**
29-02-2024Rivayet bu ya;
Hükümdar Beşir eş-Şihabî birgün hizmetçisine: Canım çok patlıcan yemeği çekiyor, der demez, hizmetçi hemen atılır:
-Patlican! Allah patlıcanı mübarek eylesin. O, yemeklerin efendisidir. Yağsız et, kılçıksız balık gibidir. Kızartma olarak yenir, ızgara olarak yenir, dolması yenir, turşu olarak yenir, mekdüs olarak yenir...
Fakat der, Hükümdar: Dün yediğim patlican midemi bozdu.
Hizmetçi tekrar atılır:
-Patlican, değil mi? Allah patlicana lanet etsin.
O yenmesi çok ağır, hazmı çok zor, şişkinlik yapar, kara suratlı...
Hükümdar hizmetçiye:
-Ne oluyor be! Birşeyi nasıl aynı anda hem över hem yerersin?
Hizmetçi, efendim der:
Ben efendimin uşağıyım, patlıcanın uşağı değilim.
Efendim evet der, evet derim.
Efendim hayır der, hayır derim.
(Başka rivayette; efendim över överim, efendim yerer ben de yererim).