‘Kalbin karışmadığı dilin bilgisi hiçtir’.....

Ey evlat! Kalbin karışmadığı dilin bilgisi hiçtir. Kalbin yaya kaldığı bilgi ile bir adım bile atman kabil olmaz. Yol dediğimiz, kalp yolculuğudur. Yakınlık, sırların birleşmesidir.

<‘Kalbin karışmadığı dilin bilgisi hiçtir’.....

Ey evlat! Dünyalık işlerden iç âlemini almaya güçlü isen durma, yap. Gücün yetmiyorsa kalbini Hakk'a bağla. O'nun rahmet eteklerine yapış. Belki böylece iç âlemine huzur girer, dış varlığın da rahata erer. Dünya elemleri seni bırakır gider.
 
Her şeye gücü yeten O'dur. Senin neyin var ki? Her şeyi bilen, yine O'dur. Senin ne kıymetin var? O'nun kapısına koş, O'ndan iste. Temizlenmeyi O'ndan dile.
 
O dilerse, Zatından gayrı her cins varlık vehminden seni temizler. Kalbini imanla doldurur. Marifet verir, ilim verir. Zenginlik de verir. Halktan bir şey istetmez. Sana yakın hali nasip eder. Kalbine kendi ülfetini yağdırır. Bu kez, cümle duyguların O'nunla olur.
 
Her şeyi O'ndan bekle. Başkasını bırak. Mahlûk önünde zelil olma. Senin gibilere bu yakışmaz. O'nun ol. O'na ol... Sana bu yakışır. O'na dönmekten başka kurtuluş yolu yoktur. Bunu böylece bilesin...
 
Ey evlat! Kalbin karışmadığı dilin bilgisi hiçtir. Kalbin yaya kaldığı bilgi ile bir adım bile atman kabil olmaz. Yol dediğimiz, kalp yolculuğudur. Yakınlık, sırların birleşmesidir.
 
Amel, İslâm esaslarına uyarak yapılan mana emelidir. Bu yolda bütün duyguların yek düzen hareket etmesi gerektir. Allah için amel budur. Allah için kullara kolaylık ve uysallık etmelisin. Yolumuzun önü de sonu da budur.
 
Bir kimse ki, nefsini her zaman hesaba çeker, ona hesap yoktur. O kimse ki, kullara göstermelik için iş eder, onun kazancı sıfırdır. İşler gizli ve riyadan salim olmalıdır. Farz olan ibadet dışında kalan her şey, kapalı ve halkın görmeyeceği yerde yapılmalıdır. Farzlar bilâkis herkesin gözü önünde yapılmalıdır.
 
Esas yapılması gerekenden geri kalıyorsun. Temeli, şüpheli ve düzensiz şeylerle çıkardıktan sonra üst katı yükseltmişsin ne çıkar? Temeli çürük olan binanın üstü, kısa zamanda yıkılır. Temeli kuvvetli olursa öbür yanı yeniden de kurulabilir.
 
Yapılacak işlerin aslı tevhiddir; ihlastır, doğruluktur. Tevhid sırrına eremeyen, ihlâsı kendine hâl edinemeyen, yaptığından bir şey beklemesin.
 
Bütün işlerini tevhid ve ihlâsa daya. Sonra binanı yükseltmeye bak. Allah'ın kuvvetine sığın. Kendi kuvvetini görme. Yapıcı el, tevhid elidir. Şirk ve nifak eli iş tutamaz. Muvahhid odur ki, kadri ameliyle her an yükselir. Münafık böyle değildir.
 
Allah'ım, bizleri münafıklardan uzak kıl. Bütün halimizde onları bizden ırak eyle. "Dünyada iyiyi bize ver. Ahiretin de iyiliğini ihsan eyle... Ve bizi ateşten sakla." (Bakara/201) Âmin! (Abdülkadir Geylani Hazretleri, Fethur'r Rabbani eserinden) H: Akın Aydın