Ey evlat! Zenginle fakiri ayırt etme.....

Peygamber (s.a.a.v) Efendimiz, fakirlerin hâlini şöyle anlatır: "Sabırlı fakirler, Rahman'ın arkadaşlarıdır"

<Ey evlat! Zenginle fakiri ayırt etme.....

"Ey evlat! Zenginle fakiri ayırt etme. İkisini de eşit bil. Bunu yapmıyorsan sana felah yoktur. Fakirleri sabırlı gör. Onları tebrik et. Sana geldikleri zaman, yüzlerine gül. Onlarla otur.
 
Peygamber (s.a.a.v) Efendimiz, fakirlerin hâlini şöyle anlatır: "Sabırlı fakirler, Rahman'ın arkadaşlarıdır."
 
Bu âlemde kalplerinde Rahman'ın tecellisini bulurlar, öbür âlemde bizzat ererler. Onlar dünyada kalplerini dünya süsünden berî ettiler. Dünyalık şeyleri kalplerine sokmadılar.
 
Onlar, fakirliği zenginliğe tercih eder ve kalplerini sabra alıştırmaya çalışırlar. Sonra âhirete dönerler. Oraya bir zaman bağlı kalır, sonra onu da bir tarafa atarlar.
 
Bilirler ki; Rablarının rızası, oraya bağlı kalmakla hasıl olmaz. Halktan utanarak ondan kaçarlar. Hakk'ın gayrı ve bilhassa sonradan yaratılmış, ömürsüz şeylere nasıl bağlanabilirler?
 
İşte bunu anladıkları için yaptıkları cümle işi, orada bırakır; Hakk'a doğru yol alırlar. Doğruluk kanatlarını açar; O'na doğru uçarlar. Kafese önem vermezler. Vücut kafeslerini bırakır, mucitlerine giderler. Yüce dostu ararlar. Evvel'i, Âhiri, Zâhiri, Bâtıni ararlar. Hakkın yakınlık burcuna böylece yücelip giderler.
 
Yüce Yaratanımız, şöyle buyurdu: "Onlar, katımızda sevilmiş ve seçilmişlerdir." (Sad/47)
 
İşbu Âyet-i Kerime'nin tefsiri şöyle olur:
 
"Kalpleri Biz'de. Göçleri uğrumuzda. İç âlemleri Biz'e yönelmiş, özleri bizimle dolmuştur. Dünyada ve âhirette onlar böyledir. Bu hâle eren bir cemaat için dünyanın ne değeri olur? Âhiret neye yarar?..
 
Dünya bir çöp kadar kıymetli olmaz; âhiret yine öyle. Semâ toplanır, yer dürülür, kalp köşelerine büzülür. Kalpleri o kadar yücedir ki, bu hâli yapabilir. Bu hâlleri onların kalp âlemine göre olur. Kalpleri arzusunu bulunca, Hak'tan gayri cümle şeyden fena bulurlar.
 
Dünyadan beşerî ihtiyaçlarını alırlar. Geçmiş hüküm ve İlâhi ilim gereğince, dünya ihtiyaçlarını giderirler.
 
Hak tarafından olduğuna inandıkları hiçbir şeye itiraz etmezler. Güzel edep sahibidirler. İlâhî ilmin tecellisine karşı terbiyelerini muhafaza ederler.
 
Kaza ve kaderi hoş karşılamayı bilirler. Verileni itina ve sabırla alırlar. İcap ederse bırakırlar ve buna üzülmezler. Nefis, hevâ, şahsî arzu bunlara söz geçiremez.
 
Dış emirleri iyi bilirler. Bütün hâllerinde emrin gereğini yerine getirirler. Ellerinde dünya malı varsa halka dağıtırlar. Cimri davranmazlar. Kendilerine az bile kalsa, iyilik yapmaktan çekinmezler. Halkı Hakk'a yaklaştırmak yolunda ellerinden geleni yaparlar. Bir zerre miktar, dünya sevgisi kalplerinde kalmaz.
 
Dünyadan ayrıl, âhireti kaçırırsın. Bu dünyayı seven öbür dünyayı elden çıkarır. Âhiret sevgisini kalbinde taşıdığın müddetçe Mevlân sana uzak kalır." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden) H: Akın Aydın