Paylaş:

  Allah’ım! Senden peygamberin Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve âlihi) istediği hayrı dileriz. Peygamberin Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve âlihi) Sana hangi şerlerden sığınmış ise, biz de o şerlerden Sana sığınırız. Sen kendinden yardım dilenensin. Varış yalnız Sanadır. Kudret ve kuvvet ancak Allah iledir.’” (Tirmizî, 3521; Muh. b. Hâtim an Anmâr b. Muh. b. uhti Süfyân es-Sevrî ani’l-Leys an AbdirRahmân b. Sâbit an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti)

            Aişe (r.a); “Peygamber (s.a.a) ona şu duayı öğretti: Allah’ım! Şüphesiz Senden âcil olan-olmayan, bilebildiğim ve bilemediğim hayrın her çeşidinden isterim. Âcil olan-olmayan, bilebildiğim ve bilemediğim şerrin hepsinden de Sana sığınırım. Şüphesiz ben, Senin kulun ve Resûlü’nün Senden istediği hayırları ben de isterim. Kulun ve Resûlü’nün Sana sığındığı şerlerden ben de Sana sığınırım. Allah’ım! Şüphesiz ben, Senden Cennet’i, Cennet’e yaklaştıracak söz ve ameli isterim. Cehennem ateşinden ve beni ona yaklaştıran söz veya amelden de Sana sığınırım. Benim için hükme bağladığın her kaza hükmünü hayırlı kılmanı da Senden dilerim.” (1422 İbn Mâce, 3846; İbn e. Şeybe an Affân an Hammâd b. Seleme an Cebr b. Habîb an Ümmi Külsûm b. e. Bekr an Âişe senedi ile tahrîc etti)

    Ümmü Seleme’den (r.a); “Allah Resûlü (s.a.a) şöyle dua etti: Allah’ım! Kendisinden önce bir şey olmayan Evvel Sensin. Allah’ım, kendisinden sonra bir şey olmayan (Âhir’sin) sonsun! Alnından tuttuğun her hayvanının şerrinden Sana sığınırım. Allah’ım! Günahtan, tembellikten ve kabir azabından Sana sığınırım. Zenginlik ve fakirliğin fitnesinden de Sana sığınırım.   Günaha girmekten ve borçlanmaktan da Sana sığınırım. Allah’ım! Beni, beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi hatalardan temizle! Allah’ım! Hatalarımdan beni doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır! Bu, Muhammed’in Rabb’inden dileğidir. Allah’ım! Senden en güzel şeyi, en güzel duayı isterim. Hayırlı başarı, iyi amel de dilerim. Hayırlı sevap, hayırlı yaşam, hayırlı ölüm dilerim. Ayağımı kaydırma, terazimi ağır eyle! Derecemi yükselt, namazımı kabul et, hatamı bağışla!  Senden Cennet’in en yüksek derecelerini dilerim. Âmin! Allah’ım! Senden Cennet’i isterim. Âmin! Allah’ım Senden yapılan işin hayırlısını, amel edilenin hayırlısını, gizli ve açık yapılanın da hayırlısını, Cennet’in en yüksek derecelerini isterim. Âmin! Allah’ım! Şânımı yükseltmeni, yükümü hafifletmeni, işimi doğrultmanı, kalbimi temizlemeni, namusumu korumanı, kalbimi aydınlatmanı, günahımı bağışlamanı dilerim. Senden Cennet’in en yüksek derecelerini niyaz ederim. Âmin! Allah’ım, Beni Cehennem’den kurtar!” (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat’ta Güvenilir râviler olan Muh. b. Zünbûr ve Âsım b. Ubeyd dışındaki râvileri Sahîh ricâlindendir Heysemî, Mecma’ X, 176)

      Âişe’den (r.a); “Allah Resûlü (s.a.a) şöyle dua etti: Allah’ım! Bedenimi âfiyette kıl, gözümü de âfiyette kıl ve onu vârisim kıl! Halîm ve Kerîm olan Allah’tan başka tanrı yoktur. Büyük Arş’ın Rabbi olan Allah’ı tenzîh ederim. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.” (Tirmizî, 3480; Ebû Kureyb an Ebî Muâviye an Hamza ez-Zeyyât an Habîb b. e. Sâbit an Urve senedi ile tahrîc etti)

    Mâlik’den (radiyallahu anh); “Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle dua ederdi: Allah’ım! Senden, hayırlı işler yapmayı, kötü işleri bırakmayı ve yoksulları sevmeyi niyaz ederim. Bir kavme karşı fitne murat ettiğin zaman, Beni o fitneye uğratmadan, yanına al!” (Mâlik, Muvattâ, Kur’ân 40, s. 218.)

   “Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) bana şu duayı öğretip okumamı söyledi: Allah’ım! Gizlimi açığımdan daha hayırlı kıl! Açık hâlimi de yararlı eyle! Allah’ım! Sapmayarak ve saptırmayarak Bana, insanlara bahşettiğin mal, aile ve çocuğun hayırlısını vermeni niyaz ederim.” (Tirmizî, 3586; Muh. b. Humeyd an Alî b. e. Bekr ani’l-Cerrâh b. ed-Dahhâk el-Kindî an Ebî Şeybe an Abdillah b. Ukaym ile tahrîc etti)

  Târık b. Eşyem (r.a.) şöyle demiştir: “Allah’ın Resûlü, bir kimse Müslüman olduğu zaman önce ona namaz kılmasını öğretir, sonra da şu duayı okumasını buyururdu: Allah’ım! Beni bağışla, beni koru ve beni doğru yola döndür. Bana sağlık ve helâl rızık ver.” Müslüm’in Târık’dan başka bir rivâyeti şöyledir: “Târık, Allah’ın Resûlü’nü dinlerken bir adam geldi ve, ‘Ey Allah’ın Resûlü? Rabb’ime nasıl dua edeyim?’ diye sordu. Bunun üzerineResûl-i Ekrem, ‘Allah’ım! Beni bağışla, beni koru ve beni doğru yola döndür. Bana sağlık ve helâl rızık ver, diye dua et. Bu da senin dünya ve âhirete ait isteklerini ihtiva eder’ buyurdu.” (Nevevî, Riyâzü’s-Sâlihîn, Müslim’den)

Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 915 /963

      Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir

Devam edecek