Bugün tek Türk’ün yaşamadığı Revan Hanlığı topraklarında yani Erivan bölgesinde 1829-1832 tarihleri arasında toplam 9.196 aileden (49.875 kişi) müteşekkil Azerbaycan Türkü yaşarken, ermeni ailelerinin sayısı ise ancak üçte biri kadar, sadece 3.498 aile (20.073 kişi) idi. Bu rakama savaş sırasında boşalan 310 Türk köyünü de eklediğimizde Ermenilerin Revan hanlığı içerisindeki nüfusu yüzde 20’lerin bile altına iniyor. Bu arada bu 310 köyün Türk ahalisinin akıbeti hakkında hiçbir bilgi yok. Ne kadarı katledildi, ne kadarı sürgün edildi, maalesef bilinmiyor.
19-07-20211801 yılında Gürcistan’ı ele geçiren Rusya, Kafkas topraklarında hâkimiyetini pekiştirip güneye inmeye devam eder. 1812 yazında imzalanan Bükreş Anlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu’nu Kafkas denkleminden çıkaran Rusya’nın hedefinde İran’da hüküm süren Türk Kaçar hanedanının elinde bulunan Azerbaycan toprakları vardır. 1812 yılındaki ilk Rus-İran savaşında Lenkeran’a dek inen Rusya, Hindistan koridoru için endişelenen İngiltere’nin baskılarıyla anlaşma masasına oturmak durumunda kalır.
24 Ekim 1813’de bugün Azerbaycan’ın Goranboy Rayonu’na bağlı Gülistan köyünde bulunan tarihî kalede imzalanan anlaşmanın metni bizzat İngiltere’nin İran elçisi Sir Gore Ouseley tarafından kaleme alınır.
24 Ekim 1813’de bugün Azerbaycan’ın Goranboy Rayonu’na bağlı Gülistan köyünde bulunan tarihî kalede imzalanan anlaşmanın metni bizzat İngiltere’nin İran elçisi Sir Gore Ouseley tarafından kaleme alınır. Anlaşmanın şartları ağırdır. Azerbaycan toprakları ilk kez bu anlaşmayla bölünür. Revan ve Nahçıvan hanlıkları hariç tüm hanlıklar (Talış, Şirvan, Guba, Bakü, Gence, Karabağ, Şeki) Rusya’nın hâkimiyetine girer.
İlginç bir not, 4 yıllık elçilik görevinden sonra ertesi yıl St. Petersburg üzerinden ülkesine dönen Sir Ouseley, burada Rus Çarı tarafından ülkenin en büyük nişanlarından Aziz Aleksandır Nevski nişanı ile taltif edilir. Bu nişanın, genelde savaşlarda büyük başarılar kazanmış çok seçkin Rus generallerine verildiğini hatırlatalım. Ouseley, aynı zamanda bugün British Museum’da sergilenen tarihi Persepolis şehrine ait pek çok eseri İran topraklarından kaçırıp götüren isimdir.
Ruslardan iltifat gören elçi Sir Gore Ouseley
Gülistan anlaşması Kaçar Sultanı Feth Ali Şah’ı fena halde rencide eder. Bu durumdan bir şekilde kurtulmayı, tekrar Kuzey Azerbaycan topraklarını ele geçirmeyi hedefler. Bu amaçla yıllarca hazırlık yapar ve 1826 yılında Rusya’ya savaş ilan eder. Fakat General Paskeviç komutasındaki Rus ordusu, Tebriz’i ele geçirmekle kalmaz Urmiye ve Erdebil’e dek sarkar. Savaşta İran’ın asker kaybı 35 bindir, Rusya ise ancak 8 bin kayıp verir. Bu ağır yenilgi sonucu başkent Tahran bile tehlikeye girince Feth Ali Şah ateşkes imzalamak zorunda kalır.
10 Şubat 1828’de Tebriz yakınlarındaki Türkmençay köyünde imzalanan anlaşma ile Revan ve Nahçıvan hanlıkları da Rusya’nın eline geçer, İran Kafkasya’dan tamamen çekilirken Azerbaycan topraklarının bölünmesi bir kez daha teyit edilir. Rus Çarı elde edilen başarıdan mest olur, Kafkas orduları komutanı General Paskeviç’e “Revan Kontu” unvanını verir. Revan Kontu Paskeviç, Poltava doğumlu bir Ukrayna Kazağıdır.
