ZAFER BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN

  SSCB yönetimi Azerbaycan ve ermenistan’ın sınırlarının değişmesinin mümkün olmadığını duyurdu. ermeniler, karara tepki göstererek Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’dan ayrılması için faaliyetlerini arttırdılar. Bir süre Dağlık Karabağ’ın yönetimini üzerine alan Sovyetler Birliği Yüksek Meclisi, 28 Kasım 1989’da bölgenin özerkliğine son vererek Dağlık Karabağ’ın doğrudan Azerbaycan’a bağlanmasını kararı aldı.

ZAFER BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN
Mimar Gökhan Demir

ZAFER BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN

  ermenistan ise 1 Aralık 1989’da Karabağ’ı tek taraflı olarak kendisine birleştirme kararı aldı. İşgal 1991’de başladı. ermenistan, bu kararlar üzerine Dağlık Karabağ’ın başkenti Hankendi'de Azerbaycanlılara saldırılarını artırdı. Rusya’nın da desteğini alan ve Azerbaycan’ın hazırlıksız olmasını fırsat bilen ermenistan, Dağlık Karabağ ve çevresine yönelik işgal sürecini başlattı. ermeniler, Azerbaycan’ın 1991’de bağımsızlığını ilan etmesinin hemen ardından "Dağlık Karabağ Cumhuriyetini" ilan etti. Bölgede çatışmalar artarken, ermeniler günler süren saldırılar sonucunda Dağlık Karabağ’ın merkezi Hankendi’ni 28 Aralık 1991’de işgal etti.

  (Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un istifa etmesinin ardından Sovyetler Birliği'ni teşkil eden cumhuriyetlerin bağımsızlığını kazanmalarıyla 26 Aralık 1991'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağıldığı olaydır.)  Hocalı’da Ruslarla beraber katliam ve işgal

Sonrasında ise hala Türk dünyasının kalbinde tazeliğini koruyan, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Hocalı şehrindeki katliam ve işgal gerçekleşti.

   Aylar süren saldırılarını 25 Şubat 1992'de yoğunlaştıran ermeniler, gece, Sovyet Rus ordusunun o zaman Hankendi'de bulunan 366. motorize alayının da yardımıyla üç koldan saldırdı. Sadece işgalle yetinmeyen ermeniler, sivilleri toplu şekilde katlederek ve esirlere acımasızsa işkence yaparak 20'nci yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza attı. Saldırıda 63’ü çocuk, 106’sı kadın olmak üzere 613 kişi öldürüldü. 7 Mayıs 1992’de İran’da Azerbaycan ve ermenistan Devlet Başkanları sorunun çözümü için anlaşma imzalamış, ancak bir gün sonra ermeniler 8 Mayıs 1992’de bölgedeki en stratejik noktalardan biri olan Şuşa’yı işgal etti.

  Azerbaycan’ın merhum lideri Haydar Aliyev tarafından ‘anıtlar şehri’ olarak adlandırılan Şuşa’da 200 Azerbaycan Türkü şehit olurken, 150’si de yaralandı. İşgal edilen Laçın stratejik öneme sahip Doğal zenginliklerin ve maden suyu kaynaklarının bolca bulunduğu Laçın ise 18 Mayıs 1992’de ermeni güçler tarafından işgal edildi.

   Dağlık Karabağ’ı ermenistan’a bağlayan yol üzerinde olması sebebiyle stratejik öneme sahip olan Laçın’da hava saldırıları ve çatışmalar sonucunda çok sayıda ev yıkıldı, şehir yağmalandı, köyler yok edildi. 264 kişi şehit oldu. 2 Ekim 1992’de Hocavend’i işgal eden ermenistan güçleri, 13’ü kadın 13’ü çocuk olmak üzere 145 Azerbaycan Türkünü şehit etti. Hocavend'de işgal ile birlikte bin 723 ev yıkıldı. Şifalı maden suyu kaynaklarıyla bilinen Kelbecer, 2 Nisan 1993’de ermeni güçleri tarafından işgal edildi. İşgal esnasında 511 Azerbaycan Türkü şehit edildi. ermeni güçlerin 7 Temmuz 1993’te işgal ettiği Ağdere, Dağlık Karabağ’ın en önemli tarım merkezlerinden biriydi. Ağdam’da 6 bine yakın şehit 23 Temmuz 1993’te ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgale başladığı Ağdam’da farklı şehirlerden gelerek şehri savunan 5 bin 897 Azerbaycan Türkü şehit oldu.

