Peygamberin ilanına rağmen ihtilafa düştüler

Resûlullah’ın vefatından sonra halifelik konusunda üç rey belirmişti. Muhacirlere göre hak onlara aitti. Ensar da hak iddia ediyordu. Haşimiler ise, “Hak Ali’nindir” diyorlardı. Zaten Gadir-i Hum’da bu, Hz. Peygamber tarafından da bildirilmişti

<Peygamberin ilanına rağmen ihtilafa düştüler

TÜRK-AZ HABER / EHL-İ BEYT

Hz. Muhammed (s.a.a), Vedâ Haccı'ndan dönünce rahatsızlandı. Rebiulevvel ayının on ikinci Cuma (5.6.632) yahut Safer ayının yirmi sekizinci Pazartesi günü (25.5.632) vefat ettiler. Hz. Peygamber'in vefatı duyulunca ashab perişan bir hâle düştü. Fakat yerine, din ve dünya hükümlerini, Kur'an ve hadise göre icra ve ümmetin işlerini tedbir edecek olan zatın geçmesi düşüncesi de derhal fikirlere hâkim oldu.

Hz. Peygamber'in halifeliği hususunda üç rey belirdi: Hâşimoğulları, Hz. Peygamber'in, kendilerinden olduğunu düşünerek, halifeliğin ancak kendilerine ait bulunduğu fikrini güttüler. Onlara göre halifeliğe tabii namzet, Hz. Peygamber'in kardeşliği, amcasının oğlu, damadı ve torunlarının babası olan Hz. Ali'ydi. Ve zaten Gadir-i Hum'da bu, Hz. Peygamber tarafından da bildirilmişti.

İkinci rey, Muhacirlerin reyi idi. Onlarca Hz. Muhammed, Kureyş boyundan olduğu için Arap, halifesinin de o boydan olmasını ister, başka bir boyun hükmüne girmezdi.

Üçüncü rey ise Ensar'ın reyiydi. Onlara göre, Hz. Muhammed (s.a.a.) Medine'ye göçmüş ve Medineliler sâyesinde Müslümanlık kurulmuştu. Halifelik de onların hakkıydı. Reylerdeki bu ihtilâf, Ensar'ın, Beni Sâide Sakife'sinde toplanmaları üzerine çıkmıştı.

Medineliler, bilhassa iki büyük boya mensuptu: Evs ve Hazrec. Bu iki boy arasında, cahiliye devrinde kavgalar olmuş fakat Müslümanlıktan sonra bütün bunlar unutulmuştu. Ancak şimdi, Ensar, gene ikiye bölünmüştü. Evs boyuna mensup olanlar, başları olan Hudayr oğlu Üseyd'in halife olmasını istiyorlar, buna karşılık Hazrec boyuna mensup olanlar, Ubâde oğlu Sa'd'in halifeliğini diliyorlardı. Sa'd, o sıralarda hastaydı. Sakife'ye yatak içinde getirmişlerdi. Gürültü, büyümek istidadını gösteriyordu.

Bu sırada Hz. Ebu Bekir, Peygamber'in vefatını duymuş, yolda Ömer'in, heyecanından kılıcını çekerek, "Kim Muhammed öldü derse onu öldürürüm. O ölmedi, Rabbinin yanına gitti, tekrar gelecek ve bütün müşrikleri kırmadıkça ölmeyecek" dediğini duymuş, "Sen de öleceksin, onlar da ölecekler" mealindeki ayeti okuyup hem onu, hem onun sözlerine kapılanları teskin etmişti. Sonra da Hz. Peygamber'in evine gitmişti.

Mugiyre, Ensar'ın topluluğunu görünce önce Ömer'e koşup haber vermiş, Ömer, Hz. Peygamber'in evine gidip Ebû Bekir'i alarak Sakife'ye yönelmişlerdi. Yolda Ebu Ubeyde'yi de alarak Sakife'ye geldiler. Hz. Muhammed'in (s.a.a.) Kureyş boyundan olduğunu, Arab'ın, ancak bu boydan seçilecek birisinin hükmü altına gireceğini söyleyerek Ensar'ı teskine çalıştılar.

Ensar'dan Münzir oğlu Hubâb, "Bizden bir emir olsun, sizden bir emir" dedi. Ömer, "İki kılıç bir kına sığmaz" dedi. Hubâb, "Ey Ensar, Arap kavmi sizin kılıçlarınızla Müslüman oldu, hakkınızı başkasına kaptırmayın" diye bağırdı.

Ömer, onu tekdir etti, o, sert cevap verdi. Ebu Ubeyde, "Ey Ansar, ilk olarak bu dine siz yardım ettiniz, sakın ilk bozgunculuk eden de siz olmayasınız" dedi. Zübeyr, Hz. Ali'nin halifeliğini isteyenlerdendi. Kılıcını çekmiş, "Ali'ye biat edilmedikçe kılıcımı kınına sokmam" diye bağırıyordu.

Ömer'in işaretiyle üstüne hücum ettiler, kılıcını alıp kırdılar. Hazrec boyundan Nu'man oğlu Sa'd'in oğlu Beşir, "Ey Müslümanlar, Hz. Muhammed Kureyş'tendir, kendi boyunun halife olması daha lâyıktır" dedi. Hubâb, "Ey Beşir, sen amcanın oğluna hased ediyorsun" dedi.

Beşir, "Vallahi değil, yalnız bu kavmin hakkına tecavüz etmeyi câiz görmüyorum" dedi. Ebû Bekir, bu gürültünün önünü almak için Ömer'le Ebu Ubey- de'nin elini tutarak, "Bu ikisinden birine biat edin" dedi.

Ömer, daha önce davranarak Ebu Bekir'e biat etti, arkasından Ebû Ubeyde de koştu, Sa'd'in oğlu Beşir'le Evs boyunun reisi Üseyd de biat edince bilhassa Muhacirlerle Evsliler koşa koşa biat ettiler hatta Ubâde oğlu Sa'd, az kalsın ezilecekti. O sırada Hz. Peygamberin gerçek halifesi İmam Ali, Resûlullah'ın defin işleriyle meşguldü.