Oruç sabretmeyi öğretir.....

Oruç, sabır konusundaki eğitimin belki de en önemli şeklidir. Çünkü oruçlu kimse imsak ile iftar vakitleri arasında kimsenin görmediği yerlerde bile yemekten içmekten sakınmaktadır

<Oruç sabretmeyi öğretir.....

Bir hadis-i şeriflerinde Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.), "Sabrın imandaki yeri başın vücuttaki yeri gibidir" buyurmakla sabrın önemine dikkat çekmiştir. Sabır hakkında o kadar çok ilahi emir ve tavsiyeler vardır ki haliyle imandaki yeri ve önemi kolayca anlaşılmaktadır.

Sabır bilgi olarak bilinir ama yerine getirilmesi gerçekten de çok zordur. Bu zorluk "sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır" sözüyle ve "sabrın sonu selamet" sözüyle sabrın sonunun güzel olacağı işaret edilmiştir.

Sabır hakkında çok şeyler söyler çok şeyler yazarız ama sabır hakkında kimsenin bilgisiz olduğunu zannetmiyoruz. Sabır konusundaki sıkıntı, yaşanan olaylar karşısında tavır olarak sabır ortaya konamamaktadır.

Biz bu yazımızda sabır hakkında bilgi vermekten çok sabırlı olmak fiilini nasıl gerçekleştiririz onu bulmaya, onu anlamaya çalışacağız.

Sabır yüce Allah ve O'nun Yüce Resûlü tarafından üzerinde özenle durulan ve gerek bu dünyada ruhi olgunluk kazanmak, gerek ahirette yüksek dereceler elde etmek için gerekli bir unsur olarak işaret edilmiştir. Akıllı olan kimseye düşen görev odur ki, gerek bu dünyada gerek ahirette sabır hakkındaki mükâfatlara erişmenin çabasını göstermelidir.

Bu konuda kişiyi doğruya sevk edecek en önemli güç Allah'a, Peygambere ve ahiret gününe inanmaktır.

Bu yolda atılacak adımlar "ilmel yakin", "aynel yakin", "hakkal yakin"dir.

Öncelikle sabır hakkında bilinmesi gereken ilahi buyruklar öğrenilerek "ilmel yakin" mertebesine erişilir.

Sonra sabır ehli kimselerin olaylar karşısında gösterdikleri sabırlı davranışlar gözlemlenir, örnek alınmaya çalışılır. Gözlemle elde edilen bu mertebeye "aynel yakin" denir. Sonra da günlük hayatımızda yaşadığımız olaylar karşısında sabırlı tavır sergilemeyi denemek suretiyle sabrın meyvelerini toplamaya gayret göstermeliyiz. Buna da "hakkal yakin" denir.

Sabır öyle bir nimettir ki insanların bir önceki olayda gösterdiği sabırlı davranış, aynı zamanda bir sonraki olaydaki sabrında ona destek olacaktır.

Sabrın zirvesine, sabır göstererek adım adım çıkılır.

"Sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksiltmekle elbette deneriz. Sabredenleri müjdele!" (Bakara, 155).

"Allah sabredenleri sever" (Al-i İmran, 146).

"Yanımda bir şeyler olsaydı, onları sizden esirgemez, verirdim. Kim dilenmekten çekinir, iffetli davranırsa, Allah onun iffetini arttırır. Kim tok gözlü olmak isterse, Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır. Kim de sabretmeye gayret ederse, Allah ona sabır verir. Hiç bir kimseye, sabırdan daha hayırlı ve büyük bir lütufta bulunulmamıştır." (Buhârî, Zekât 50, Rikak 20; Müslim, Zekât 124).

Her şeyin aslını öğrenmek belli bir eğitimden geçmekle elde edilir. Oruç sabır konusundaki eğitimin belki de en önemli şeklidir. Çünkü oruçlu kimse imsak ile iftar vakitleri arasında kimsenin görmediği yerlerde bile yemekten içmekten sakınmaktadır. Bu sakınış onu sabır konusunda adım adım ilerletmekte, sabrın meyvelerine ulaştırmakta, günlük hayatında gerekli olan sabrı da öğretmektedir.

Rabbim cümlemize sabrın sırrına ermeyi, hakiki bir imanı ve sonunda cennetini ve cemalini nasip eylesin. Âmin.