Acil ihtiyaç yargı bağımsızlığı.....

Uluslararası Af Örgütü'nün her yıl hazırladığı yıllık raporu yayımlandı. 149 ülkeyi kapsayan raporda öne çıkan konu, pandemi sırasında insan hakları ihlalllerinin dünya genelinde arttığı yönünde oldu. Raporun Türkiye bölümünde ise ifade özgürlüğü, adil yargılanma, muhalefete ve sivil topluma dönük baskılar gibi çeşitli başlıklar yer buldu.

<Acil ihtiyaç yargı bağımsızlığı.....

YENİ MESAJ 

Uluslararası Af Örgütü'nün tüm dünyada insan hakları durumunu değerlendiren 2020 yılı raporu yayınlandı. Covid-19 pandemisi sırasında insan hakları ihlallerinin dünya genelinde arttığına dikkat çeken Af Örgütü Türkiye'de en acil ihtiyacın yargı bağımsızlığı olduğunu açıkladı. Raporun Türkiye bölümünde "Yargı gücü, adil yargılanma güvencelerini ve hukuki usulleri hiçe saydı ve aşırı geniş tanımlanmış terörle mücadele yasalarını, uluslararası insan hakları hukuku gereğince koruma altında olan fiilleri cezalandırmak için kullanmayı sürdürdü" denildi.

Bazı yargı mensupları ve hukukçuların "mesleki görevlerini meşru biçimde yerine getirdikleri için" yaptırımlara maruz kaldığını ifade eden raporda "Gazeteciler, siyasetçiler, aktivistler, sosyal medya kullanıcıları ve insan hakları savunucularının da aralarında bulunduğu kişilere yönelik gerçek veya varsayılan muhalefetleri nedeniyle yargı tacizi devam etti" ifadelerine yer verildi.

Uluslararası Af Örgütü yıllık raporunun Türkiye bölümünde; pandemi sürecinde ifade özgürlüğü, adil yargılanma, muhalefete ve sivil topluma dönük baskılar, cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık, mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin hakları, işkence ve kötü muamele gibi çeşitli başlıklar yer buldu. Raporda Türkiye'de öne çıkan davalara yer verilerek Osman Kavala'nın AİHM kararına rağmen cezaevinde tutulmaya devam edilmesine dikkat çekildi.

Yerel yönetimlere baskı

Af Örgütü raporunda hükümetin "muhalefeti bastırmak için" yerel yönetimlerin faaliyetlerini kısıtlamaya çalıştığı belirtildi. Hükümetin Covid-19 krizini kullanarak Nisan ayında muhalefet partilerinin yönetimindeki birçok belediyenin bağış kampanyalarını yasakladığı, İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının pandemiyle mücadele kapsamında bağış toplamasına ilişkin soruşturma başlattığı kaydedildi. Sağlık Bakanlığı'nın Mart ve Ekim aylarında pandemi nedeniyle sağlık çalışanlarının istifa etmesini yasaklamasına dikkat çekildi.

İnternet özgürlüğüne engel

2020 yılında ayrıca Türkiye'de yeni sosyal medya yasası gereğince yasal bir temsilci atama zorunluluğuna uymadıkları gerekçesiyle Facebook, Twitter ve Instagram'a 40 milyon TL para cezası kesildiği hatırlatıldı. Yasa ve cezalar Türkiye'de internet özgürlüğü önünde yeni engeller olarak yorumlandı.

Baroların yapısı değiştirildi

Temmuz 2020'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen ve baroların yapısını değiştiren yasa da Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda yer buldu. "Yeni yasa, baroların yetkilerini ve bağımsızlığını zayıflatıyor" diyen Af Örgütü raporunda şu ifadelere yer verildi: "Terörle bağlantılı suçlardan yargılanan müvekkillerini temsil eden avukatlara yönelik ceza soruşturmaları sürdü. Eylül ayında polis, 47 avukatı yalnızca mesleki faaliyetleri nedeniyle 'terör örgütü üyeliği' şüphesi ile gözaltına aldı. En az 15 avukat tutuklu yargılandı. Yargıtay, terörle bağlantılı mevzuat kapsamında yargılanan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi 14 avukata verilen hapis cezalarını onadı."

İfade özgürlüğü kısıtlandı

Raporda pandemide ifade özgürlüğünün de kısıtlandığına dikkat çekildi. "Yalan haberler", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" veya "halk arasında korku ve panik yaratmak" suçlarıyla mücadele kisvesi altında internette Covid-19 ile ilgili tartışmalar yapan kişilere karşı ceza kanununun kullanıldığı belirtildi. İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre sadece 11 Mart ile 21 Mayıs arasında 1105 sosyal medya kullanıcısı "Covid-19'la ilgili provokatif paylaşımlar yapmak" da dahil çeşitli biçimlerde "terör örgütü propagandası" yapmakla suçlandı ve 510 kişinin sorgulanmak üzere gözaltına alındı. Türk Tabipler Birliği hükümetin salgın yönetimine yönelik eleştirileri üzerine TTB Başkanı Cumhurbaşkanı tarafından "terörist" olmakla suçlandı.

Muhalefete yönelik soruşturmalar

Af Örgütü raporunda muhalefet partisi mensuplarına yönelik "istismarcı soruşturmalar ve yargılamaların devam ettiği" belirtildi. Haziran ayında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen 9 yıl 8 aylık hapis cezasının onandığına dikkat çekildi.