Her yediğin ve içtiğin şeye iki şahit bul....

Her yediğin ve içtiğin şeye iki şahit bul; biri kitap, öbürü de sünnet olsun.

<Her yediğin ve içtiğin şeye iki şahit bul....

"Ey Allah'ın kulları, sizlere esef ediyorum! Hakkınızı tam bilemiyorsunuz! Bu hâlinize üzülüyorum. Kıyamet günü Hak katında imkânım olsaydı, bütün yükünüzü alırdım, ilk gelenden sonuncuya kadar bütün günahlarınızı yüklenirdim.
 
Bildiği ile amel edene Hak tarafından kapı açılır. Bu kapı, kalp yönünden açılır; Hakk'a oradan varılır. Bu, bildiği ile iş tutanın hâlidir.
 
Dedikodu ile gününü gün eden, bu hâlden mahrumdur. Sen böyle yaptıkça, bilgini dünya uğruna harcadıkça, eline bir şey girmez. Dıştan iyi görünse bile, içi bozuk olur. Allah, kullarından herhangi birine hayır dilerse bilgi verir; bu bilgiden sonra amel ve ihlâs nasip eder; iyilik verir, kendine yaklaştırır, irfan nasip eder, kalp bilgilerini öğretir, sırları çözdürür.
 
Bunu yalnız o kula yapar. Bu hâlde başkasının iştiraki yoktur. Artık o kul sevilmiştir. Musa peygamber gibi yalnız Hak varlığın malı olur. Hak Teâlâ, Musa peygambere şöyle buyurdu: "Seni zatım için seçtim." (Taha/41)
 
Ey evlat! Allah'ın rahmeti boldur; ümit kesme, herkese yeter; sana da yeter. Yaptığın günah kirini yıka, tövbe suyu ile olsun, göz yaşı ile olsun...
 
Din libası kirden böyle kurtulur. Tövbe üzerinde dur. İhlâsı bırakma. O güzelim din libasını kokula. Buhur saç, marifet ıtrını dök. Bulunduğun makam mühimdir. Her ne zaman Haktan ayrı duracak olsan; yırtıcılar seni kapmaya kalkar.
 
Eziyetli işler seni yıkar, viraneye çevirir. Böyle bir şey olursa hemen Hakk'a dön. Kalbini O'nun canibine yönelt. Tabii, heva ve şehvet hırsı ile yiyip içme.
 
Her yediğin ve içtiğin şeye iki şahit bul; biri kitap, öbürü de sünnet olsun. Her hâlinde, Allah'ın emri ve peygamberin âdeti önderin olsun. Bunların sonunda iki şahit daha var; onlar da kalbin ve Hak fiilleri...
 
Bunları da iste; ara ve bul. Bir iş yapacağında, kitap ve sünnet izin verirse yap, kalbine de sor. Ondan izin müspet olunca, Hak fiilinin tecellisini ara. Bunlarla yapacağın işi iyi bilirsin.
 
Aksi hâlde, yaptığını ve yapacağını şaşırırsın. Gece odun toplayan gibi olmayı isteme. Elini attığın zaman, ne alacağını bil. Başvurduğun nesneyi de bil. Hakk'a mı koşuyorsun, yoksa halka mı? Hak olarak gidersin; mahlûkla karşılaşırsın, önce tahkikini yap, sonra koş...
 
Bu saydıklarımız sadece temenni ile gelmez. Yapmacık hareketler ve zor bunu bozar. Bu bir hâldir. Sahibi tarafından kalbe konur; kalbin sahibi Allah'tır. Amelle belli olur. Kalpte olan dışa vurur. Kalpte bir şey varsa dışta iyi iş görünür. Allah için yapılmayan iş kalbin boş olduğunu gösterir. Her işin Allah rızası için olduğu bilinmeli." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden) H: Akın Aydın