İmam Cevad (a.s) şöyle buyurmuştur: “Din şereftir, ilim hazinedir, susmak nurdur, zühdün gayesi takvadır. Din için bid’atten daha yıkıcı bir şey yoktur
16-05-2024TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN
Adam için de açgözlülükten daha ifsad edici bir şey yoktur. Sürü çobanla ıslah olur ve belâlar dua ile geri çevrilir."
Şöyle buyurmuştur: "Ömür merkebine binen, zafer meydanına varır. Başkasının felâketine sevinen, benzeri bir felâkete uğrar. Takva fidanlarını diken, umut meyvelerini devşirir."
"Dört şey kula amel hususunda yardımcı olur: Sağlık, zenginlik, ilim ve İlâhî muvaffakiyet."
"Allah'ın bazı kulları var, Allah onları devamlı nimete has kılar. O nimeti muhtaçlara dağıttıkları sürece nimet onlarda kalır. Fakat vermemeye başladıklarında, Allah o nimeti onlardan alır, başkasına verir."
"Bir iyiliği yapan kişiler, o iyiliği yapmaya, o iyiliğe muhtaç olanlardan daha muhtaçtırlar. Çünkü ecri, övüncü ve namı onlara döner. Kişi bir iyilik yaptığı zaman, ilk önce kendine yapmış olur."
"Bir insana ümit veren, onu korkutur. Bir şeyi bilmeyen, onu ayıplar. Fırsat ânlık ve ganimettir. Kederi çok olanın bedeni hasta olur. Müslümanın sahifesinin (amel defterinin) başından güzel ahlâk yer alır."
"Mutlu insanın amel defterinin başında ona yönelik güzel övgüler yer alır."
"Güzellik dilde, olgunluk ise akılda olur."
"Yüzsüzlük etmemek, fakirliğin süsüdür. Şükretmek, zenginliğin süsüdür. Sabır, belânın süsüdür. Tevazu, asaletin süsüdür. Fesahat, konuşmanın süsüdür. Ezberlemek, rivâyetin süsüdür.
Mütevazı olmak, ilmin süsüdür. Güzel edep, aklın süsüdür. Güler yüzlülük, cömertliğin süsüdür. Başa kakmayı terk etmek, iyiliğin süsüdür. Huşû, namazın süsüdür. Çok ibâdet, kanaatkârlığın süsüdür. Kişiyi ilgilendirmeyen şeyi terk etmek, takvanın süsüdür."
"Kişi için kemâl ve erdem olarak kimseye kötülük etmemesi yeter. Kişi için güzel ahlâk olarak başkasına eziyet etmekten vazgeçmesi, cömertlik olarak üzerinde hakkı olanlara iyilik etmesi, kerem olarak onları kendisine tercih etmesi, sabır olarak az şikâyet etmesi, akıl olarak kendisine insaflı davranması, adalet olarak kendisine açıkça gösterilen hakkı kabul etmesi, iyi niyet olarak kendisi için istemediği şeyi nehyetmesi yeter.
İyi komşuluk olarak ayıplarını bildiği hâlde düşmanlarının arasından bile seni ayıplamaması, şefkat ve yumuşak huyluluk olarak hoşlanmadığın kimsenin yanında seni yalnız bırakmaması, arkadaşlık olarak seninle çok uyuşup az ayrışması, şükür olarak iyilik edenin iyiliğini bilmesi, tevazu olarak değerini bilmesi, sağlıklılık olarak başkasının ayıplarını aklında tutmaması ve kendi kusurlarını düzeltmeye daha çok önem vermesidir.»
"Zulmeden, zulme yardıma olan ve ona râzı olan kişiler suç ortağıdırlar."
"Adalet gereği zâlime yaptıklarının verildiği gün, mazlumlara zulmettiği günden daha şiddetlidir."
"İhtiyaçları doğru tespit etmeyen kimse, çözüm yollarını da bulamaz. Açgözlü insan, zillet ipiyle bağlanır. Varlığını sürdürmek isteyen, musibetlere sabırlı bir kalple hazırlansın."
"Cahiller çok oldukları için âlimler gariptirler."
"Musibete karşı sabretmek, bundan dolayı sevinecek olan düşman için felâkettir."
"Kişinin ölümü iki çenesi arasındadır. Fikir teenniyle birlikte güzeldir. Ne kötü destektir, ne kötü yardımcıdır yetersiz ve çarpık fikir!"
"Üç haslet başkalarının sevgisini celp eder: Muaşerette adaletli davranmak, sıkıntılarda paylaşımcı olmak ve kalb-i selime teslim olmak."
"İnsanların çeşitli mizaç ve meşrepleri vardır ve herkes kendi mizaç ve meşrebine göre iş yapar. İnsanlar kardeştirler. Kimin kardeşliği Allah rızâsından başka bir amaca yönelikse, bu kardeşlik gün gelir düşmanlığa dönüşür.
Çünkü Yüce Allah, 'Allah'a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dost olanlar (bile) birbirlerine düşman kesilirler' buyurmuştur." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)