Sakife olayı -2.....

Bu bölünmeyi sağlayan Beşir b. Sa’d’ın sözlerini fırsat bildi Ebu Bekir. Ardından  Ömer Ebu Ubeyde’nin elinden tutarak şöyle seslendi

<Sakife olayı -2.....

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

(Dünden devam ediyoruz) Bundan sonrasını 'Hidayet Önderleri' isimli eserden aktaralım:

"Bu bölünmeyi sağlayan Beşir b. Sa'd'ın sözlerini fırsat bildi Ebu Bekir. Ardından Ömer Ebu Ubeyde'nin elinden tutarak şöyle seslendi:

"Ey insanlar! Bu Ömer bu da Ebu Ubeyde bunlardan istediğinize biat edin."

Habbab b. Münzir, önceden hazırlanmış bu üçlü planı fark ettikten sonra ayağa kalktı ve şöyle dedi:

"Ey Ensar topluluğu! Elinize sahip çıkın ve bu adamın ve arkadaşlarının sözlerini dinlemeyin. Yoksa sizin bu işteki payınızı alıp götürüler."

Taberi'nin beyanına göre, bu sözler karşısında Ömer büyük bir kızgınlıkla şunları söyledi:

"Hz. Muhammed'in iktidarı ve emirleri hususunda bizimle çekişecek olan kimmiş? Biz O'nun yakınları ve aşiretiyiz. Allah'a yemin ederim ki, sapıklığa dalmış, günahla hemhal olmuş ya da felakete düşmek üzere olan birinden başkası böyle bir cüreti gösteremez."

Habbab b. Münzir, Ömer'in bu meydan okuyuşunu ve sert üslubunu duyunca Ensar'a döndü ve şöyle dedi:

"Eğer bunlar istediğinizi kabul etmezlerse, onları bu memleketten çıkarın. Çünkü Allah'a yemin ederim ki, siz bu işte onlardan daha çok hak sahibisiniz. Bu dini, kabul edenler, sizin kılıçlarınız sayesinde kabul ettiler."

Bunları söyledikten sonra kılıcını çekti ve şöyle dedi:

"Ben onun kaşınma kütüğüyüm ve sığınağıyım. Allah'a yemin ederim ki eğer isterseniz, onu köksüz bir dala çeviririz."

Bu noktada bir çatışma çıkma ihtimali an meselesi idi. Ebu Ubeyde b. Cerrah araya girdi. Gayet yumuşak ve sakin bir sesle şöyle dedi:

"Ey Ensar topluluğu! İlk yardım eden ve koruyan sizsiniz, değiştiren ve dönüştürenlerin ilki olmayın."

Tarih-i Taberi'de bu an hakkında şu rivayet yer alır:

"Ebu Bekir, Ebu Ubeyde ve Ömer b. Hattab'dan birinin halifeliğe seçilmesini önerdiği zaman, bu ikisi Ebu Bekir lehine adaylıktan çekildiler. Buna Ensar'ın tepkisi şöyle oldu: Biz Ali b. Ebi Tâlib'den başkasına biat etmeyiz."

Ömer bu diyalogların sonunda Ebu Bekir'e yöneldi ve dedi ki: "Uzat elini ey Ebu Bekir! Allah'ın seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni uzak tutamaz."

Onun ardından Ebu Ubeyde b. Cerrah ayağa kalktı ve ona dedi ki:

"Sen Muhacirler'in en faziletlisisin, mağaradaki iki kişinin ikincisisin. Resulüllah (s.a.v.) olmadığı zaman O'nun yerine namaz kılan kimsesin."

Bunun üzerine Ebu Bekir ellerini uzattı, onlar da biat ettiler. Onların ardından Beşir bin Sa'd ve Hazrec kabilesinden bazı kimseler kalkıp ona biat ettiler. Useyd b. Hudayr da Evs kabilesinden bazı kimselerle birlikte biat etti."

Hatta bu biat anında Ömer, Ebu Bekir'e, "Sen yaşıyorken bu mu olacaktı? Resulüllah (s.a.v.)'in seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni alıkoyamaz" demiştir.

