O soyda hidayet miski kokusu var

Abdullah bin Mutarrif, Ehl-i Beyt hakkında şöyle dedi: “Tıyneti risalet suyuyla yoğrulan ve fidanı vahiy suyuyla sulanan Ehl-i Beyt hakkında ben ne diyebilirim! Acaba o soydan hidayet miski ve takva amberinden başka bir koku gelir mi?”

<O soyda hidayet miski kokusu var

Hüseyin bin İbrahim el-Müket- tib, şöyle naklediyor:

Ebu Nuvas, İmam (a.s) ve Memun'un yanından ayrılarak katıra bindiği esnada İmam'a baktı ve daha sonra İmam (a.s)'ın yanına gelip selam vererek şöyle dedi: "Ey Resûlullah'ın oğlu! Ben sizin için birkaç beyit şiir yazdım ve size okumak istiyorum."

İmam buyurdular: "Oku!"

Daha sonra Nuvas şu şiiri okumaya başladı:

"Onların (Peygamber'in Ehl-i Beyt'inin) elbiseleri pak ve tertemizdir; nerede anılsalar selam onlara söylenmektedir.

Kim soyunu söylediğinde Alevi çıkmazsa; öteden beri onun için bir iftihar yoktur.

Allah-u Teâlâ mahlûkatı yaratıp onları mükemmelleştirdiğinde, hepsinin arasından sizleri seçti.

Mele-i Âla (yüce topluluk) siz- lersiniz, kitabın ilmi ve onun vasıtasıyla surelerin geldiği şeyler sizin yanınızdadır."

İmam Rıza (a.s) şiiri dinledikten sonra şöyle buyurdu: "Öyle beyitler okudun ki, senden önce kimse böylesini okumamıştı."

İmam daha sonra hizmetçisine şöyle buyurdu: "Geçimimiz için ayırdığımız paradan yanında var mı?"

Hizmetçi; "üç yüz dinar var" dedi. İmam; "o parayı ona ver" buyurdular. Daha sonra hizmetçiye buyurdular ki: "Belki o para ona az gelebilir, o katırı da ona ver."

* * *

Hicri 201'de İshak bin Mûsa bin İsa bin Mûsa, Hac emiri oldu. Halkla birlikte hac amellerini yaptı ve hutbesinde Memun'a halife, İmam Rıza (a.s)'a da veliaht unvanıyla dua etti. Dinleyicilerden Hamduye bin Ali bin İsa bin Mahan, ona bu duasından dolayı itiraz etti. Bunun üzerine İshak bin Mûsa siyah renkli resmi elbisesini istedi. Onu bulamayınca siyah bir bayrak bulup kendisine sararak halka şöyle dedi: "Ey insanlar! Benim size, emrolunduğum şeyleri ilettim.

Ama kendim Müminlerin Emiri Memun ve Fazl bin Sehl'den başka kimseyi kabul etmiyorum." Daha sonra minberden indi.

Abdullah bin Mutarrif bir gün Memun'un yanına gitti ve İmam Rıza (a.s) da orada bulunmaktaydı. Memun, Abdullah'a "Ehl-i Beyt hakkındaki görüşün nedir?" diye sordu. Abdullah da cevaben şöyle dedi: "Tıyneti risalet suyuyla yoğrulan ve fidanı vahiy suyuyla sulanan Ehl-i Beyt hakkında ben ne diyebilirim! Acaba o soydan hidayet miski ve takva amberinden başka bir koku gelir mi?"

Memun içinde inci olan kutuyu istedi ve Abdullah'ın ağzını inciyle doldurdu.