‘Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin’.....

Muhterem Hocam! Çoğu kez halk arasında karıştırılıyor. Mesela bir insan amelde bir hata yaptığı zaman "acaba bu insan yoldan çıktı mı?" deniliyor.

<‘Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin’.....

"İnsan iman eder. Allah'ın varlığına, amentünün esaslarına inanır. Ama bunu bildiği halde, inandığı halde, az evvel bahsettiğimiz nefsani irade ona hakim olur, yanlışa sürükler . Yanlış yapar, "Eyvah! Gene aldandık" der.
 
İman ehli olmasına rağmen taatında, ibadetinde kusurlar eder. Yanlışları olur, günahı olur. Bu, mü'mindir. Onun için aslolan imandır. Bu insan asla yılmayacak. "Evet! Ben günah işliyorum. Yanlış yapıyorum. Allah'ın mağfireti sonsuzdur" deyip O'nun rahmet kapısında ısrarla duracak.
 
"De ki: Ey kendi nefisleri aleyhinde haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin." (Zümer: 39/53) buyuruyor Allah.
 

 
Bu insan şunu da demeyecek; "Nasıl olsa Allah'ın rahmeti sonsuz, benim bir şey yapmama gerek yok." Bazıları, "Allah'ın benim ibadetime ihtiyacı mı var ki" diyor.
 
Senin ibadetine Allah'ın ihtiyacı yok. Senin, kendi kendini tezkiye edip yücelebilmen için ibadete ihtiyacın var. Tabiri caizse o bir hamam. Sen hep kir içerisindesin. Oraya girmeden temizlenmen mümkün değil ki.
 
O atmosfere gireceksin. Orada taatle, ibadetle terleyeceksin. Ne olacak? Manevi kirlerin akıp gidecek. Tertemiz olacaksın.
 
Eskiden bakır vardı. Bakırları kalay yapmadan önce nışadırla kapların kirleri güzelce çıkartılırdı. Nışadırı vurmadan bakıra kalay atılmazdı. Çünkü nışadır, ne kadar pas, kir varsa, bunu temizler. Ardından ona iyi bir kalay atılır. Bir de bakarsınız ki yaldız gibi parlamış.
 

 
O çileler, o meşakkatler, kalaycının bakıra nışadır atmasına benzer. Sendeki kirleri döküyor. Ubudiyetle tertemiz oluyorsun. Bunu yapamadın, hep kirlendin, yine de ümidini kesmeyeceksin.
 
O Rahman ve Rahim'dir. Af sahibidir. "Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter." (Tahrim, 66/8)
 
Kulun, o kapıda ısrar etmesi lazım. Hatalarından dönmesi lazım. Ne zaman? Şu anda. Hemen. "Biz hocanın sözlerini okuduk, hatalarımızdan döneceğiz" diyecekler. Bize de dua edecekler. O zaman ne olur? Onlar da kazanacak, biz de kazanacağız." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hikmetin Sırları eserinden) H: AknAydn