Paylaş:

RECEP BAHAR / TÜRK-AZ DETAY HABER

Avrupa, son 500 yılın en kurak yaz mevsimini yaşıyor. Şiddetli kuraklık hidroelektrik, kömür ve nükleer santralleri, nehir taşımacılığını, sanayiyi, tarımı hatta sıradan halkın yaşamını derinden etkiliyor. Öyle ki Fransa'nın en uzun nehri Loire'ı bazı noktalarda yürüyerek karşıdan karşıya geçmek mümkün! Almanya'da Ren nehrinde su azlığı nedeniyle taşımacılık faaliyetleri aksıyor. Mavna olarak adlandırılan büyük teknelerle yapılan taşımacılık faaliyeti nedeniyle Ren kıyısındaki fabrikaların lojistik giderleri beşe katlandı.

İki aydır yağmur yağmıyor

Batı, Orta ve Güney Avrupa'da son iki aydır yağmur yağmıyor. Avrupa genelinde kış ayları da kurak geçti. Yaz ayları ise aşırı sıcakların etkisinde geçiyor. Bazı uzmanlar yaşananları 'son 500 yılın en büyük felaketi' olarak nitelendiriyor. Nitekim Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi'nden Andrea Toreti, durumu "2018'deki kuraklığın bir benzeri son 500 yıldır yaşanmamıştı. Ancak bu yılki felaket, 2018'den de beter" tespitiyle değerlendirdi.


Ren Nehri'nde taşımacılık risk altında

Ren Nehri, Almanya'nın hem can damarı, hem de simgesi... Ren'de su seviyesi oldukça düştü. Nehirdeki ortalama derinlik genellikle yaz aylarında yaklaşık iki metre kadar olurdu. Bazı noktalarında bir metrenin altına düştüğü de görülürdü. Ancak bu yıl Ağustos ayının başında Almanya'nın Koblenz kentine yakın bir bölgede su seviyesi 56 santimetre olarak ölçüldü. Geçtiğimiz Cuma günü su seviyesi Kaub'da 40 santimetreye düştü. Birkaç gün içinde 30 santimetrenin görülebileceği dile getiriliyor. Ren, dünyanın en işlek su yollarından biri. Ancak şu sıralarda su seviyesinin çok düşük olması yüzünden nehirde yük taşıyan gemiler için ciddi kısıtlamalara gidiliyor. Örneğin gemilerin Koblenz kentinde bulunan dar boğazdan tam kapasite yükle geçebilmeleri için su seviyesinin 1.50 metre olması gerekiyor. Bu nedenle gemiler şu anda daha az yük taşıyor, bu durum da ulaşım maliyetinin artmasına yol açıyor. Su seviyesinin yakın zamanda yeniden yükselmemesi Ren'deki taşıma işlemlerinin yapılamaması anlamına gelecek. 2018'deki kuraklıkta böyle bir durum yaşanmıştı ve ren'de 6 ay taşımacılık yapılamamıştı. Bu durumun Alman ekonomisine maliyeti ise yaklaşık 5 milyar Euro olmuştu. Nehirde azalan taşımacılık karayolunu öne çıkartıyor ancak bir mavnanın yükünü 40 tır taşıyabiliyor. Bu da çevre açısından büyük risk demek!

İtalya'da tarım darbe yedi

İtalya'nın en uzun nehri olan Po da bu yıl kuraklığın sarsıcı etkilerini yaşıyor. Geçen yılın Kasım ayından bu yana ülkenin can damarı Po havzasına yağmur düşmedi. Bunun sonucunda mısır ve risotto yapımında kullanılan pirinç hasadı ağır darbe aldı. Po'da mevcut su seviyesi normalin 2 metre aşağısında bulunuyor. Po Vadisi İtalya'nın tarımsal üretiminin yüzde 40'ını sağlıyor. Bölgede bu yıl pirinç üretiminde yüzde 60'lık kayıp yaşanıyor.
Almanya'da doğan ve yaklaşık 2850 kilometre katettikten sonra Karadeniz'e dökülen Tuna Nehri de kuraklıktan nasibini aldı. Avusturya, Slovakya, Macaristan, Sırbistan, Romanya ve Bulgaristan'dan geçen nehirde taşımacılık önemli ölçüde aksıyor.

Fransa'nın elektrik üretimi darbe aldı


Fransa'da Loire Nehri denilince akla tablo gibi nehir manzaraları ve muhteşem kaleler gelir. Ancak Belleville Nükleer Santrali de Loire kıyısında yer alıyor. Bu elbette bir tesadüf değil zira nükleer santraller daha iyi soğutulabilmeleri için su kenarlarına inşa edilir. Belleville Nükleer Santrali de soğutma suyunu Loire'den alıp soğutma kulelerini nehrin serin suları ile dolduruyor. Ancak enerji santrallerinin nehir sularını ne kadar ısıtabileceklerine dair katı kurallar var. İzin verilen maksimum sıcaklığa ulaşıldığında, nükleer santraller faaliyetlerini azaltmak zorunda kalır. Bu da söz konusu santrallerin daha az elektrik üretmeleri anlamına geliyor. Loire Nehri de bu yaz ülkede etkili olan sıcak hava dalgasından olumsuz etkilendi.