  Bakü’yü 1918’de ermeni çeteleri ve Bolşevik birliklerinden kurtaran Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa, Ağdam’a gelmiş burada Azerbaycan bayrağını göndere çekerek, Şuşa şehrine geçmişti. Cebrayıl ise 23 Ağustos 1993 tarihinde ermeni güçlerince işgal edildi. 362 Azerbaycan Türkünün şehit olduğu şehir, zengin yer altı kaynaklarına sahip önemli bir bölge olarak biliniyor. Toplam 20 bin civarında şehit ermenistan’ın Karabağ’ı işgali sırasında toplamda 20 bin civarında Azerbaycan Türkü şehit olurken, 100 binden fazla kişi yaralandı.  Sivillere yönelik de yapılan saldırılar neticesinde günümüze kadar toplam mülteci ve göçmen sayısı da 1,5 milyon kişiyi aştı.

    Bölgedeki sivil halkın kullandığı altyapı ve kurumlara yönelik tahribatlar neticesinde ise 7 bin devlet dairesi, 750 okul, 680 tıp merkezi ve 1 milyondan hektardan fazla tarım bölgesi zarar gördü.

İşgalin maliyeti 320 milyar dolar ermenistan ordusu, Azerbaycan Türklerine ait tarihi coğrafyada yer alan kültürel varlıklara da zarar verirken, toplam 950 kütüphane, 44 mabet ve 9 mescit tahrip edildi.

Uluslararası hukuku da hiçe sayarak işgalini sürdüren ermenistan’ın bölgede yarattığı maddi kaybın ise toplamda 320 milyar doları aştığı tahmin ediliyor.

  Sıkıntılı bu süreçte rahmetli Haydar Aliyev yaptığı stratejik petrol anlaşmaları ile ülkeye nakit para girmesini sağladı. Türkiye ile Askeri anlaşmalar yapılarak teşekküllü ordu için temel atıldı ve askerler yetiştirildi. Orduya çok yatırımlar yapıldı. İlham Aliyev cenapları da orduyu çok güçlendirerek bugünkü güçlü ordu seviyesine getirdi.

   Azerbaycan’ı Birleşmiş milletler 30 yıl boyunca oyaladı. Ne hikmetse bir türlü ermenileri durduramadılar ermeni kudurdukça kudurdu. (Tabii it iti ısırmaz adamlar rahat) Azerbaycan hep kendine yakışan tavrı gösterdi. Siviller ölmesin adam gibi topraklarımızdan çıkın dedi. Ama adam yok ki karşımızda ermeni kim adam olmak kim. (Yeri gelmişken ermeni kendi tarihine baksın piyon onun, bunun maşası olmaktan başka, menfaattarı için kadınlarını pazarlamaktan başka bir şey göremezler. İnsanlığın yüz karası bunlar diyeceğimde insanlık bizden hesap sorar diye korkuyorum bunlar esfeli safilin dir.)

  İlham Aliyev cenapları sabrettikçe bunlar kudurdu ve Azerbaycan’ın sivil bölgelerine roketlerle saldırdılar. Bu olay artık bardağı taşıran son damla oldu. Başkomutan İlham Aliyev cenaplarının emri ile 27 Eylülde Azerbaycan topraklarına saldıran ermenilere karşı hücum harekâtı başladı.

  Kalleş ermeniler yine Azerbaycan’ın sivil yerleşim bölgelerine roketler atarak sivil halkı katlettiler. Sayın İlham Aliyev ve Azerbaycan devleti hem savaş alanında, hem bürokraside hem sosyal sahada müthiş bir mücadele verdi. 30 yıldır Azerbaycan’ı oyalayan bu haksız işgale sesini çıkarmayan tarihi katliamlarla dolu fransa’nın Savaş sürecinde dili açılı verdi. Tarafsız olması gereken Minsk gurubu üyeleri işgalci ermenilerin tarafını tutmaya başladı.

 Azerbaycan sadece kendi toprağını işgalden kurtarmaya çalışıyordu. fransa gibi işgalci ve katliamcı ülkelerin havlamaları beyhude oldu.  Azerbaycanlın şanlı ordusu 44 gün içinde vatan topraklarını işgalden kurtardı. Ben şahsen bu süreçte bir Oğuz Türkü olarak Sayın İlham Aliyev ile Azerbaycan’ın şanlı ordusuyla ve Azerbaycan halkı ile gurur duydum bize bu şerefli gururu yaşatanlara aşk olsun.

 

  Yıllardır sabreden Oğuzun şanlı soyundan olan Azerbaycan Türkleri sabrın sonunun selamet olduğunu hem kendileri gördü, hem de dünyaya gösterdi. Azerbaycanımızın ve tüm Türk dünyasının 8 Noyabr Zafer bayramı tebrik ederim.

  Bugün Qarabağın işgalden kurtuluş yıl dönümüdür. Bu uğurda şehit olan gardaşlarımızı rahmetle anıyoruz ruhları şad olsun. İşgalden topraklarımızın azad edilmesinde emeği geçen başta Prezidentimiz İlham Aliyev cenabları olmakla ordumuzu, gazilerimizi ve tüm hakkı geçenleri bir daha yürekten selamlıyoruz. Şehitlerimize bir daha yüce Allah'tan rahmet, ailelerine sabrı cemil dilerim.