine 'keskin kama' geldi. Ancak uyu, uyu yat uyu modunda ki millet bu 'keskin kamayı' halkçı cephenin başına kimin getirdiğini göremeyecek kadar maalesef derin uykulara daldı. Milliyetçi olduğunu iddia eden vatandaş bizde ‘U’ dönüşü yoktur dedi ama dönme dolap olmuş. O kadar bunadı ki öldüğünü unuttu. Biri artık bunu gömsün gittikçe koku yayılıyor….

  İktidarın, ne istediyse alan zürriyetsiz ortağı yani kasetçi ortağının da kasetlerini yayınladı. Ayakkabısına ve hatta kutusuna kadar yayınladı. Kasetçi Pensilvanya da dedelerinin çiftliğinde keyfine bakarken enikleri ortaklarının sayesinde yerleştikleri devlet içinde fink atıyordu. İş öyle bir hale geldi ki kasetçi ve enikleri işi ihtilale kadar getirdi. O kadar uyarmıştı Prof.dr. Haydar Baş bey. Size kasetçinin kim olduğunu, kimin adamı olduğunu ve maksadının ne olduğunu anlattığı halde siz kasetçiyi bağrınıza bastınız Prof.dr. Haydar Baş bey’e düşmanlık yaptınız.

  Neyse gelelim altılı ganyana: İktidarın yanlışları gerçekten çok say, say bitmez. Her türlü yanlışın ardından aldatıldık yine kandırıldık diyen bir başkan. Demek ki beceremiyorsun yarın yine aldanacaksın yine kandıracaklar ancak bu milletin artık kandırılma lüksü kalmadı. İktidarı devirmek için alternatif aranmaya başladılar ve bir altılı ganyan çıktı. Bu hipodromda koşacak altılı ganyan için ekip seçildi. Başındakilerden biride ne tesadüf ki kasetçinin halkçı teşkilatın başına getirdiği 'keskin kama' var. Diğer ikisi iktidarın bakanlarından tescilli kasetçinin elemanları. İktidardan ayrılıp parti kurdular ve altılı ganyanda koşturmaya başladılar. Biri var ki münafıklığın kitabını yazmış teşkilattan denize atsan balık olur tam bir Atatürk düşmanı. Atatürk düşmanı, Atatürkçü geçinenlerle aynı hipodromda. Akıl almıyor. Dertleri iktidarı değiştirmek için millete birlik çağrısında bulunuyorlar. Gençlerin rüzgârını yakalamış genç bir lider çıkıyor madem iktidara karşı birlik var bende varım dedi.

 Ancak onu almadılar birliğe sizce niye. ‘‘Tutmaz Altılı ganyan, jokeyi Pensilvanya’dan olunca.’’ Asla istemezler vatanseverleri aralarında. Kasetçi vatanseverlerin öne çıkmasına hiçbir zaman müsaade etmedi, etmezde. Genç lider aslında bu ganyanın içinde bulunduğu sahtekârlığı gözler önüne sermiş oldu. Satranç gibi oyun içinde çok güzel bir oyun sergileyerek altılı ganyanın gerçek koşusunun istikametini ortaya çıkarmış oldu.

Ama halk bunları görürmü? Hiç ümidim yok. Ama bela kapıda. Ülkeye mazlum mülteci diye abd'nin teröristlerini doldurdular. Ve İstanbulun göbeğinde bombalar patladı. Bu ülke insanı kendi ülkesinde parya olacak millet değil. Bu yaşadıklarını hak etmedi bu millet. Ama biraz daha uyursa ne vatanı kalacak nede üzerinde yaşayan halkı.....