ASHAB’DAN HZ. ALİ’NİN HİLAFETİNİ SAVUNANLAR.....

          Prof.Dr.Haydar Baş,"İMAM ALİ" eserinde, O'nun Hilafetini  savunanları şöyle anlatıyor:İbn Hacer Askalani ve Belazuri kendi tarih kitaplarında Mu­mammed Havend Şah‘Ravzatu’s Sefa’da,İbn Abdubirr, ‘İstiab’da şöyle diyor: “Sa’d b. Ubade, Hazrec Kabilesi Kureyş’ten bir taife ve saha­benin büyüklerinden 18 kişi Ebu Bekir’e biat etmedi.

ASHAB’DAN HZ. ALİ’NİN HİLAFETİNİ SAVUNANLAR.....
Mimar Gökhan Demir

ASHAB’DAN HZ. ALİ’NİN HİLAFETİNİ SAVUNANLAR.....

  Onlar Ali b.Ebi Tâlib’in taraftarları idi. 18 kişi şunlardır: 1-Selman-ı Farisi,2-Ebu-Zer Gifari,3-Mikdad bin Esved,4-Ammar b.Yâsir,5-Halid b.Said b.As  6-Bureyde Eslemi,7-Ubey b.Ka’b,8-Huzeyme b.Sabit,9-Ebu Heysem b.Teyhan,10-Sehl b.Huneyf,11-Osman b. Huneyf,12-Ebu Eyyûb El-Ensari,13-Câbir b.Abdullah El-Ensari,14-Huzeyfe bin Yeman,15-Sa’d b.Ubade 16-Kays b.Sa’d,17-Abdullah b.Abbas,18-Zeyd b.Erkam.Tarih-i Yâkubi adlı eserde şöyle yazıyor: “Muhacir ve Ensar’dan bir grup Ebu Bekir’e biat etmeyerek,Hz.Ali’ye meylettiler. Onlar,Abbas b. Abdulmuttalib, Fazl.b.Abbas Zübeyr b.Avam,Halid b.Said,Mikdad b.Ömer,Selmanı Farısi,Ebu Zer Gifari,Ammar b.Yâsir, Bera b.Azib ve Kab’dan ibarettirler.

    ’Sahabe’den Hz.Ali’nin yanında yer alan seçkin zümre Resulullah’ın mescidinde toplandıklarında Huzeyme b.Sabit söz aldı ve şöyle dedi:“Ey insanlar! Bilmez misiniz? Resulüllah(s.a.v.)bir konuyla ilgi­li olarak benim tek başıma yaptığım şahitliği kabul ederdi. Ve ikinci bir kişinin daha bu konu hakkında şahitlik etmesini istemezdi.” “Evet” dediler. Bunun üzerine şöyle dedi: “Ozaman şahitlik ederim ki, ben Resulüllah’ın şöyle dediğini duydum;‘Benim Ehl-i Beyt’im hak ile bâtılı birbirinden ayırır. Onlar uyulan imamlardır. Ben bildiğimi size dedim. Elçiye düşen apaçık uyarıdan başka bir şey değildir.’

  A.b.Yâsir ise şöyle dedi: “Ey Kureyş topluluğu! Şayet biliyorsanız ne âlâ!Eğer bilmi­yorsanız bilin ki, Peygamberinizin Ehl-i Beyt’i O’na daha yakın­dır. O’nun mirasçısı olmaya daha uygundur. Dinî hususları daha iyi ayakta tutabilirler.Onlar müminler için daha güvencelidirler. Peygamberin getirmiş olduğu dini en iyi korurlar.Ümmet için hayırlısını isterler. Arkadaşınıza söyleyin, ipiniz iyice kördü­ğüm olmadan, işlerinizde zayıflık baş göstermeden, aranızda ayrılıklar çıkmadan ve başınızdaki fitne iyice büyümeden hakkı sa­hibine iade etsin.”

 Sehl b.Huneyf şunları söyledi: “Ey Kureyş! Ben şahidim Resulüllah Şûra’da (Resulün Mescidi’ni kastediyor) durdu ve Hz.Ali’nin elinden tutarak şöyle dedi:Ey insanlar!Bu Ali,Benden sonra sizin imamınızdır.Ben ya­şarken de Benden sonra da Benim vasimdir.Borcumu ödeyen,söz­lerimi yerine getirendir Havuzumun başında ilk önce Benimle mu­safaha yapacak olan da O’dur.Ne mutlu O’na uyanlara ve yardım edenlere! Yazıklar olsun ona karşı çıkıp,onu yalnız bırakanlara.’Ebu’l-Heysem b.Teyhan şöyle dedi:’Ben şahidim. Resulüllah,Gadr-i Hum günü Hz.Ali’yi ayağa kaldırdı.Ve insanlara gösterdi.Ensar dedi ki,‘Resulüllah O’nu halife olarak tayin etmek için ayağa kaldırdı.’Bazıları şöyle dedi:‘Resulüllah kendisini mevlâ edinenlerin O’nu da mevlâ edinmesi için O’nu ayağa kaldırdı.’Bu konuyla ilgili çok tartışma çıktı.Son­ra aramızdan bir adamı Resulüllah’a gönderdik.Bunun ne anla­ma geldiğini sorduk.Buyurdu ki,‘O,Benden sonra mü’minlerin velisi  ve insanlar içinde ümmetimin hayrını en fazla düşünen kimsedir.’Ben bizzat yaşadığım olaya şahitlik ederim.Dileyen inansın,dileyen inkar etsin.Şüphesiz hak ile bâtılın ayrılacağı hü­küm günü vakit olarak belirlenmiştir.”Ebuzer Gifari, Eyyub El-Ensari,Utbe b.Ebu Leheb,Nu’man b. Aclan,Selman-ı Farisi gibi sahabeler de kalkıp konuştu ve Hz. Ali’nin hilafette hak sahibi olduğunu beyan ettiler.Böyle büyük sahabelerin,bu kadar açık kanıtlar öne sürmesi üze­rine,Müslümanlar artık Hz.Ali’ye meyletmeye başladı.(Tarih-i Ebi’l-Feda c.1,s.156/ElHisal,ŞeyhSâduks.432/El-İhticac,Taberi,c.1,s.186)

