Dikkat! Enkazın altında hala hayat var.....

6 Şubat depremlerinin 10’uncu gününde, hala mucize kurtuluşların devam etmesi umutları yeşertiyor. Depremlerin 222’nci saatinde 42 yaşındaki Melike İmamoğlu, 212’nci saatinde 77 yaşındaki Fatma Güngör sağ olarak kurtarıldı. Uzmanlar, vatandaşlarımız hala enkazdan sağ çıkarken enkaz kaldırma çalışmalarının başlamaması gerektiği konusunda uyarıyor

<Dikkat! Enkazın altında hala hayat var.....

MURAT ÇABAS/ TÜRK-AZ DETAY HABER

6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin 10'uncu gününde açıklanan can kaybı 35 bin 418'e, yaralı sayısı da 105 bin 505'e yükseldi. Böylece bu deprem, 1939 Erzincan Depremi'ni geride bırakarak Cumhuriyet tarihinin en fazla can kaybının yaşandığı deprem olarak kayıtlara geçti. Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre, 26 Aralık 1939'da 7.9 büyüklüğünde meydana gelen Erzincan Depremi'nde 32 bin 968 kişi yaşamını yitirmişti. Hala enkaz altında 10 binlerce vatandaşımızın olduğu ifade ediliyor. Depremlerin üzerinden 200 saati aşkın süre geçmesine rağmen hala mucize kurtuluşlar devam ediyor ve bu durum umutları tazeliyor. Bölge beşik gibi sallanmaya devam ediyor; depremlerin ardından 3 bin 170 artçı deprem meydana geldi. AFAD, depremden etkilenen illerden 195 bin 962 afetzedenin başka illere tahliye edildiğini bildirdi. AFAD Deprem Risk ve Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, iki depremin açığa çıkardığı enerjinin 500 atom bombasına denk geldiğini açıkladı. Deprem bölgesinde yaklaşık 387 bin 346 binadaki 1 milyon 856 bin 864 ev ve iş yeri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından incelendi. Deprem bölgesinde 50 bin 576 binadaki 224 bin 923 konutun, yıkılmış, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi.

Mucize kurtuluşlar devam ediyor

Yapılan arama kurtarma çalışmaları neticesinde, çok zaman geçmesine rağmen hala vatandaşlarımız enkaz altından sağ çıkarılıyor. Depremlerin 222'nci saatinde, Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde sürdürülen arama kurtarma çalışmaları sonucu 42 yaşındaki Melike İmamoğlu sağ olarak enkazdan çıkarıldı. Adıyaman'da Merve Apartmanı'nın enkazından 77 yaşındaki Fatma Güngör, depremin 212'nci saatinde kurtarıldı. Güngör, 7 katlı Merve Apartmanı'nın enkazından çıkarıldı. Hatay'ın Antakya ilçesinde deprem afetinin 209'uncu saatinde enkaz altından çıkarılan Fatma adındaki genç kız kelime-i şehadet getirdi. Adıyaman'da depremde enkaz altında kalan 45 yaşındaki Ramazan Yücel, 207 saat sonra çıkarıldı. Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde, 35 yaşındaki Ayşegül Bayır, depremin 205'nci saatinde enkazdan yaralı olarak çıkarıldı. Uzmanlar, birçok vatandaşımız enkaz altından sağ olarak çıkartılırken, enkaz kaldırmada son derece dikkatli olunması, bu noktada acele edilmemesi konusunda uyardı.

Provokatif paylaşımlara tutuklama

Depremle ilgili sosyal medya platformlarından provokatif amaçlı paylaşım yapanlar tespit ediliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Sosyal medya platformlarında depreme ilişkin provokatif paylaşımlarda bulunan 613 hesap yöneticisi tespit edildi, 293'ü hakkında adli işlem başlatıldı. 78 şahıs gözaltına alındı, 20'si tutuklandı. Dolandırıcılığa yönelik hazırlanan internet sitelerinin kapatılması sağlandı" denildi.