Bu noktada şunu hatırlatmakta fayda vardır ki, Ömer, Gadr-i Hum günü, yani Resulüllah İmam Ali'yi halife ilan ettiği gün O'nu ilk tebrik eden sahabelerin başında geliyordu.

Sakife toplantısının ardından olaylar şöyle devam etti: Sahih-i Buhari'de nakledildiğine göre, "Ömer, halkı Ebu Bekir'e biate teşvik ediyor ve şöyle diyordu: 'Ebu Bekir Resulüllah'ın mağara arkadaşıdır. O, Müslümanların işlerini yürütmeye daha layıktır. Haydi, ona biat edin.'

Enes b. Mâlik diyor ki: O gün gördüm ki Ömer Ebu Bekir'e, kalk minbere çık diyordu. Ve bu konuda o kadar ısrar etti ki, sonunda Ebu Bekir minbere çıktı ve halk ona biat etti."

Daha sonra Ebu Bekir ve etrafındaki grup mescide yöneldi. Ömer ile yanındakiler, Ebu Bekir'in yanından ayrılmıyordu. Kimin yanına gitseler Ebu Bekir'i öne çıkarıyor ve ona biat ettiriyorlardı.

Seçimin ardından, Abdurrahman b. Avf yaşanan gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi:

"Ey Ensar topluluğu! Gerçi siz erdemli, yardım eden ve önceliği bulunan kimselersiniz ama aranızda Ebu Bekir, Ömer, Ali ve Ebu Ubeyde gibi birisi yoktur."

Bunun üzerine Zeyd b. Erkam şunları söyledi:

"Ey Abdurrahman! Biz, senin adını zikrettiğin kimselerin faziletini inkar etmiyoruz. Ama bizden de Ensar'ın efendisi Sa'd b. Ubade vardır. Allah Resulü'ne (s.a.v.) O'nun selamını iletmesini, kendisinden Kur'an öğrenilmesini emrettiği Ubey b. Ka'b, kıyamet günü âlimlerin başında gelecek olan Muaz b. Cebel, Resulüllah (s.a.v.)'in onun şahitliğini iki adamın şahitliğine denk saydığı Huzeyme b. Sabit gibi isimler vardır.

Yine biliyoruz ki, Kureyş'te ismini zikrettiğin kimseler arasında öyle bir kimse vardır ki, şayet halifeliğe talip olsa hiç kimse buna itiraz etmeyecektir. O da Ali b. Ebi Tâlib'dir."

Eğer İmam Ali (a.s.) o toplantıdan haberdar edilip orada bulunsa idi, aday olacaktı ve Ensar onun halifeliğine yukarıda yaşanan kargaşada olduğu gibi itiraz etmeyecekti.

Bu olaylar olurken, Hz. Peygamberin mübarek naaşı henüz yerinde duruyordu.

Tarih-i Taberi'nin 2. cildinin 457. sayfasında beyan edildiğine göre, "Müslümanlar Sakife'de hilafet meselesini müzakere etmek için toplanmamışlardı. İki ayrı kabile, Evs ve Hazrec kendilerine birer emir tayin etmek için toplanmışlardı."

Bu esnada Ebu Bekir ve Ömer meclise gelip olayın boyutlarını bir anda değiştirdiler ve tartışmanın seyrini kendi lehlerine çevirmeyi başardılar. Yani;

1- Ensar Sakife'de hilafet meselesini müzakere etmek için toplanmış değildi. Hz. Peygamberden sonra ortaya çıkması muhtemel durumları değerlendirip müzakere etmek için toplanmışlardı.

2- Ancak Hz. Ebu Bekir ve Ömer, olaya müdahale ederek meselenin seyrini bir anda değiştirdiler.

Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Sakife'de birçok farklı fikir gündem edilmişti. Bazıları önce Sa'd bin Ubade'ye hak vermiş ancak daha sonra caymış ve şöyle demeye başlamışlardır:

"Ya muhacirler bunu kabul etmez ve biz Hz. Peygamber'in yakınları ve aşiretiyiz derlerse?"

Bunun üzerine bir grup çıkıp şöyle diyordu: "O zaman biz de deriz ki bir emir bizden, bir emir de sizden olsun."

Sa'd bu durumla ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Bu gevşemenin ilk belirtisidir."  (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)