BTP lideri Hüseyin Baş’tan Murat Kurum’a 650 bin konut, Özgür Özel’e genç darbe cevabı

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Türkiye'de 20 yıldır işleyen bir düzen kurulmuş. Ben bu düzene 52'ye 48 düzeni diyorum. Bu kurulu bir düzendir. Bu tesadüf olamaz" dedi. BTP lideri ayrıca Murat Kurum'un "650 bin konut", Özgür Özel'in ise "Gençler darbe yapıyor" sözlerine dikkat çekici cevaplar verdi

<BTP lideri Hüseyin Baş’tan Murat Kurum’a 650 bin konut, Özgür Özel’e genç darbe cevabı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş iktidar ve ana muhalefet üzerine dikkat çekici değerlendirmeler yaptı. Hüseyin Baş ilk olarak 'Seçilirsek İstanbul'da 650 bin konut yapacağız' diyen AKP adayı murat Kurum'un sözlerini değerlendirdi.

"Ya hesap hatası var, ya da yalan söylüyorlar"

X sosyal medya hesabından paylaşım yapan BTP lideri  "Seçilirsek İstanbul'da 650 bin konut yapacağız diyen iktidar ve adayı İstanbul'u yönettikleri 12 yıllık süreçte 84 bin binayı dönüştürdü. Aynı hızda giderse söylediklerini gerçekleştirmeleri 5 yıl değil yaklaşık 95 yıl sürüyor. Ya hesap hatası var ya da yalan söylüyorlar" dedi.

Özgür Özel'e 'gençler darbe yapıyor' cevabı…

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş bir diğer paylaşımında ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Gece telefon çalsın, 'darbe oluyor' desinler ama 'gençler yapıyor' dersinler; ben o darbeye teslim olurum" sözlerine cevap verdi.

Hüseyin Baş, "Yalan söylüyor. Tek dertleri gençleri eyleyip allayıp pullayıp siyasetten uzak tutmak. Nerden bildiğimi sormayın" ifadelerini kullandı.

"Bu sefer bu düzeni bozacağız"

Hüseyin Baş başka bir paylaşımında da, "Bugün AK Partilisi de CHP'lisi de partisinden memnun değil ama kurulan korku düzeninden tercihlerini değiştiremiyor. Bu sefer bu düzeni bozacağız!" notu ile bir video yayınladı.

BTP lideri videoda şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de 20 yıldır işleyen bir düzen kurulmuş. Ben bu düzene 52'ye 48 düzeni diyorum. Bu kurulu bir düzendir. Bu tesadüf olamaz. Bugün AKP'li de ekonomiden memnun değil, bugün CHP'li bile kendi partisinin yönetiminden memnun değil ama buna rağmen 52'ye 48 düzeni devam ediyorsa aslında bu bir propagandanın sonucudur.

"Yüzde 48 ile kaybetmekle yüzde 0,48 ile kaybetmek arasında hiçbir fark yok"

Yüzde 48 ile kaybetmekle yüzde 0,48 ile kaybetmek arasında hiçbir fark yok ama arada temel bir mantalite farkı var. O da şu; yüzde 48 ile kaybeden kaybetmek için seçime giriyor. Ben yüzde 0,48 ile kaybetsem bile onurumla kaybederim çünkü ben kazanmak için uğraşıyorum. Bu kazancı siyasi partim adına değil, kendi şahsi menfaatlerim adına değil, ülkem adına istiyorum çünkü ülke kötü bir yere gidiyor. Bunu düzeltmemiz, bunu dönüştürmemiz lazım."