La ilahe illallah Allah’ın nişanesidir

İmam Rıza (a.s.) buyurdu ki: “Ali bin Ebu Tâlib, Resûlullah’ın şunları buyurduğunu nakletti: Allah-u Teâlâ buyurdu: La ilahe illallah benim ismim ve nişanemdir. Kim bu ismi kalpten ihlas ile söylerse Benim kaleme girmiş olur. Kim kaleme girerse, azabımdan korunmuş olur”

<La ilahe illallah Allah’ın nişanesidir

Ebu Nasr Ahmed bin Hüseyin ez-Zabbî diyor ki:

Hüseyin bin Ahmed dedesinden, o da babasından duymuştur:

Ali bin Mûsa er-Rıza (a.s) Memun'un zamanında Nîşabur'a geldiğinde ben huzurundaydım. İmam (a.s)'ın şahsi işlerine yardım ediyordum. Bu durum imam (a.s)'ın Nîşabur'u terk edip Serhas'a gitmesine kadar devam etti. İmam (a.s) Serhas'a giderken onu yolcu ettim ve Merv'e kadar da onunla gitme niyetindeydim. Ama bir miktar yol kat ettikten sonra imam (a.s) mübarek başını tahtırevandan dışarı çıkararak buyurdular ki: "Ey Ebu Abdullah! Muvaffak olarak geriye dön. Sen üzerine düşeni yaptın ve bizi yolcu etme vazifesini yerine getirdin. Yolcu etmenin bir sınırı yoktur."

"Allah aşkına! Ceddin Mustafa, baban Ali Murtaza ve annen Fâtıma'tüz- Zehra aşkına! Bana şifa olacak bir hadis buyur da geriye döneyim" dedim.

Bunun üzerine şöyle buyurdular: "Ben ceddimin yanından ayrılmışım ve akıbetimin de ne olacağını bilmez bir haldeyken sen benden hadis mi istiyorsun?"

    Ben tekrar arz ettim ki: "Muhammed Mustafa'nın, Aliy'ül Murtaza'nın ve Fâtıma-i Zehra'nın hakkı için! Allah aşkına! Bana şifa ve afiyet bahşedecek bir hadis söyle de vatanıma geri döneyim." imam (a.s) bu ısrarı görünce şöyle buyurdu: "Babam dedemden, o da babasından, babası da kendi babasından duymuş ki; babam şöyle buyurdular: Babam Ali bin Ebu Tâlib Resûlullah'ın şunları buyurduğunu nakletti: Allah-u Teâlâ buyurdu: La ilahe illallah benim ismim ve nişanemdir. Kim bu ismi kalpten ihlas ile söylerse Benim kaleme girmiş olur. Kim kaleme girerse, azabımdan korunmuş olur."

Şeyh Saduk diyor ki: "ihlastan kasıt, la ilahe illallah kelimesinin, onu söyleyen kişiyi günah ve isyandan koruyabilmesidir."