Onlara yaptıklarını anlatsaydınız.....

Hz. Ali (a.s.) Sıffin Savaşı'ndan sonra bazılarının Şam halkına küfrettiklerini duyduğunda şöyle buyurdu: "Küfürbaz kişiler olmanızdan hoşlanmıyorum. Ama onların yaptıklarını anlatsaydınız ve durumlarını hatırlatsaydınız, sözleriniz doğruya daha yakın olurdu

<Onlara yaptıklarını anlatsaydınız.....

TÜRK-AZ HABER / EHL-İ BEYT

Hz. Ali (a.s.) Sıffin Savaşı günlerinde bazı arkadaşlarının Şam halkına küfrettiklerini duyduğu zaman şöyle buyurdu: "Küfürbaz kişiler olmanızı kötü görüyor, hoşlanmıyorum. Ama onların yaptıklarını anlat- saydınız ve durumlarını hatırlatsaydınız, sözleriniz doğruya daha yakın olur ve özrünüz daha makbul düşerdi.

Küfretmek yerine, sözünüz şu olmalıdır: "Allah'ım, onların kanlarını da bizim kanlarımızı da koru, onlarla aramızı ıslah et, onları sapıklıklardan kurtarıp hidayete ulaştır da bilmeyen hakkı tanısın, sapıklıkta ve düşmanlıkta direnen vazgeçsin."

* * *

Hz. Ali (a.s.) Sıffin Savaşı'nda imam Hasan'ın savaşa katılabilmek için acele ettiğini görünce şöyle buyurdu: "Şu genci sımsıkı tutun, (ölümüyle) belimi kırmasın benim! Çünkü ben Resûlullah'ın (s.a.a) soyunun kesilmemesi için bu ikisinin (Hasan ve Hüseyin'in) ölmesini istemem."

* * *

Hakemlik olayından sonra bazı arkadaşlarının kendisi hakkında tereddüde düşmeleri üzerine ise Hz. Ali (a.s.) şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Savaş sizi zayıflatıncaya kadar da sizinle olan işim istediğim gibiydi. Vallahi, eğer savaş bazınızı alıp diğer bazınızı bıraktıysa, (biliniz ki) düşmanınızı daha çok zayıflatıcıydı. Şüphesiz dün emirinizdim, bugün emir altına girdim. Dün ben sizi nehyediciydim, bugün ben nehyediliyorum. Gerçekten de yaşamayı, bekayı çok seviyorsunuz. Ben de istemediğiniz şeyi size zorla yükleyecek değilim."

* * *

Basra savaşından sonra ashabından olan Ala b. Ziyad el-Harisi'yi görmeye gitti. Orada evinin büyüklüğünü görünce İmam Ali (a.s.) şöyle buyurdu:

"Dünyada bu evin genişliğini ne yapacaksın? Hâlbuki ahirette ona daha fazla muhtaçsın. Evet, istiyorsan, onunla ahirete ulaşabilirsin. Yani bu geniş evde misafir ağırlayarak, akrabalarına iyilik ederek ve boynunda olan hakları sahibine ulaştırarak böylelikle ahireti elde edebilirsin.

Ala, "Ya Emir'el-Mü'minin! Kardeşim Asım b. Ziyad'ı sana şikâyet ediyorum" dedi. "O ne yapıyor?" diye sorunca, Ala, "Bir abaya bürünerek dünyayı terk etmiş" dedi. Hz. Ali, "Onu bana getir" dedi. Gelince de ona şöyle dedi: "Ey kendinin düşmanı olan adam! Pis şeytan seni şaşırtmak istiyor! Ailene çocuğuna acımaz mısın? Allah'ın sana temiz şeyleri helal kıldığını görmüyor musun? Şeytan, bunlara ulaşmanı kötü görüyor. Sen, Allah katında düşündüğünden daha aşağısın."

Asım, "Ey Mü'minlerin Emiri senin de giyimin kaba, yemeğinse tatsız!" deyince de şöyle buyurdu: "Yazıklar olsun sana! Ben sen değilim! Yüce Allah, insanlar yoksullukları nedeniyle heyecanlanıp isyan etmesinler diye adil imamlara kendilerini insanların en fakirleriyle ölçüp değerlendirmelerini emretti."

(Nehcü'l-Belağa'dan...)