PEYGAMBERLERİN ETTİĞİ DUALAR II…..

Dünden devam eden

     Rabb’imiz! Bizi, inkâr edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla! Ey Rabb’imiz! Yegâne galip ve hikmet sahibi, ancak sensin.’” (Mümtehine: 60/4,5)

<PEYGAMBERLERİN ETTİĞİ DUALAR II…..

                                                   Hz. Süleyman’ın (a.s.) duası:

    “(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: Ey Rabb’im! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat. (Neml: 27/19)

     Süleyman,‘Rabb’im! Beni bağışla; bana, benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Şüphesiz Sen, daima bağışta bulunansın’ dedi.” (Sa’d: 38/35)

                                                   Hz. Yûsuf’un (a.s.) duası:

    “(Yûsuf:), ‘Rabb’im! Bana zindan, bunların benden istediklerinden daha iyidir! Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum!’ dedi.” (Yûsuf: 12/33)

    “Ey Rabb’im! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da âhirette de benim sahibimsin. Beni Müslüman

olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!” (Yûsuf: 12/101)

                                                      Hz. Mûsâ’nın (a.s.) duası:

     “Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Mûsâ dedi ki: ‘Ey Rabb’im! Dileseydin onları da, beni de daha önce helâk ederdin. İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği (günah) yüzünden hepimizi helâk edecek misin? Bu iş, Senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini saptırırsın, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin!

   Bize, bu dünyada da iyilik yaz âhirette de. Şüphesiz biz sana döndük.’ Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.” (A’raf: 7/155,156)

   “Mûsâ: ‘Rabb’im!’ dedi, yüreğime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden (şu) bağı çöz. Ki sözümü anlasınlar. Bana ailemden bir de vezir (yardımcı) ver, Kardeşim Hârun’u. Onun sayesinde arkamı kuvvetlendir. Ve onu işime ortak kıl. Böylece Seni bol bol tesbih edelim. Ve çok çok analım Seni. Şüphesiz Sen bizi görmektesin.” (Tâhâ: 20/25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35)

  “Mûsâ,‘Rabb’im! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla’ dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O’dur.” (Kasas: 28/16)

                                                        Hz. Zekiriyya’nın (a.s.) duası:

   “Rabb’im! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabb’im, Sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım. Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli (oğul) ver. Ki o bana vâris olsun; Ya’kub hânedânına da vâris olsun. Rabb’im, onu rızana lâyık kıl!” (Meryem: 19/4,5,6)

     “Orada Zekeriyya, Rabb’ine dua etti: Rabb’im! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz Sen duayı hakkıyla işitensin, dedi.” (Âl-i İmran: 3/38)

     “Zekeriyya’yı da (an). Hani o, Rabb’ine şöyle niyaz etmişti: Rabb’im! Beni yalnız bırakma! Sen, vârislerin en hayırlısısın, (her şey sonunda Senindir).” (Enbiyâ: 21/89)

                                                           Hz. Yûnus’un (a.s.) duası:

     “Zünnûn’u da (Yûnus’u da zikret). O öfkeli bir hâlde geçip gitmişti; Bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihâyet karanlıklar içinde,‘Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zâlimlerden oldum!’ diye niyaz etti.” (Enbiyâ: 21/87)

   

     Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 903 /913

      Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir