Üretime vergi var, faize yok.....

Daha önce sadece bireylerin kullanımına açılan Hazine garantili dolara endeksli faizli mevduat sistemi, Resmi Gazete’de yayımlanan yeni kararla tüzel kişilere de yani şirketlerin kullanımına da açıldı. Üstelik buradan elde edilen faiz gelirinden bireylere sağlanan vergi muafiyeti, şirketlere de sağlandı. Şirketlerin üretiminden vergi alınmaya devam edilip, faiz gelirlerinden vergi alınmaması, “Bu nasıl bir üretim ve ihracat modeli?” sorusunu akla getirdi

<Üretime vergi var, faize yok.....

MURAT ÇABAS / ANALİZ HABER

Hükümetin söylemleriyle uygulamaları arasındaki çelişkiler artarak devam ediyor. Bir taraftan "Nasa göre faiz haramdır" diyerek Merkez Bankası'nın (MB) politika faizi düşürülürken, diğer taraftan Hazine garantili dolara endeksli faizli mevduat sistemiyle faize örtülü bir artış yapılmış oldu. MB'nin faizi 500 baz puan düşürülerek yüzde 14'e indirilirken, Hazine'nin borçlanma faizi 900 baz puan artırılarak yüzde 26.34'e çıkartıldı. Böylece MB'den alıp Hazine'ye borç veren bankaların kârı artmış oldu. Siyasilerin diğer önemli çelişkisini ise açıkladıkları ve adına önce 'ihracat modeli', sonra da 'Türkiye Ekonomi Modeli' dedikleri sistemin ana hedefinin yatırım, üretim ve ihracat artışı, cari açığı azaltma olduğunu belirtmeleri teşkil ediyor. Fakat "Kur korumalı faizli TL mevduat" sisteminin bireylerden sonra şirketlere de açılması ve buradan elde edilecek olan faiz gelirlerine vergi muafiyeti getirilmesi, şirketleri üretmeye, yatırım yapmaya ve ihraç etmeye değil, faiz gelirlerine yönlendirecek. Bu yeni sistemle, şirketlerin yatırım, üretim ve ihracatlarından vergi alınmaya devam edilirken, elde edecekleri faiz gelirinden vergiler kaldırılmış oldu!

Faiz sistemine şirketler de eklendi

Merkez Bankası tarafından "Döviz hesaplarının Türk Lirası mevduata dönüşüm esaslarında değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ" önceki gün Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre şirket ve kurumlar da artık döviz hesabını faizli TL mevduata dönüştürebilecek. Tüzel kişiler 6 ay veya 1 yıl vadeli TL mevduat hesabı açabilecek. Tebliğin amacının yurt içi yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin döviz tevdiat hesaplarının ve döviz cinsinden katılım fonlarının Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüşmesi halinde mevduat ve katılım fonu sahiplerine sağlanacak desteğe ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtildi. Aynı Tebliğin 3'üncü maddesinin birinci fıkrasına bent eklendi. Buna göre Bankalar ve Merkez Bankası'nın belirlediği mali kuruluşlar ise uygulamadan yararlanamayacak. Tüzel kişiler 6 ay veya 1 yıl vadeli mevduat hesabı açabilecek. Dolar, Euro ve sterlin cinsindeki döviz hesapları ile katılım hesapları Türk Lirası'na dönüştürülebilecek. Banka tarafından yurt içi yerleşik gerçek kişiler için 3 ay, 6 ay veya 1 yıl vadeli ve yurt içi yerleşik tüzel kişiler için 6 ay veya 1 yıl vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesabı açılacağı belirtildi. Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girecek. Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütecek.

Faiz gelirine vergi istisnası

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türk lirasına dönüşümün desteklenmesi kapsamına alınan kurumların kur ve altın değerlemesinde oluşan kazanç farklarına kurumlar vergisi istisnası getirecek. Kurumlar vergisi mükellefleri, 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) düzenlemeleri çerçevesinde Türk lirasına dönüştürmeleri halinde bu suretle açılacak TL mevduat ve katılım hesaplarında en az üç ay vadeli olarak değerlendirebilecek. Bakanlığın hazırladığı taslak kapsamında, kur değerlemesi sonucu hesaplanan kur farkı kazançları kurumlar vergisinden istisna edilecek. Vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları da kurumlar vergisinden istisna olacak. Türk lirasına dönüştürme işleminin 17 Şubat 2022 tarihine kadar yapılması durumunda, 2021 yılı son geçici vergi dönemi için de bu istisnadan yararlanılabilecek.

Aynı muafiyet 'altın'da da var

Ayrıca kurumlar vergisi mükellefleri, altın cinsi hesaplarındaki varlıkları ile işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevirebilecek. Böylelikle elde edilen Türk lirası varlığının en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirilmesi durumunda, altının Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşacak kazançlar ve vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları da kurumlar vergisinden istisna tutulacak.

Siyasilerin faiz söylemleri boşa çıktı

Uygulanmaya başlanan yeni sistemle, bireylerin ve şirketlerin dolar ve altın bozdurup TL mevduatına geçirmesiyle beraber elde edecekleri faiz gelirlerine hem Hazine garantisi, hem dolar kuru garantisi getirilmiş oldu, hem de elde edecekleri faiz gelirinden vergi alınmayacağı belirtilmiş oldu. Bu sistem ne siyasilerin faiz karşıtı söylemleriyle uyuşuyor, ne de hedefledikleri yatırım, üretim ve ihracat modeliyle... Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce yaptığı konuşmalarda şunları söylemişti: "Öncelikle klasik ekonomi anlayışının yüksek faizle enflasyonu kontrol altında tutma yaklaşımını bir kenara bıraktık. Bunun yerine yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme temelli bir ekonomi politikasına yöneldik."
"Döviz kuru üzerinden bize silah göstermeye kalktılar ama başaramayacaklar bizim silahımız daha güçlü, bizim silahımız Nas..."
"Faiz aşağı, faiz yukarı. Arkadaşlar lütfen bu işi artık kitabımızdan çıkaralım. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapıyor. Artık bunu bilelim buna göre hareket edelim."
"Nas ortada. Nas orada olduğuna göre sana bana ne oluyor? Olaya buradan bakacağız ve adımımızı ona göre atacağız."
"Bir Müslüman olarak 'Nas'lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu..."
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise şu ifadeleri kullanmıştı:
"Modelimiz, yüksek ihracata dayalı, cari açığı azaltıcı ve refah seviyesinin toplumun tamamına yansıtıldığı bir modeldir."
"Kimsenin şüphesi olmasın. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı Yeni Türkiye Modeli ile kazanan taraf Türkiye ekonomisi olacak."