İSLÂM’IN İLK DÖNEMLERİNDEKİ İTİRAZLAR X.....

Dünden devam eden….

   "Allah ölen kimseyi diriltmez diye olanca yeminleriyle Allah'a kasem ettiler." (Nahl: 38)

İSLÂM’IN İLK DÖNEMLERİNDEKİ İTİRAZLAR X.....
Mimar Gökhan Demir

İSLÂM’IN İLK DÖNEMLERİNDEKİ İTİRAZLAR X.....

"Şunlar da diyorlar ki: "İlk ölümümüzden ötesi yok. Ve biz yeniden haşrolunacak değiliz. Hadi getirin babalarımızı, eğer doğru iseniz." (Dûhan: 34-36)

İleri gelen müşriklerden olan Asb. Vail bir gün elinde çürük bir kemiği ufalayarak Peygâmberimize geldi.

"Böyle çürüdükten sonra bunu kim tekrar diriltecek?" diye sordu.

Peygamberimiz (sav): "O'nu Allah diriltecek; seni de öldürecek, sonra ateşe sokacaktır diye karşılık verdi. (Kaynak: Ö. Nasuhi Bilmen, Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe Meali Âlisi ve Tefsiri, c:VI, s: 2956-2957)

Âs b. Vâil'in bu sözünü Kur'ân şöyle cevaplandırdı:

"O insan görmedi mi ki, biz onu bir nutfeden yarattık, şimdi de çeneli bir çekişken kesildi. Kendi yaratılışını unutarak bize bir mesele getirdi: "Kim diriltir o kemikleri onlar çürümüşken?" dedi. De ki: Onları ilk defa yaratan diriltir. Ve o her halkı (yaratmayı) bilir. O Allah ki, size yeşil ağaçtan bir ateş yaptı da; şimdi siz ondan tutuşturup duruyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini, yaratmaya kâdir değil mi? Elbette kâdirdir. O, yaratıcı ve bilicidir. O'nun işi, bir şeyi isteyince sadece "ol" demektir, o olur. Artık öyle bir şeyin melekûtu (tasarrufu, idaresi) elinde olan Allah tesbih edilmez mi? Ve siz O'na döndürüleceksiniz." (Yasin: 77-83)

Günümüzde asıl zafiyet ahirette ve öldükten sonra dirilmeye inanıp inanmama hususundadır. Bu zafiyet ve inançsızlık, büyük bunalımlara, başıboşluğa ve de sorumsuzluğa sebep olmuştur. Demek ki bu hastalık yeni değil; müşriklerdeki zafi- yetin değişik bir kisveyle günümüzde tekerrürüdür. Ahiret inancı ve öldükten sonra dirilme gerçeği Kur'ân'da ehemmiyetle işlenmiştir. Pek çok ayet Allah'a imandan sonra ahirete imanı vurgular. Hatta Allah'a ve ahiret gününe imanı beraber zikreder.

Öldükten sonra dirilmenin hak olduğuna dair pek çok ayetten birkaç numune zikredelim. Böylece ahirete ve öldükten sonra dirilmeye itiraz ile İslâm'a itirazın aynı şey olduğu anlaşılmış olsun.

"Allah ki, O'ndan başka tapılacak yoktur. Elbette sizi kıyamet gününde O toplayacaktır. Onda şüphe yok. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?" (Nisa:87)

Kur'ân-ı Kerîm, ahiret ve dirilmek hususunu anlayabilmek için kâinata ve onun yaratılışına bakmamızı; dünyada olan olaylardan ders çıkarmamızı öğütler:

"Gökleri ve yeri yaratan ve bunları yaratmaktan yorulma- yan Allah'ın, ölüyü diriltmeye Kâdir olduğunu görmüyorlar mı? Evet, O, her şeye kâdirdir. (Ahkâf:33)

"Görmediler mi, Allah önce yaratmayı nasıl yapıyor? Sonra onu çevirip tekrar da yaratır. Şüphesiz bu Allah'a kolaydır. Muhakkak ki, Allah her şeye kâdirdir." (Ankebut:19-20)

Bu ayet aynı zamanda Yahudilerin: "Allah dünyayı altı günde yarattı da yedinci günde dinlendi" şeklindeki sözlerini de reddetmektedir.

"İnsan neden yaratıldığına baksın. Akıcı bir sudan yaratıldı (ki o) sülb ile sineler arasından çıkar. Şüphesiz Allah onu tekrar yaratmaya kâdirdir." (Târık:5-8)

"O öyle Allah'tır ki, gökleri direksiz yükseltti. Görüp duruyorsunuz. Sonra arşı istiva etti. Güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Hepsi muayyen bir müddete kadar akıp gider. İşi düzen]er ayetlerini açıklar ki; Rabbınızla karşılaşmaya iyice inanasınız. O ki; yeri uzattı ve onda oturaklı dağlar nehirler ve türlü meyvadan iki çift yarattı. Geceyi gündüz örtmektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir kavim için (Allah'ın kudretine) deliller vardır." (Râ d: 2-3)

"Ve bacak bacağa dolaşır. O gün (insan) Rabbına sevk olunacaktır. (Fakat o) ne doğruladı, ne namaz kıldı. Yalanladı ve döndü. Sonra gerneşerek ehline gitti. Gerektir sana o bela gerek! Evet, gerektir sana o bela gerek! İnsan sanır mı ki, başıboş bırakılacak? Kendisi dökülen meniden bir nutfe (sperma) değil miydi? Sonra kan pıhtısı oldu da (Rabbi onu) yarattı, ona şekil verdi, ondan iki çifti, erkeği ve dişiyi var etti. Şimdi bunları yapan Allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mii" (Kıyame: 29-40)

"Her şey helak olacaktır; ancak O'nun zatı bâkidir. Hüküm O'nundur. Ve O'na döndürüleceksiniz." (Kasas: 88)

"Sura üflenir, göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi korkudan bayılır, ancak Allah'ın dilediği hariç. Sonra tekrar sura üflenir, birden onlar kalkar bakarlar.” (Zümer. 68)

"O gün kişi kardeşinden, anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçar. O gün onlardan her birinin başından aşkın bir işi vardır. (O gün) bazı yüzler sevinçli, pırıl pırıl ve bazı yüzleri toz duman bürümüş, kararmıştır. İşte onlar kâfir ve fâcirlerdir." (Abese: 34-42)

"Her insanın günahını boynuna vururuz ve kıyamet günü onun için açık olarak karşılaşacağı bir kitap halinde çıkarırız: Kitabını oku, bugün kendi nefsin kendine hesapçı olarak yeter (deriz).” (İsra:13-14)

"Her nefis yaptığı her hayrı ve her kötülüğü hazır bulur." (Âl-i İmrân: 30)

"Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür ve kim zerre kadar şer işlerse onu görür." (Zilzal: 7-8)

"O öyle bir Allah'tır ki, O'ndan başka ilah yoktur. Elbette sizi kıyamet günü toplayacaktır. Bunda asla şüphe yok. Allah'- tan daha doğru sözlü kim olabilir."( Nisa: 87)