Paylaş:

Obezite, vücut kitle indeksinin (VKİ) 30'dan fazla olması durumudur. Obezite, birçok kronik hastalığa yol açabilen ve yaşam kalitesini düşüren ciddi bir sağlık sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), obeziteyi 21. yüzyılın en büyük halk sağlığı tehdidi olarak tanımlamaktadır.
2022 yılında yayınlanan Dünya Obezite Atlası, dünya genelinde 1 milyardan fazla kişinin obeziteyle yaşadığını, 1990-2022 arasında çocuk ve ergenlerde obezitenin görülme oranının 4 kat arttığını, yetişkinlerde ise iki kattan fazla arttığını ortaya koymuştur. Atlas, 2030 yılına gelindiğinde dünyada obezite oranının %20'ye, şiddetli obezite oranının ise %10'a ulaşacağını öngörmektedir.

10 kişiden 7'si obez olacak

Peki, 2100 yılına gelindiğinde dünyada obezite seviyesi nasıl olacak? Bu sorunun kesin bir cevabı yok, ancak bazı araştırmacılar, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, 2100 yılında dünya nüfusunun %70'inin obez olacağını tahmin etmektedir. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük bir yük oluşturacaktır. Obezite, sağlık harcamalarını, işgücü kayıplarını, engellilik riskini ve erken ölüm oranlarını artıracaktır. Ayrıca, obezite, küresel ısınma, gıda güvenliği, su kıtlığı ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi çevresel sorunları da tetikleyecektir.

Çok boyutlu bir sorun

Obezite, çok boyutlu ve karmaşık bir sorun. Obeziteye neden olan faktörler arasında genetik, metabolik, hormonal, psikolojik, sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel etmenler bulunmakta. Obeziteyle mücadele etmek için, bu faktörleri dikkate alan bütüncül ve çok sektörlü bir yaklaşım gerekmektedir. Uzmanlar obeziteyi önlemek ve kontrol etmek için, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteyi teşvik eden, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıran, sağlıklı gıda üretimini ve tüketimini destekleyen, sağlıksız gıda ve içeceklerin reklamını ve vergisini kısıtlayan, okul, işyeri ve toplum ortamlarını sağlıklı yaşam tarzlarına uygun hale getiren politikaların uygulanmasını öneriyor. Obezite, sadece bireylerin değil, tüm toplumların sorumluluğu. Bilim insanları obeziteye karşı birlikte harekete geçerek, gelecek nesillere daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya bırakılabileceğine dikkati çekiyor.