PEYGAMBER EFENDİMİZİN ETTİĞİ DUALAR X…..

Dünden devam eden

  Dünya ve âhiretin Rahmân ve Rahîm’sin. Bu ikisinden dilediğine verirsin, dilediğine vermezsin. Başkalarının rahmetine ihtiyaç bırakmayacak şekilde bana bir rahmet ile merhamet eyle!’” (Taberânî, M. el-Kebîr’de)

<PEYGAMBER EFENDİMİZİN ETTİĞİ DUALAR X…..

   Hz. Ali’den (r.a.) şöyle rivâyet edilmiştir: Bir gün Hz. Ali’ye bir mükâteb (borcunu ödediği zaman serbest bırakılan köle) gelip, “Borcumu ödeyemiyorum, bana yardım et” dedi. Hz. Ali, “Resûl-i Ekrem’in bana öğrettiği duayı sana öğreteyim mi? O, duayı devamlı okurken,‘dağ kadar borcun olsa bile, Allah o borcun ödenmesini kolaylaştırır’ dedi ve şu duayı okudu: Allah’ım! Bana harama uzanmaya mecbur kalmayacak kadar helâlinden rızık ver. Beni Senden başkasına muhtaç bırakma.” (Nevevî, Riyâzü’s-Sâlihîn, Tirmizî’den)

     Câbir’den ve Enes’den (radiyallahu anhumâ); “Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) yağmur duası yaptığı zaman şöyle dua ederdi: Allahumme’skinâ sakyen vâdiaten nâfiaten teşbeu bihe’l-emvâlu vel-enfusu ğaysen henîen merîen tabekan mücellelan. Yeşbeu bihâ bâdiyenâ ve hâdırenâ, tünzilü bihi min berekâti’s-semâi ve tuhricü bihi min berekâti’l-ardi, ve tec’alenâ indehu mine’ş-şâkirîn. İnneke semîu’d-duâ/Allah’ım! Bizleri mal ve nefisleri, köy ve şehirlerimizi doyuracak bereketli, -Allah’ın bahşettiği- iyiliklerle dolu, katkat ve parlak olan yumuşak ve yararlı bir yağmur ile sula! Onun vasıtasıyla bizlere gökyüzünün bereketlerinden indir, yeryüzünün bereketlerinden çıkart ve bizleri onun sebebiyle şükredenlerden eyle! Şüphesiz Sen duayı işitensin.” (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat’ta; Heysemî, Mecma’ II, 213)

      Âişe’den (radiyallahu anhâ); “Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi), yağmur gördüğü zaman şöyle dua ederdi: Allahummec’alhü sayyıben nâfi’â/Allah’ım, onu bol ve yararlı kıl!” (Buhârî, İstiskâ 23, II, 21; Muh. b. Mukâtil an İbni’l-Mübârek an Ubeydillah b. Ömer an Nâfi’ ani’l-Kâsım b. Muh. an Âişe senedi ile tahric ettiler)

                                                   Rüzgâr eserken ettiği dua:

    Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir: “Rüzgâr şiddetlendiği zaman Allah’ın Resûlü şöyle dua ederdi: Allah’ım! Senden bu rüzgârın hayrını, onda olanın ve onunla gönderilenin faydalısını dilerim. Onun şerrinden, onda olan ve rüzgârla gönderilen kötülüklerden Sana sığınırım.” (Nevevî, Riyâzü’s-Sâlihîn, Müslim’den)

                                                      Allah’a tevekkül ettiği dua:

    İbn-i Abbâs (r.a.),“Resûlullah’ın şöyle buyurduğunu işittim” demiştir: “Allah’ım, Sana teslim oldum, Sana inandım, Sana tevekkül ettim. Sana yöneldim, Senin desteğinle düşmanla savaştım. Allah’ım, Beni dalâlette bırakmaman için izzetine sığındım. Senden başka ilâh yoktur, insanlar ve cinler ölürler, yalnız Sen ölmeyecek dirisin.” (Nevevî,Riyâzü’s-Sâlihîn, Buharî ve Müslim’den)

     Uvre (r.a.) şöyle demiştir: “Allah’ın Resûlünün yanında uğursuzluktan sözedildi. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu: Bunun en güzeli lal (hayra yormak)tır. Uğursuzluk düşüncesi bir Müslümanı işinden alıkoymasın. İçinizden biri beğenmediği bir şey görürse; ‘Allah’ım! İyilikleri ancak Sen verirsin. Kötülükleri de ancak Sen önlersin. İbâdet yapmak için gerekli kuvvet, günahtan sakınmak için kudret Senin yardımınladır’ diye dua etsin.”” (Nevevî, Riyâzü’s-Sâlihîn, Ebu Dâvud’dan)

                                                Uyumak için yattığında ettiği dualar:

     Hüzeyfe ve Ebû Zer’den (r.a.) şöyle rivâyet edilmiştir: “Allah’ın Resûlü yatarken, ‘Allah’ım! Senin adını anarak uyur ve uyanırım’ derdi. Sabaha çıktığında da, ‘Hamd, bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a mahsustur. Zaten dönüşümüz ancak O’nadır’ derdi.” (Buhârî, Da’vât 7-8, VII, 147; 16/2, VII, 150; Tevhîd 13/2, VIII, 169; Ebû Dâvud, 5049 ve Tirmizî, 3417; Abdülmelik b. Umeyr an Rib’î an Huzeyfe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

    Hz. Ali (r.a.), rivâyet etmiştir: “Allah’ın Resûlü, bana ve Fâtıma’ya (r.a.) hitaben, ‘Yatağınıza girdiğinizde, otuz üç kere Allahüekber, otuz üç kere Subhanallah, otuz üç kere ElhamdülilIâh deyiniz’ buyurmuştur.” Başka bir rivâyette,“Otuz dört kere tesbih, bir diğerinde de otuz dört kez tekbir” denilmiştir. (Nevevî, Riyâzü’s-Sâlihîn, Müslim ve Buharî’den)

    Ebû Saîd’den (radiyallahu anh); “Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu: Kim yatağına vardığı zaman, üç kere ‘Estağfirullahellezî la ilâhe illa hüve’l- Hayyu’l-Kayyûm ve etûbu ileyh/Kendisinden başka tanrı olmayan, Hayy ve Kayyûm olan Allah’tan mağfiret dilerim ve O’na tevbe ederim, derse, ağaç yaprakları kadar, Âlic kumları kadar, dünya günlerinin sayısı kadar bile olsa günahları bağışlanır.” (Tirmizî, 3397; Sâlih b. Abdillah an Ebî Muâviye ani’l-Vassâfî an Atiyye an Ebî Saîd senedi ile tahrîc etti)

   

 Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 915 /963

Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir