Türkiye geri adım attı.....

Daha önce Yunanistan’ın NATO’ya katılımı örneğinde gördüğümüz gibi, Türkiye bir kez daha NATO konusunda kilit bir rol oynadı. "Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO'ya giremez" diyen siyasilerimiz, bu iki ülkenin NATO’ya katılımı konusunda geri adım attı. Türkiye’ye onay adımını atması için yine birçok sözler verildi. Ama umarız sonuç Yunanistan gibi olmaz

<Türkiye geri adım attı.....

MURAT ÇABAS / TÜRK-AZ HABER ANALİZ

Türkiye, 1952 yılından bugüne NATO üyesi ama 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve yıllardır yürütülen terörle mücadele konusunda asla NATO'yu yanında göremedi. Hatta NATO üyesi ülkelerin başta ABD olmak üzere Türkiye'yi tehdit eden terör gruplarına destekler verdiğine şahit oldu. Suriye'nin kuzeyinde bulunan PYD/YPG unsurlarına ABD "stratejik ortak" olarak görüyor ve on binlerce tır ağır silah yardımı yaptı, bu yardımlar devam ediyor. ABD'nin bu örgüte yaptığı destekler resmi bütçesinde de yer alıyor. Durum buyken Türkiye, Finlandiya ve İsveç'i terörü destekliyor gerekçesiyle NATO'ya üyeliğine karşı çıktı ve sonra, verilen bir takım sözlerle Madrid'deki NATO zirvesinde "yeşil ışık" yaktı. NATO'nun ve NATO üyesi devletlerin terör konusunda Türkiye'yi yalnız bırakması gerçeğine baktığımızda, bu sözler ne kadar tutulur merak konusu…

Üçlü Muhtıra imzalandı

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'le gerçekleştirilen dörtlü görüşmenin ardından 'memorandum' imzalandı. İspanya'nın başkenti Madrid'de NATO Zirvesinin yapıldığı IFEMA Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen dörtlü görüşmenin ardından hazırlanan "Üçlü Muhtıra"ya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde imza attı. İmza töreni, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö, İsveç Başbakanı Andersson ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg huzurunda gerçekleşti. Bu muhtıraya göre Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine dair engelleri kaldırmış oldu. İmzalanan muhtıranın onuncu maddesinde, "Türkiye, NATO'nun Açık Kapı politikasına uzun zamandır devam eden desteğini teyit eder ve Madrid Zirvesi'nde Finlandiya ve İsveç'in NATO üyesi olmak üzere davet edilmelerine desteğini ifade eder" ifadesi yer alıyor.

Erdoğan, 'Kesinlikle evet demeyiz' demişti

NATO Zirvesi'ne katılmak için Madrid'e hareketinden önce, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda İsveç ve Finlandiya için sert ifadeler kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Mayıs'ta Azerbaycan dönüşü uçakta basın mensuplarına da şunları söylemişti: "Bir güvenlik teşkilatı olan NATO'da bu tür teröristleri bağrına basan, bu tür teröristleri kucağında besleyen ülkelerle ilgili biz geçmişte yapılan yanlışın tekrarını yapamayız. Neydi o? Özellikle Yunanistan geçmişte NATO'dan çıkmıştı, o zamanın Türkiye yönetimi Yunanistan'ın tekrar NATO'ya girmesinin yolunu açtı. Yunanistan da aynı şeyleri söylüyordu, herhangi bir şeyin olmayacağını söylüyordu. 5+4 yani 9 tane şu anda Amerika'nın Yunanistan'da üssü var. Peki, bu üsler kime karşı kuruluyor, bu üsler niye var? Söyledikleri şu; 'Rusya'ya karşı...' Yalan... Dürüst değiller. Bütün bu olanlar karşısında bunların Türkiye'ye karşı takındıkları tavır ortada. İşte geçen gün Miçotakis'e ne yaptılar? Amerika'da Temsilciler Meclisi ve Senato'nun kapısını açtılar, orada konuşturdular. Bu konuşmasında alkışladılar mı? Alkışladılar. Bütün bu olaylarda tekrar F-16'lar gündeme getirildi mi? Getirildi. Biz şuna inanıyoruz; Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bu delikten bizi bir kere soktular, bir daha sokturmayız. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO'ya girmesine biz 'evet' diyemeyiz."

Muhalefet tepkili

Muhtıra konusu, TBMM Genel Kurulu'nun da gündemindeydi. 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin maddeleri üzerinde görüşmeler sürerken muhalefet partilerinin milletvekilleri tepkilerini dile getirdi. İYİ Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında üçlü memorandumu eleştirirken, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti milletvekilini geçin bir Türk vatandaşı olarak gururum incindi, bu kadar kolay olmamalıydı. Her seferinde Türkiye'nin sözünün değerini bu kadar küçültmeyin lütfen; ayıptır, günahtır, yazıktır" dedi. İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, gelişmelerin, iktidarın söylediklerini doğrulamadığını belirterek, "Biz sizi Mısır'da takip ettik. Mursi'yi Sisi'ye nasıl teslim ettiğinizi de gördük" ifadelerini kullandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise iktidarın dış politikada, söylemlerine uygun hareket etmediğini öne sürerek, "Aylarca Türkiye'ye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda içeride hamaset çekip sonra Madrid'e gidip Biden ile yüz yüze gelince buna 'evet' denilmesini çok sağlıklı bulmuyoruz. Ne söz alındı, ne taahhütte bulunuldu, bilmiyoruz. Aylarca efelenildi, Madrid'de bir anda kuzu kesildi" dedi.

Yunanistan için de sözler vermişlerdi!

Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in imzaladıkları üçlü muhtırada Türkiye'nin, terörle ilgili hassasiyetlerinin yer aldığı gerekçesiyle bu ülkelerin NATO üyeliklerine onay verdiği belirtiliyor. Örneğin muhtıranın üçüncü maddesinde, "Müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye'ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç'e tam destek verir" deniliyor. Yunanistan'ın NATO üyeliği konusunda da benzer vaatler verilmişti ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, konuşmasından aktardığımız bölümde de belirttiği gibi bu sözlerin hiçbiri tutulmadı. Türkiye'nin milli deniz sınırlarında Yunanistan'ın hak iddia etmesi nedeniyle Türkiye Yunanistan'ın NATO'ya dönmesini veto ediyordu. 1980 darbesinden hemen önce Türkiye'ye gelen ve içerisinde mevcut ABD Başkanı Joe Biden'ın da yer aldığı heyet, Türkiye'ye Yunanistan'ın NATO üyeliği noktasındaki tavrını değiştirmesi için baskı yaptı. Nitekim 1980 darbesinden kısa bir süre sonra 20 Ekim 1980 tarihinde Türkiye'nin olumlu oyuyla Yunanistan tekrar NATO'nun askeri kanadına dahil edildi. Sonuçta Yunanistan bugün NATO üyesi ama Türkiye'nin vetoyu kaldırması için verilen sözlerini tutmadığı gibi Türkiye aleyhinde daha tehlikeli adımlar attı. Yunanistan milli deniz sınırlarımızda hak iddia etmeye devam ediyor, silahsız bırakması gereken bölgeleri ve adaları silahlandırıyor, ABD'ye yeni yeni üsler veriyor ve Türkiye'ye karşı milyarlarca dolarla silahlanmaya devam ediyor.