‘Yiğit, seni ümitsiz bırakmaz’.....

İmam Hüseyin (a.s) buyurdu ki: “Şu üç kimsenin dışında hiç kimseye ağız açmayın: Dindar, yiğit ve soylu. Dindar, dinini koruman için ihtiyacını karşılar. Yiğit seni ümitsiz etmeyi yiğitliğine sığdırmaz. Soylu ise, haysiyetini korumak için seni eli boş çevirmez”

<‘Yiğit, seni ümitsiz bırakmaz’.....

Abdullah b. Kays şöyle diyor: Sıffin savaşında Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s)'ın ordusunda idim. Muaviye'nin ordusunun komutanlarından biri olan Ebu Eyyub-i A'ver, Fırat şeriasını (su yolunu) ele geçirip Hz. Ali (a.s)'ın ordusunun suya ulaş masına mani oluyordu. Hz. Ali (a.s)'ın ashabı kendisine, susuzluktan şikayet ettiklerinde, İmam (a.s) atlılardan bir grup kimseyi, şeriayı kurtarmak için gönderdi. Ama onlar bir şey elde etmeden geri döndüler. İmam (a.s) bu durumdan çok rahatsız oldu.

İmam Hüseyin (a.s) şöyle arz etti: "Babacığım! Müsaade edin ben gideyim."

Hz. Ali (a.s) cevabında, "Git oğlum!" diye buyurdu.

İmam Hüseyin (a.s) bir grup askerle birlikte şeriaya doğru hareket etti ve düşman ordusunu yenilgiye uğratarak şeriayı ele geçirdi ve onun kenarında çadır kurdu. Daha sonra değerli babasının yanına giderek şerianın kurtarılmış olduğunu İmam (a.s)'a bildirdi.

Hz. Ali (a.s) bu sözü duyunca ağladı.

Ashab, "Ya Emire'l- Mü'minin! Ağlamana sebep olan şey nedir? Bu, Hüseyin'in bereketiyle bize nasip olan ilk zaferdir" dediler.

İmam (a.s) onların cevabında şöyle buyurdu: "Hüseyin'in yakın bir zamanda Kerbela çölünde susuz olarak öldürüleceğini hatırladım, onun atı kaçarak şöyle feryat edecektir: Ez-zeliyme, ez-zeliyme li ümmetin katelet ibne binti nebiyyiha/Peygamberlerinin kızının oğlunu öldüren ümmete yazıklar olsun, yazıklar olsun!" (Bihar, c.44, s.266).

Ensardan birisi İmam Hüseyin (a.s)'a ihtiyacını karşılaması için ricada bulunmak istediğinde, İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Ey Ensari kardeş, yüzünün suyunu dökme, isteğini bir kâğıda yaz, ben Allah'ın izniyle seni sevindirecek bir şey yaparım."

Ensari şöyle yazdı: "Ya Eba Abdullah, filan adamın benden beş yüz dinar alacağı vardır, beni sıkıştırıyor; durumum düzelinceye kadar bana mühlet vermesi hakkında onunla konuş."

İmam (aleyhi's-selâm) mektubu okuyup evine girdi ve içerisinde bin dinar olan bir kese getirip şöyle buyurdu: "Bu beş yüz dinarla borcunu öde, geri kalan beş yüz dinarla da geçimini sağla. Bu üç kimsenin dışında hiç kimseye ağız açma: Dindar, yiğit ve soylu. Çünkü dindar kendi dinini koruması için ihtiyacını karşılar. Yiğit de (seni ümitsiz etmeyi) kendi yiğitliğine sığdırmaz, utanır. Soylu ise ihtiyacın için yüzünün suyunu dökmeye mecbur kaldığını bildiğinden, haysiyetini korumak için seni eli boş geri çevirmez." (Bihar, c.78, s.118).