    Ebu Bekir’in Sakifede tamamen oldu bittiyle halife seçildiği nettir.Ömer,Taberi,Buhari ve İbn Hişam’da beyan edildiğine göre bu konuda şunları söylüyor:“Allah’a yemin olsunki,biz,Ebu Bekir’e biat olayında karşılaştığımız zorluk gibi bir zorlukla karşılaşmadık.Onlardan biat almadan toplantıyı terk edecek olsaydık, bizden sonra birine biat etmelerinden korkmuştuk.O zaman ya razı olmadığımız birine biat edecektik,ya da ona karşı çıkacaktık ve fesat baş gösterecek­ti.”(Buhari,Kitabu’l Muharıbin c.6,Hadis: 6442 /Siret-ü İbn Hişam c.4,s.308/Tarih-i Taberi c.2,s.447)

    Hz.Ali cenaze merasimi, Sakife topluluğu ise hilafet seçimi ile meşgul iken,Ebu Süfyan Hz.Ali’nin evine gitti ve şöyle dedi:“Elini uzat ki,ben Sana biat edeyim ve Senin elini Mü’minlerin halifesi sıfatıyla sıkayım.Eğer ben Sana biat edersem Abdumenaf -oğulları’ndan hiç kimse Sana muhalefet etmeyecektir.Eğer onlar Sana biat ederse,Kureyş’ten hiç kimse Sana muhalefet olmayacaktır.Sonuçta Araplar Senin halifeliğini kabul edeceklerdir.”Hz.Ali Ebu Süfyan’ın niyetini bildiğinden bu sözlere hiç itibar etmedi.Ona şöyle dedi:“Ben şimdi Hz.Peygamberin ce­nazesi ile meşgulüm.”(Şeyh Müfid,El-İrşad s.135)

   Siretu’l-Eimmeti’l-İsna’da rivayet ettiklerine göre, Emir’ül-mü’minin (a.s.),Ebu Süfyan b.Harb’i itti ve ona şu karşılığı verdi: “Allah’a yemin ederim ki, senin tek amacın fitne çıkarmaktır. Sen, İslam için yeterince kötülük temin ettin. Senin yardımına ihtiyacı­mız yoktur.” Ebu Süfyan’ın teklifi ile aynı zamanda (ya da daha önce) Hz.Abbas da yeğeni Ali’ye biat etmek istemiş,fakat imam onu da red­detmişti. “Sakife haberi, Hz.Peygamber’in evine ulaştı.Haşimoğulları ile samimi bazı sahabeler Peygamber’in evindeydiler. Resulüllah’ın mübarek naaşının başında toplanmış­lardı.Peygamberin amcası Abbas,Ali’ye şöyle dedi: ‘Ey kardeşimin oğlu,uzat elini Sana biat edeyim. İnsanlar Pey­gamberin amcası,Peygamberin amcasının oğluna biat etti diyecek­ler.Ve Sana kimse karşı çıkamaz’Hz.Ali‘Benden başka bu görevi isteyecek çıkar mı’diye sordu.Abbas‘Yakında göreceksin’dedi. Kuşkusuz Hz.Ali de o sırada olup bitenleri biliyordu.Abbas’a şu net cevabı verdi:‘Ben bu görevin kapalı kapılar ardında Bana verilmesini iste­mem.”Çok geçmeden tekbir nidaları yükseldi. Hz. Ali bunun ne oldu­ğunu sorunca Abbas şöyle dedi: Sana bazılarının senden önce biat almak istediklerini söy­lemedim mi? Ben sana biat için elini uzatmanı teklif etmedim mi? Sen kabul etmedin, şimdi başkaları senden önce davrandı.”Hz. Ali, Sakife’de toplananların bu davranışını açık bir dille de eleştirmiştir. “Sen henüz gençsin ve hilafet için yeterli tecrübeye sahip değil­sin” diyerek Ebu Bekir’i savunan Ebu Ubeyde’ye şu cevabı ver­miştir: “Allah’tan korkun ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İslamî yöneti­cilik makamını O’nun evinden alıp, kendi evinize taşımayın. Ve bu makamı ehlinden gasp etmeyin. Ey Muhacirler! And olsun Allah’a ki, biz Peygamber Ehl-i Beyt’i bu makama daha layığız.Allah’ın Kitabı’nın her detayına vâkıf,Allah’ın dininde derin ilme sahip,Peygamber sünnetine âlim ve Müslümanların işlerini çözmeye kâdir olan bizden başkası mıdır?And olsun Allah’a ki,bu makam bize aittir.Nefsinize uymayın.Yoksa haktan uzaklaşırsınız.” (Nehcü’l-Belağa Şerhi,İbn Ebi’l-Hadid c.6,s.11-13)