Zuhûr vaktini belirtmek

Ehl-i Beyt İmamları birçok hadiste İmam MEHDÎ’nin zuhûr vaktinin belirtilemeyeceğini ve bunu ancak Allah’ın bileceğini, ansızın Allah’ın emriyle vukû bulacağını ve zuhûr için bir vakit belirten kimselerin yalancı olduğunu açıklamışlardır

<Zuhûr vaktini belirtmek

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Ehl-i beyt bağlılarının akidesine göre, İmam Mehdî'nin (aleyhi's-selâm) Dördüncü Nâib'i Ali b. Muhammed-i Semurî'nin vefatından sonra, Gaybet-i Kübra devri başladı ve bugüne kadar da devam ediyor. İmam Mehdî (aleyhi's-selâm) Allah Teâlâ'nın emriyle kıyam ve zuhûr edecektir.

Ehl-i Beyt İmamları birçok hadiste İmam MEHDÎ'nin zuhûr vaktinin belirtilemeyeceğini ve bunu ancak Allah'ın bileceğini, ansızın Allah'ın emriyle vukû bulacağını ve zuhûr için bir vakit belirten kimselerin yalancı olduğunu açıklamışlardır.

Nitekim Fuzeyl, İmam Bâkır'dan (aleyhi's-selâm), "Acaba bu iş için bir zaman belirtilecek mi?" diye sorunca İmam üç defa şöyle buyurdu: "Vakit belirtenler yalancıdırlar." 

İshak b. Yâkub, Muhammed b. Osman el-Amrî vasıtasıyla İmam Mehdî'ye (aleyhi's-selâm) bir mektup yazarak birkaç soru sordu. İmam (aleyhi's-selâm) soruları cevaplandırırken zuhûr vakti hakkında buyurdu ki: "Zuhûr vakti Allah'ın emrine bağlıdır; zaman tayin edenler yalancıdırlar." 

Zaman belirtmekten maksat, zuhûr vaktinin dakik olarak belirtilmesidir ve bu gibi şeylerin vaktini belirtmeyi İmamlar (aleyhi's- selâm) asla câiz görmemiş, Allah'ın sırlarından saymışlardır. Ama birtakım alâmetler de belirtilmiştir ki, onlar vukû bulursa, zuhûr vaktinin yakın olduğu anlamına gelir.

ZUHÛR ALÂMETLERİ

Zuhûrdan önceki hadiseler ve zuhûr alâmetleri hakkında çok çeşitli rivâyetler vardır. Bu hadislerden bazıları toplumların, özellikle İslamî toplumların durumunu açıklar, bazıları zuhûra yakın bir dönemde meydana gelecek olayları, bazıları da şaşırtıcı şeylerin meydana gelişini anlatır.

Zuhûr öncesi durumu bildiren hadisler:

Bütün dünyada ve İslam toplumlarında zulüm, kötülük, fesat, günah ve dinsizliğin yayılması: İslam önderleri, İmam Mehdî'nin (aleyhi's-selâm) mübarek kıyamlarını müjdeledikleri birçok hadiste, O'nun, dünya zulüm ve kötülükle dolduktan sonra zuhûr edeceğini vurgulamışlardır.

Hadislerin bir kısmında da Hz. Mehdî'nin (aleyhi's-selâm) kıyamından önce, Müslüman toplumlarda bile sapıklık, sefahat, çeşitli günah ve kötülüklerin yaygınlaşacağını ha¬tırlatmış ve şunlara işaret etmişlerdir:

Açıkça sarhoş edici maddeler alınıp satılacak, şarap içilecek; faiz yemek, zina ve diğer kötü işler yaygın bir şekilde yapılacak; katı kalplilik, sahtekârlık, nifak, rüşvet yemek, riya etmek, bidat, gıybet ve dedikodu çoğalacak; iffetsizlik, hayâsızlık, zulüm, haksızlık umumileşecek; hicapsız kadınlar çekici elbiselerle ortalıkta dolaşacak…

Elbise ve makyajda kadınlar erkeklere, erkekler de kadınlara benzeyecekler; iyiliği emredip, kötülükten alıkoymak terk edilecek ve mü'minler hakir, âciz ve mahzun olup, günah ve kötülükleri engelleme kudretine sahip olmayacaklar.

İmansızlık, sapıklık, dinsizlik yaygınlaşacak; İslam ve Kur'an'a amel edilmeyecek; evlatlar baba ve annelerine eziyet edecek, saygı göstermeyecek, küçükler büyüklerine saygı göstermeyecek, büyükler küçüklere acımayacak ve akrabalık bağları gözetilmeyecek; humus ve zekât ödenmeyecek ya da gerekli yerlere harcanmayacak…

Yabancılar, kâfirler ve sapıklar Müslümanlara baskın olacak ve Müslümanlar kendini kaybederek bütün işlerde, giyimlerinde, konuşmalarında hareketlerinde onları taklit edecek ve onları izleyecekler…

İlâhî hüküm ve ölçüler göz ardı edilecek. Ve İmamlarımızın çeşitli hadislerinde zikredilen diğer birçok facialar vukû bulacaktır. 

Zuhûrdan önceki olaylar:

Sufyanî'nin ortaya çıkışı ve yerin yarılarak Sufyanî'nin ordusunu içine alması:

Ehl-i Beyt İmamlarının (aleyhumu's-selâm) önemle vurgulayıp açıkça beyan ettikleri alâmetlerden birisi de Sufyanî'nin çıkışıdır.

Sufyanî, bazı rivâyetler gereğince Emevîler'den, Yezid b. Muaviye b. Ebu Sufyan'ın neslindendir ve halkın en kötüsüdür. Adı Osman b. Anbese'dir.

Ehl-i Beyt ve Ehl-i Beyt dostlarına karşı özel bir düşmanlığı vardır; kızıl suratlı, mavi gözlü, çirkin yüzlü, zalim ve hıyanetkârdır. (Dimeşk, Filistin, Ürdün, Hamas ve Kanserin'i içine alan eski) Şam'da kıyam edecek, kısa bir süre bu beş şehri tasarrufu altına alacak; büyük bir orduyla Irak'ta Kûfe üzerine hareket edecek, Irak şehirlerinden özellikle Necef ve Kûfe'de büyük cinayetler işleyecek ve diğer bir orduyu da Arabistan'da Medine'ye gönderecektir.

Sufyanî'nin ordusu Medine'de nice cinayetler işleyip şehri yağma ettikten sonra Mekke'ye doğru hareket edecek, Medine ve Mekke arasında Allah'ın emriyle yer yarılacak ve onlar yerin dibine gömülecek; işte o zaman Hz. Mehdî (aleyhi's-selâm), birtakım olaylardan sonra Mekke'den Medine'ye ve Medine'den Irak'a ve Kûfe'ye gelecek ve Sufyanî Irak'tan Şam'a kaçacak.

İmam Mehdî (aleyhi's-selâm), onu takip etmesi için bir ordu gönderecek ve nihayet onu Beytu'l-Mukaddes'te helak edip başını vücudundan ayıracaklar." (Prof. Dr. Haydar Baş Hasan el-Askeri ve İmam Mehdi eserinden)