Zalimlerle ilişki.....

Emîrü’l-Mü’minîn’den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir: “Zulümle muamele eden, ona yardımcı olan ve ona rızâ gösteren kimseler suç ortaklarıdır

<Zalimlerle ilişki.....

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Yine Emîrü'l-Mü'minîn'den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir: "İşlenen bir çirkinliği (kötülüğü) güzel (normal) gören kimse de suçun ortağıdır." 

İmam Cevad (a.s.), sapıklara itaat etmemeyi, onları dinlememeyi önemle vurgular, bunu Şeytan'a itaat etmek, onu dinlemek olarak kabul ederdi.

Şöyle buyurmuştur: "Bir konuşmayı dinleyen kimse ona kul olur. Eğer konuşan Allah adına konuşuyorsa, Allah'a kul olur. Şayet İblis'in diliyle konuşuyorsa, İblis'e kul olur."  

İmam Cevad'ın şu ifadeleri dikkat çekicidir:

"Yüce Allah, peygamberlerinden birine şöyle vahyetti: Dünyada zühd içinde yaşaman, bir ân önce rahata kavuşman içindi. Herkesten ilgini kesip kendini Bana adaman, Benimle güçlenmen amacına yönelikti. Ama sen herhangi bir düşmanıma düşmanlık ettin mi, herhangi bir dostumu dost edindin mi?"

Bu rivâyeti esas aldığımızda din, Allah'ın dostlarını dost edinmek ve düşmanlarına düşman olmakla, onlarla uzlaşmamakla, onlarla barışık olmamakla gerçekleşir. Bu ruhun ümmeti bürümesi için dedesi Emîrü'l-Mü'minîn'in (a.s.) Ebû Zer'e (r.a.) hitaben söylediği şu sözü nakletmiştir:

"Sen, Allah için onlara kızdın. O hâlde kendisi için kızdığın Allah'tan ümidini kesme. Onlar dünyaları için senden korktular, sen de dinin için onlardan korktun.

Allah'a yemin ederim, eğer gökler ve yerler tümüyle kulun üzerine kapansa, şayet bu kul Allah'tan korkan biri ise, mutlaka Yüce Allah onun için bir çıkış yolu gösterir. Haktan başka hiçbir şeye ısınma ve bâtıldan başka hiçbir şey¬den ürküp kaçma."

TOPLUMSAL FAALİYET

İmam Cevad (a.s.), İmam Ali'den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir: "Allah'ın bir kuluna yönelik nimeti çoğaldıkça, kulların ona yönelik muhtaçlığı da artar. Bu muhtaçlığa tahammül edemeyen kimseye verilen nimetler tükenişe yüz tutar."

İmam Cevad (a.s.), Emîrü'l-Mü'minîn'den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir:

"Allah'ın özel olarak nimetlere gark ettiği bazı kulları vardır. Onlar bu nimetleri çevrelerindeki muhtaçlara dağıttıkları sürece bu nimeti onlarda kalıcı kılar.

Ama sahip oldukları nimetleri kimseyle paylaşmadıkları zaman, bu nimeti onlardan çekip alır, başkasına verir."

İmam Cevad (a.s.), Emîrü'l-Mü'minîn'den (a.s.) şöyle rivâyet eder:

"Nimete nankörlük etmek, İlâhî öfkeyi celp eder. Sana teşekkürle karşılık veren kimse, senden aldığından fazlasını sana vermiştir."

İmam Cevad (a.s.), dedesi Emîrü'l-Mü'minîn'den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir:

"Üç haslet vardır, eğer bunlara sahip olursan insanların sevgisini kazanırsın: Arkadaşlık ederken insaflı ve âdil davranmak. Zorlukları eşitçe paylaşmak. Her zaman selim bir kalbe (düşünceye) müracaat etmek ve boyun eğmek."  

Yine şöyle buyurmuştur:

"Kendisiyle ilgili yakînin seni ıslah ettiği (doğru olduğuna kanaat getirdiğin) bir arkadaşına yönelik (kötü) zan seni ifsat etmesin.

Kardeşine gizlice öğüt veren onu güzelleştirir, herkesin ortasında açıktan öğüt verense, onu çirkinleştirir.

İyileri ıslah etmenin yolu onlara iyilik yapmaktır, kötüleri ıslah etmenin yolu ise onları cezalandırmaktır.

Sevgi yararlı bir yakınlık bağıdır. Koruyucu olarak ecel kâfidir. Akıl ve ahmaklık on sekiz yaşına kadar birbirleriyle mücadele ederler.

Kişi buluğa erince, hangisi baskın çıkarsa, o kalıcı olur. Yüce Allah bir kuluna bir nimet bahşettiğinde kul onun Allah'tan olduğunu bilirse, Allah'a hamd etmeden önce, Allah onun şükrünü kabul eder.

Bir kul günah işlediğinde, Allah'ın kendisini gördüğünü; dilerse azap edeceğini, dilerse bağışlayacağını bilirse, Allah'tan bağışlanma dilemeden önce Allah onu bağışlar."
 
İmam Cevad (a.s.), şöyle rivâyet etmiştir:

"Ahmaklarla arkadaşlık etmek ahlâkı bozar. Akıllı insanlarla arkadaşlık etmekse ahlâkı ıslah eder. Her insanın bir seciye ve karakteri vardır; herkes bu seciye ve karakterine göre hareket eder.

İnsanlar kardeştirler. Kimin kardeşliği Allah'ın Zâtı (rızâsı) dışında bir amaca yönelik ise, bu kardeşlik düşmanlığı celp eder. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: O gün, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dost olanlar (bile) birbirlerine düşman kesilirler."

İmam Cevad (a.s.), İmam Ali'den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir:

"Resûlullah (s.a.a.) beni Yemen'e gönderirken tavsiye mahiyetinde şöyle dedi: Ey Ali! İstihâre eden şaşırmaz, istişâre eden pişman olmaz."

Yine şöyle demiştir: "Allah rızâsı esasında biriyle kardeşlik bağlarını kuran kimse, Cennet'te bir ev kazanmış olur." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)