‘Sabredin, direnin ve birbirinize bağlanın’

Ebi’s-Sefatic, Ebu Abdullah’ın (Câfer Sâdık Aleyhisselam), “Sabredin, direnin ve birbirinize bağlanın”   ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet eder

<‘Sabredin, direnin ve birbirinize bağlanın’

Davud er-Rakkî, Ebu Abdullah'ın (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Rabbinin makamından korkan için iki cennet vardır"   ayetini şöyle açıkladığını rivayet eder:

"Kim, Allah'ın, onu gördüğünü, söylediklerini işittiğini ve yaptığı iyi ya da kötü işleri bildiğini bilirse ve bu onu kötülükten uzak tutarsa işte o kimse Rabbinin makamından korkan ve nefsini hevâdan alıkoyan kimsedir." 

Ebi's-Sefatic, Ebu Abdullah'ın (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Sabredin, direnin ve birbirinize bağlanın"   ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet eder:

"Size farz kılınanlar için sabredin, musibetlere direnin ve İmamlara bağlanın."

İbn-i Mahbub'un rivayetinde bir cümle daha geçmektedir: "Allah'tan size farz kıldıkları için sakının."

Eban b. Ebu Musafir rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Ey iman edenler! Sabredin; sebat gösterin"   ayetiyle olarak şu açıklamayı yaptı: "Musibetler karşısında sabredin."

Ebu Ya'fur'un Ebu Abdullah'tan aktardığı bir diğer rivayette ise şu ifade yer alıyor: "Musibetler karşısında sebat gösterin." 

Fadl b. Bekbak rivayet eder: "İmam Ebu Abdullah'a (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Ve Rabbinin nimetini (minnet ve şükranla) an"   ayetinin anlamını sordum.

Buyurdu ki: "Sana, seni üstün ve ayrıcalıklı kılan, bağışta bulunan, ihsan edeni (an)."

Sonra İmam şöyle buyurdu: "Allah Resulü, Allah'ın dinini, Allah'ın kendisine bahşettiği şeyleri ve kendisine verdiği nimetleri her zaman andı." 

Abdullah b. Ali el-Halebî rivayet eder: "Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Kendilerine ellerinizi (savaştan) çekin, denilenleri görmedin mi?"   ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:

"Yani, dilinizi tutun." 

Cemil b. Derrac rivayet eder: Ebu Abdullah'a (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Adına birbiri¬nizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını kırmak)'tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir"   ayetinin anlamını sordum.

Buyurdu ki: "Ayette geçen "ehram/akrabalar"dan maksat bütün insanlardır. Allah Azze ve Celle, bütün insanlar anlamında akrabalarla ilişkilerin sürdürülmesini ve bu bağlara büyük önem verilmesini emretmiştir. Allah'ın bunu kendi adıyla birlikte zikrettiğini görmüyor musunuz?" 

Ömer b. Yezid rivayet eder: "Ebu Abdullah'a (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözetirler"  ayetini sordum.

Buyurdu ki: "Bu ayet Âl-i Muhammedin haklarına riayet etmek hakkında nâzil olmuştur. Bu, aynı zamanda senin akrabaların için de geçerlidir." Sonra dedi: Sakın, bir şey hakkında bu sadece bir şeyle ilgilidir deme." 

Ebu Vellad el-Hannat rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Ana babanıza iyi davranmanız..."   ayetini sordum ve dedim ki: "Bu ayette sözü edilen ihsan ne demektir?"

Buyurdu ki: "İhsan/iyilik" onlarla iyi geçinmen, sana ihtiyaçları olmasa bile, onları senden bir şey istemek zorunda bırakmayacak şekilde onlara yardımcı olman demektir. Allah Azze ve Celle: "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe, iyiliğe erişemezsiniz"   demiyor mu?

Sonra Ebu Abdullah (a.s.) şöyle buyurdu: "Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of" bile deme; onları azarlama"   ifadesine gelince, demek isteniyor ki; anne ve baban seni incitecek olsalar da, onlara "of" dahi deme. "İkisine de güzel söz söyle."

Onlar seni dövseler, sen, "Allah, sizi bağışlasın" de. O zaman bu söylediğin, onlara güzel söz söylemek olur. "Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger."   Onlara rahmet ve şefkat gözü dışında bir gözle bakma. Sesini onların sesinden yüksek tutma. Ellerini onların ellerinin üzerinde tutma. Onların önüne geçme." 

Muaviye b. Ammar rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: "Allah Azze ve Celle, "İnsanlara güzel söz söyleyin"   buyuruyor. Bunun anlamı şudur: İnsanlar hakkında iyilik söyleyin. İşin aslını bilmedikçe iyilikten başka bir şey söylemeyin." 

Abdullah b. Cebele, bir adam aracılığıyla rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) şöyle buyurdu:

"Nerede olursam olayım, O, beni mübarek kıldı"   ayetinin anlamı; beni faydalı kıldı, şeklindedir." 

İshak b. Ammar rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Yeminlerinizden dolayı Allah'ı (O'nun adını), iyilik etmenize, O'ndan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın"   ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:

"İki kişiyi barıştırmak, aralarını düzeltmek için çağırıldığın zaman, yemin ettim, bu işi yapmayacağım, deme." 

Sema'e rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'a dedim ki: "Kim bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış (diriltmiş) gibi olur"   ayetinin anlamı nedir?"

Buyurdu ki: "Bir nefsi sapıklıktan hidayete çıkaran, onu diriltmiş gibi olur. Bir nefsi hidayetten sapıklığa çıkaran onu öldürmüş gibi olur." 

Fudayl b. Yesar rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları diriltmiş olur"   ayetinin anlamını sordum.

Buyurdu ki: "Bir mü'mini yanmaktan veya boğulmaktan kurtarması kastedilmiştir."

Dedim ki: "Sapıklıktan hidayete çıkarması da bu kapsama girer mi?"

Buyurdu ki: "Bu söylediğin, ayetin en büyük tevilidir."

Muhammed b. Yahya, Muhammed b. İsa'nın oğulları Ahmed ve Abdullah'tan, onlar da Ali b. Hakem'den, o da Eban'dan benzerini rivayet etmiştir. 

Eyyub b. Hürr rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam), "Allah onu, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu"   ayeti ile ilgili olarak şöyle buyurdu:

"Hiç kuşkusuz, ona saldırdılar ve öldürdüler fakat Allah'ın onu hangi hususta koruduğunu biliyor musunuz? Allah onu, dininde fitneye düşürmelerinden korudu (dininden döndürmeleri hususunda koruyarak buna fırsat vermedi.)" 

Hişam b. Sâlim ve başkaları Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'dan rivayet ederler:

"İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükafaatları iki defa verilecektir. (Takiyye için) Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar."   İyilik, takiyye anlamındadır, kötülük ise ifşa etmek anlamındadır."   (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)