Türkmençay köyünde imzalanan anlaşma ile Revan ve Nahçıvan hanlıkları da Rusya’nın eline geçer, İran Kafkasya’dan tamamen çekilirken Azerbaycan topraklarının bölünmesi bir kez daha teyit edilir.
Buraya kadar görüldüğü gibi İran’ı elinde tutan Türk Kaçar hanedanı ile Rusya arasında verilen bir mücadele söz konusudur. Aralarında Revan hanlığının da bulunduğu İran kontrolündeki Azerbaycan hanlıkları mevcuttur. Revan Hanlığı da bizzat Rusların verdiği rakamlar ile o dönemde nüfusunun yüzde 80’i Azerbaycan Türklerinden oluşan öz be öz Türk toprağıdır.
Peki, ne oldu da bugün Revan hanlığı toprakları Azerbaycan’a ait değil, haritaya baktığımızda ermenistan diye bir devlet görüyoruz? Bölgede Rusya ile İran veya Osmanlı savaşmış, ermeniler kim oluyor da, hangi başarıyı gösteriyor da başkalarına ait topraklarda hak iddia edip devlet sahibi oluyorlar?
Rus elçisi ve adamları İran sarayında
1804’de Sırbistan isyanıyla başlayan, 1821’deki Yunan isyanıyla iyice alevlenen Hristiyan toplulukların Müslüman yönetimlere karşı ayaklanması, doğuda yaşayan ermenileri de fena halde iştahlandırmıştı. Rusya ve İngiltere başta olmak üzere Avrupalı güçlerin desteğiyle boyut kazanarak bağımsızlığa doğru giden bu süreç, 1826 yılındaki savaşta ermenilerin aktif bir şekilde Rus tarafını seçmesine yol açtı.
Anadolu dâhil bulundukları hiçbir coğrafyada nüfus olarak yüzde 20-30’u aşamayan ermeniler “Sırplar ve Yunanlar başarıyorsa, biz niçin başarmayalım” düşüncesiyle harekete geçtiler.
Erivan'ın ilçeleri
Paskeviç komutasındaki Rus ordusu, İran üzerine yürüdüğünde Ecmiyadzin Katolikosu Asdarakes’in örgütlediği ermeni çetecilerden oluşan gönüllü muhafız alayı da kendisine eşlik etti, vatandaşı oldukları İran yönetimine silah çekerek Rusya saflarında savaşa katıldılar. Türkmençay anlaşması imza edilince Rusların bölgeye dair politikaları da netleşmiş oldu. Anlaşmaya İran’da yaşayan ermenilerin kendi taraflarına iadesi maddesini koydurtan Rusya, 21 Mart 1828 tarihinde Erivan ve Nahçıvan hanlıklarını içine alan bir "ermeni Vilayeti" kurduğunu ilan etti. Yeni kurulan ermeni Vilayeti’nde General Paskeviç’in emriyle Nisan 1829 - Mayıs 1832 tarihleri arasında sivil danışman İvan Şopen tarafından bir araştırma yapıldı. Bu araştırma “Rusya İmparatorluğuna Katıldığı Sırada ermeni Vilayetinin Durumu” adıyla kitap hâline getirildi.
Aslen bir Fransız olan ve 1820’lerde Rusya’nın hizmetine girip İvan İvanoviç adını alan Şopen (Chopin) tarafından yapılan araştırma, Ermenistan gerçeğini ortaya koyan en çarpıcı kaynaktır. ermeni tezini desteklemek için Rus gözüyle yapılan bir araştırma bile, savaşın bütün yıkımını yaşadıkları hâlde bölgenin ezici bir şekilde Azerbaycan Türküne ait olduğunu itiraf etmektedir.
Şopen’in bölgede yaptığı incelemelere göre,
Dikkatinizi çekerim. Bu rakama yine Şopen’in verdiği bilgiler dâhilinde savaş sırasında boşalan 310 Türk köyünü de eklediğimizde ermenilerin Revan hanlığı içerisindeki nüfusu yüzde 20’lerin bile altına iniyor. Bu arada bu 310 köyün Türk ahalisinin akıbeti hakkında hiçbir bilgi yok. Ne kadarı katledildi, ne kadarı sürgün edildi, maalesef bilinmiyor.