Yıkılan İsias Otel ile ilgili 4 kişi gözaltında

Adıyaman'daki İsias Otel'in depremde yıkılmasına ilişkin soruşturma kapsamında otel sorumlusu 4 kişi gözaltına alındı. Depreme söz konusu binadan yakalanan 35 kişilik Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kafilesinden kurtulan olmadı. Aynı otelde bir rehber kafilesinden 30 kişi de yaşamını yitirdi. Adıyaman Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Bahsi geçen otel sorumluları ile ilgili derhal soruşturma başlatılmış olup gerekli tüm inceleme ve araştırmalar titizlikle yapılmaktadır. Soruşturma kapsamında şu aşamada otel sorumluları olan Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Amine Bozkurt ve Şule Özbek yakalanmış olup, gerekli işlemleri için Adıyaman ilimize intikalleri sağlanmaktadır. Sorumlulukları bulunan olası diğer şüpheli/şüpheliler için çalışmalarımız titizlikle devam etmekte ve tüm tedbirler alınmaktadır" ifadelerine yer verildi.

Deprem bölgesinde hasar büyük

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı il il şu ana kadar yapmış oldukları hasar tespit sonuçlarını paylaştı. Buna göre, Adana'da, 46 binadaki 1074 bağımsız bölümün acil yıkılması gereken ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edildi. Diğer illerde acil yıkılması gerekenler ise şu şekilde sıralandı: Adıyaman'da 6 bin 108 binadaki 28 bin 265 bağımsız birim, 520 binada yer alan 6 bin 69 bağımsız birim, Elazığ'da 587 binadaki 3 bin 675 bağımsız birim, Gaziantep'te 11 bin 922 binadaki 27 bin 987 bağımsız birim, Hatay'da 10 bin 911 binada bulunan 54 bin 468 bağımsız birim, Kahramanmaraş'ta 10 bin 777 binada yer alan 53 bin 227 bağımsız birim, Kilis'te 585 binadaki 905 bağımsız birim, Malatya'da 6 bin 599 binada bulunan 38 bin 568 bağımsız birim, Osmaniye'de 2 bin 122 binadaki 8 bin 491 bağımsız birim, Şanlıurfa'da 399 binada bulunan 2 bin 194 bağımsız birim…

Yıkımlarda birden fazla suçlu var

Depremlerde yaşanan büyük yıkımın tek suçlusuymuş gibi müteahhitler peş peşe yakalanmaya ve tutuklanmaya başlanırken, uzmanlar tek suçlunun müteahhitler olmadığını belirtiyor. "Müteahhitler, belediyeler ve Çevre Bakanlığı dahil suçlu çok" diyen Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Başkanı Hüseyin Alan şu dikkat çekici değerlendirmeyi yaptı: "Bina yapacak müteahhit AFAD'ın açıkladığı ivme değerlerini alıp etüt projeyi mühendislere hazırlatıyor. Projeyi önce yapı denetim kurumu denetliyor, sonra belediye inceliyor. Uygunsa belediye ya da duruma göre örneğin Çevre Bakanlığı yapı ruhsat izni veriyor. Eğer proje ivme değerleri de dahil şartlara uygun hazırlanmışsa sorun yok. Hazırlanmamış ve buna rağmen onay almışsa burada suçlu hem mühendisler, hem yapı denetim şirketi hem de kamu otoritesi oluyor. Proje, depreme dayanıklılık için gereken tüm verilere göre doğru hazırlandı, onaylar da alındı. Müteahhit işe başlıyor. Yapı denetim şirketi betondan numuneler alarak testler uyguluyor. Müteahhit malzemeden çalmışsa yakalıyor. Ancak denetim şirketi göz yumup uygun raporu verdiyse, belediye veya Çevre Bakanlığı da hırsızlığı fark edemediyse bina sağlammış gibi yapılıyor, oturma izinleri alınıyor. Bu bina yıkıldığında müteahhit, şantiye şefi, denetim şirketi ve belediye (bazı projelerde Çevre Bakanlığı) hep birlikte suçlu sayılıyor."