‘İslam imandan önce gelir’

İmam Ca’fer’in kerametine şahit olan Şamlı dedi ki: “Doğru söyledin, ben şimdi Allah’a teslim oldum.” İmam Ca’fer, “Bilâkis, şimdi Allah’a iman ettin. Çünkü İslâm imandan önce gelir. İnsanlar İslâm’a dayalı olarak birbirlerine mirasçı olur ve birbirleriyle evlenirler, imana dayalı olarak da sevaba nail olurlar” dedi

<‘İslam imandan önce gelir’

TÜRK-AZ HABER / DİNİ

Hişam, "Bu hüccet kimdir?" diye sordu.

Adam, "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi)'dir" dedi.

Hişam, "Peki, Resûlullah'tan sonra kimdir?" diye sordu.

Adam, "Resûlullah'tan sonra hüccet, kitap ve sünnettir."

Hişam dedi ki: "Bugün aramızdaki ihtilâfları ortadan kaldırma hususunda kitap ve sünnetin bize bir yararı oluyor mu?" diye sordu.

Şamlı adam, "Evet" dedi.

Hişam şöyle dedi: "Öyleyse ben ve sen, niçin ihtilaf ediyoruz ve sen ne diye ta Şam'dan buralara kadar bizim seninle ihtilafa düşmemizden dolayı kalkıp geldin?" Bu soru karşısında Şamlı adam sustu.

İmam Ca'fer (aleyhisselam) Şamlı adama, "Niçin konuşmuyorsun?" diye sordu.

Şamlı adam şöyle dedi: "Eğer ihtilaf etmiyoruz desem, yalan söylemiş olurum. Kitap ve sünnet aramızdaki ihtilafları kaldırıyor desem, bu sefer bâtıl bir iddiada bulunmuş olurum. Çünkü kitap ve sünnet farklı şekillerde yorumlanabilecek mahiyettedirler. Eğer, ihtilaf ediyoruz ve her birimizin savunduğu haktır desem, o zaman kitap ve sünnetin bize bir yararı olmamış olur. Fakat bu kanıt benim lehime ve onun aleyhinedir."

İmam Ca'fer (a.s.) dedi ki: "Sor, o zaman onun ilimle dolu olduğunu anlarsın."

Şamlı adam şöyle dedi: "Ey adam! Kullar hakkında kim daha çok hayır diler, onların Rableri mi, yoksa kendileri mi?"

Hişam dedi ki: "Kulların Rableri, onların kendilerinden daha çok onlar hakkında hayır dilemektedir."

Bunun üzerine Şamlı adam şöyle dedi: "Peki, Rableri, onları birleştiren, eğri taraflarını doğrultan ve hak olan ile bâtıl olanı birbirinden ayırarak onlara anlatan birini tayin etmiş midir?"

Hişam dedi ki: "Resûlullah zamanını mı, yoksa şimdiki zamanı mı soruyorsun?"

Şamlı: "Resûlullah zamanında, Resûlullah'ın kendisiydi. Bugün kimdir?"

Hişam dedi ki: "Bugün, şurada oturup da onu görmek için kafilelerin yola çıktığı ve bize göklerin ve yerin haberlerini veren şu adamdır. O, bu yetkiyi miras olarak babasından, o dedesinden devralmıştır."

Şamlı dedi ki: "Bunu nasıl bilebilirim?"

Hişam dedi ki: "Aklına geleni ona sor."

Şamlı dedi ki: "Bütün bahanelerimin önünü kestin. Artık ona sormam gerekiyor."

İmam Ca'fer (aleyhisselâm) dedi ki: "Ey Şamlı! Sana yolculuğunun nasıl geçtiğini ve hangi yolu izlediğini haber vereyim mi? Şöyle şöyle değil miydi?"

Şamlı döndü ve "Doğru söyledin, ben şimdi Allah'a teslim oldum" dedi.

İmam Ca'fer (aleyhisselâm), "Bilâkis, şimdi Allah'a iman ettin. Çünkü İslâm imandan önce gelir. İnsanlar İslâm'a dayalı olarak birbirlerine mirasçı olur ve birbirleriyle evlenirler, imana dayalı olarak da sevaba nail olurlar" dedi.

Şamlı dedi ki: "Doğru söyledin. Ben şimdi Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna ve senin de vasilerden bir vasi olduğuna tanıklık ediyorum."

Sonra, İmam Ca'fer, Humran'a döndü ve şöyle dedi: "Sen, sözlerini hadislerin izinde sürdürüyorsun ve gerçeği buluyorsun."

Hişam b. Sâlim'e döndü ve şöyle dedi: "Sen de hadisin peşindesin. Fakat onu tanımıyorsun."

(devam edecek...)