O vakitler sadece Revan hanlığı dâhilinde değil, tüm Azerbaycan hanlıklarındaki ermeni nüfusu yüzde 15-20’ler civarında. Bizzat Rusların Kafkasya Arkeografi Kurulu tarafından yayınlanan belgelere göre işgal öncesinde Karabağ hanlığında 12 bin aileden 2500’ü, Şeki hanlığında 15 bin aileden 3 bini, Şamahı hanlığında ise 24 bin aileden sadece 1.500’ü ermenilerden müteşekkil.
1828. yılında 40 bin İran ermenisi Azerbaycan topraklarına yerleştiriliyor.
Peki, yoğun göçler sonucu 1832 yılına gelindiğinde ermeni Vilayetinde nüfus dağılımı ne şekilde? Şopen’in rakamları Rusya’nın yaptığı demografik mühendisliği bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Rus işgalinden önce nüfusun yüzde 20’sini ancak oluşturan ermeniler, 82.377 kişiye ulaşarak 81.749 kişilik Türk nüfusunu ilk kez geçiyorlar. ermenistan’a giden yolun taşları, Ruslar tarafından işte böyle adım adım döşeniyor.
Çarlık yetkilisi N. Şavrov da “Güney Kafkasya’da Rusların Amacına Karşı Ortaya Çıkan Tehdit” isimli kitabında, savaşın bittiği 1828 yılından itibaren Ermeni göçlerinin yoğun bir şekilde başladığını, sadece iki yıl içerisinde İran’dan 40 bin, Osmanlı’dan ise 84.600 ermeni getirilerek Gence ve Revan hanlıklarının topraklarına yerleştirildiğini ifade ediyor. Rusya’nın ermenileri en iyi topraklara yerleştirdiğini söyleyen Şavrov, 200 bin dönüm toprağın devlet tarafından bağışlandığını, ayrıca 2 milyon rubleyi aşkın ödeme yapılarak Müslümanlardan toprak satın alınıp ermenilere hibe edildiğini aktarıyor.
Gelelim Müslüman Türk yurdu Revan şehrinin nasıl ermeni başkenti Erivan’a dönüştüğüne...
Aşağıdaki tablo, iki yıllık yoğun ermeni göçüne rağmen Türklerin (burada Tatarlar olarak geçiyor) Ermenilerden neredeyse iki misli daha fazla olduğunu gösteriyor. İşgal öncesi yerli ermeni sayısı 2174. İşgal sonrası kaç Türk’ün şehri terk ettiği, kaçının katledildiği ise bilinmiyor. Şu hâlde bile ermeniler Türk nüfusun üçte biri etmiyor. Dikkatinizi çekmiştir, ermeniler hiçbir mahallede çoğunluk değil. Evet, yıl 1830. Ruslar bir ermenistan Vilayeti uydurmuşlar amma... ermeniler bugünkü başkentleri Erivan’da bile ezici şekilde azınlık durumundalar.
Ruslar 19. yüzyıl boyunca buldukları ermenileri şehre yerleştirmeye devam ediyorlar. Bu arada şehir büyüyor ve mahalle sayısı altıya çıkıyor.
Sovyet döneminin saçma sapan ideolojik isimlerine yer vermeye hiç gerek yok. SSCB yıkıldıktan sonra bağımsızlığını ilan eden ermenistan’ın başkenti Erivan’da şu an itibariyle 12 ilçe mevcut.
Gördüğünüz gibi ermenistan’ın başkenti Erivan’da yörenin ermenilere ait olduğunu ispatlayan tarihî bir isme denk gelmek imkânsız gibi. 1830’lardaki Rus idaresinde bile var olan Şeher, Tepebaşı ve Demirbulak isimlerini silip yerine Anadolu şehirlerinin isimlerini vermişler. Hiçbir zaman kendilerine ait olmayan, azınlık olmaktan kurtulamadıkları şehirlerin isimlerini.