UCUB VE NİFAK.....

       UCUB, kendini beğenmek, amelini kendinden bilmek, meziyetlerini kendine meletmektir. Bu hal, tehlikeli ve sinsi bir hastalık olup insanın enaniyetinin büyümesine sebep olur.

UCUB VE NİFAK.....
Mimar Gökhan Demir

UCUB VE NİFAK.....

Enaniyetin büyüdüğü yerde ise mahviyet ve kulluğun anlamı olmaz. ‘‘Huneyn günü çokluğunuz size güven vermişti de bu size birşeyi gidermeye yaramamıştı’’ (Tevbe 25)

‘‘Hâlbuki onlar, sağlam iş yaptıklarını sanıyorlardı’’ (Kehf 104)

‘‘Onlarda Kal’alarının kendilerini Allah’tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah’ın azabı onlara beklemedikleri yerden geldi’’ (Haşr 2)

‘‘Üç şey helak edicidir: İtaat edilen aşırı cimrilik, uyulan heva-i nefs ve kulun kendini beğenmesi’’ (Buhari )

‘‘Allah’ın size lütf-ü merhameti bulunmazsa, hemen hiç biriniz ebediyyen temize çıkamazdınız’’ (Nur 21)

Ucub, Allah’a kulluk yolunda fark edilmesi zor büyük tehlikelerdendir. Allah’a kullukta esas, insanın kendini bir hiç görmesi ve Allah’ın varlığında yok olmasıdır. Kulluktan maksat ucub’u yenmek, Allah için, Allah adına iş görmektir.

                                                                   NİFAK

  Nifak, riyanın ilerlemiş şekli ve hatta ihanete varan değişik bir boyutu olarak anlaşılabilir. İtikadi yönü de olan nifak her türlü ikiyüzlülüğün, şahsiyetsizliğin sebebidir. Hatta nifak fitnenin sebebidir, fitne ise katilden beterdir. Resul-i Ekrem (s.a.a): ‘‘Fitne uykudadır, uyandırana Allah lanet eder’’ (Tirmizi) Buyurarak bu büyük felakete işaret etmiştir.

  Nifak itikadı ve ameli yönü olan tehlikeli bir manevi hastalıktır. Nifak, en kaba ifadesiyle, ‘ikiyüzlülük’ olarak ifade edilebilir. Halin amele, amelin hale uymaması, ilimle amelin mutabık olmaması, insanın iç ve dış dünyası arasındaki tenakuz ve uyumsuzluklar nifak olarak telakki edilir.

Bilindiği üzere itikadı anlamdaki nifak, en büyük şekavet unsurudur. Münafıklar en büyük azaba duçar olacaklardır. Zira nifak, insan onurunu zedeleyen en büyük şahsiyetsizliktir. Yeryüzünde bozgunculuk, çoğu defa nifak sebebiyle çıkmıştır. Genel karakterleri itibariyle münafıklar bozgunculuk yaparlar ve bunu ıslah hareketi olarak ifade ederler: ‘‘Kendilerine ‘Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın’ dendiği zaman, ‘Bizler sadece ıslah ediciyiz’ derler’’ (Bakara 11)

 Münafıkların alamet-i farikası Allah’ın hükmüne karşı gösterdikleri hoşnutsuzluktur: ‘‘Onlara: ‘Allah’ın indirdiğine ve Peygamber’e gelin’ dendiği zaman münafıkların, senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün’’ (Nisa 61)

 Ameli anlamda da nifak vardır. Bunun alametleri sözünde durmamak, yalan konuşmak ve emanete ihanet etmektir.

Nifak, her türlü kötülüğün kaynağıdır. Ahlak-ı zemimenin en tehlikelisi olan nifaktan kurtuluş için nefis terbiyesi şarttır.

Kaynak: Prof. Dr. Haydar Baş, “İslam ve Mevlana” eseri sayfa: 309/311